CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM), 400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı iddialarına ilişkin yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Emir, söz konusu açıklamada iddianın yalnızca bir şüphelinin “soyut beyanına” dayandığının vurgulanmasına karşın, CHP’li belediyelere yönelik yapılan operasyonları hatırlattı.
Emir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“DMM, ‘400 akademisyenin usulsüz atandığı’ iddiasının sadece bir şüphelinin soyut beyanına dayandığını, elde başka bir delil olmadığını öne sürerek bize hukuku hatırlatıyor. Ama iş CHP’li belediye başkanlarına gelince, kimse hukuku hatırlamak istemiyor. Haftalardır hiçbir belgeyle desteklenmeyen itirafçı ifadeleriyle CHP’li belediyelere operasyonlar yapılıyor; ifadeler önce yandaş ekranlara servis ediliyor, mahkeme ekranlarda kuruluyor.”
CHP’li isimlere yönelik son dönem operasyonlardan örnekler veren Emir, şu ifadeleri kullandı:
“Bakın birkaç örnek:
📌 Hakan Bahçetepe’ye, Aziz İhsan Aktaş adlı şahıs rüşvet iftirası atıyor. HTS kayıtları ve kendi sosyal medya paylaşımları bu iddiayı çürütüyor. Ama sonuç: Başkan tutuklu, belediye gasp edilmiş.
📌 Avukat Mehmet Pehlivan hakkında ifade veren itirafçının sözlerini, kendi avukatı yalanlıyor. Pehlivan hâlâ içeride.
📌 İstanbul’da bir gizli tanığın ‘çanta gördüm’ demesi, tutuklama gerekçesi sayılıyor.”
Tüm bu gelişmelerin ardından Emir, ülkede hukukun ikili şekilde işletildiğini savunarak tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Demek ki mesele beyan değil, beyanın kime karşı verildiği.
Türkiye’de iki hukuk var: biri Saray’a yakın olana, diğeri muhalefete. DMM, bu çifte standardı kendi elleriyle tescillemiş oldu.”
