CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda yaşanan gerginlik, yargıya taşındı. Partili Mehmet Can Seyhan, kayyum heyetinin görevlendirilmesinin ardından binayı abluka altına alan polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Gürsel Tekin’in bugün parti binasına gideceğini açıklamasıyla birlikte başlayan yoğun güvenlik önlemleri, milletvekilleri ve vatandaşlarla polis arasında sert müdahalelere sahne olmuştu.
CHP’li üyeden savcılığa başvuru
CHP üyesi ve avukat Mehmet Can Seyhan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçede, parti faaliyetlerine katılmak üzere sabah saatlerinde Sarıyer’deki il başkanlığı binasına gitmek istediğini ancak Vadi İstanbul Camisi karşısında tüm yolların polis tarafından kapatıldığını belirtti.
Seyhan, polislerin kendisine milletvekilleri dışında kimsenin içeriye alınmayacağını söylediklerini, ancak bununla ilgili yazılı bir kararın gösterilmediğini vurguladı. Parti üyeliğini ve avukatlık kimliğini ibraz etmesine rağmen engellendiğini belirten Seyhan, kendisine polis tarafından “Avukat da olsanız fark etmez, müvekkiliniz buraya gelsin” yanıtının verildiğini aktardı.
“Siyasi haklarımız ihlal edildi”
Suç duyurusunda uygulamanın siyasi faaliyetlere katılım hakkını, seyahat özgürlüğünü ve avukatlık görevini ihlal ettiğini ifade eden Seyhan, kolluk kuvvetleri ve bu emri veren mülki idare amirleri hakkında işlem yapılmasını talep etti.
Seyhan dilekçesinde, Türk Ceza Kanunu’nun “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, siyasi hakların kullanımını engelleme ve görevi kötüye kullanma” suçlarının işlendiğini öne sürerek kamu davası açılmasını istedi.
Abluka ve müdahale tepkileri artırdı
Mahkeme kararıyla görevden uzaklaştırılan mevcut il yönetiminin yerine Gürsel Tekin ve beraberindeki heyetin kayyum olarak atanması CHP’de tansiyonu yükseltmişti. Dün akşamdan itibaren parti binası önünde nöbet tutan partililere sabah saatlerinde polis müdahale etmiş, milletvekillerine biber gazı sıkılmış, çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
