Türk siyasetinde tansiyonun bir an olsun düşmediği 14 Ağustos'un artçı sarsıntıları devam ederken, en büyük kırılmanın yaşandığı Aydın'dan karşı hamle geldi. Kentin 15 yıllık Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve ona bağlı üç ilçe belediye başkanının Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) istifa ederek Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) katılmasıyla yaşanan şokun ardından, CHP örgütü teyakkuza geçti. Parti tabanında ve seçmende "ihanet" olarak yorumlanan bu gelişme üzerine CHP Aydın İl Başkanlığı, Pazartesi günü Genel Başkan Özgür Özel'in katılımıyla büyük bir miting düzenleneceğini duyurdu.
CHP Aydın İl Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Değerli basın mensupları; 18 Ağustos Pazartesi Günü Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in katılımları ile “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi düzenleyeceğiz" denilerek, partinin en üst düzeyde bu duruma tepki göstereceği ilan edildi. Saat 19.00'da başlayacak mitingin yeri ilerleyen saatlerde netleştirilecek olsa da, bu kararın kendisi, CHP'nin Aydın'ı kolay kolay terk etmeyeceğinin ve yaşananları sineye çekmeyeceğinin en net mesajı olarak kabul ediliyor. Bu miting, sadece bir siyasi partinin tepkisi olmanın ötesinde, "kırık topuklu ayakkabı" protestosuyla simgeleşen seçmen öfkesini ve hayal kırıklığını siyasi bir enerjiye dönüştürme çabası olarak da dikkat çekiyor.
Şantaj iddialarının gölgesinde bir meydan okuma
CHP'nin Aydın'da düzenleyeceği bu güç gösterisi, basit bir siyasi transfer protestosundan çok daha derin anlamlar taşıyor. Zira bu sürecin arka planında, CHP lideri Özgür Özel tarafından haftalardır dile getirilen ciddi şantaj iddiaları yatıyor. Özel, Özlem Çerçioğlu'nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen bir soruşturma dosyası üzerinden tehdit edildiğini, kendisine iktidar tarafından "Ya AKP'ye katıl ya içeri atıl" denilerek baskı kurulduğunu defalarca dile getirmişti. Bu iddialar, Çerçioğlu'nun parti değişikliğini kişisel bir siyasi tercihten çıkarıp, hukukun bir sopa olarak kullanıldığı, anti-demokratik bir sürecin sonucu olarak çerçeveliyor.
Dolayısıyla, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" sloganıyla düzenlenecek miting, aynı zamanda bu şantaj iddialarına ve Özgür Özel'in "Ak Toroslar çetesi" olarak nitelendirdiği yapıya karşı bir meydan okuma niteliği taşıyor. CHP, bu mitingle sadece Çerçioğlu'nun kararını değil, o karara yol açtığını iddia ettiği yöntemleri de hedef alıyor. Bu durum, siyasi mücadeleyi, partiler arası bir rekabetin ötesine taşıyarak, bir "hukuk devleti" ve "demokrasi" savunmasına dönüştürüyor. Mitingin, tam da Özel'in, AKP'li Mücahit Birinci'nin bir tutukluya "iftira at, kurtul" teklifinde bulunduğunu iddia ettiği belgeleri açıklamasının hemen ardından planlanması, CHP'nin bu konuyu ne kadar ciddiye aldığını ve elindeki tüm argümanları sahaya süreceğini gösteriyor.
