Diyarbakır merkezli bir inşaat şirketinin Malatya’daki 187 dükkân karşılığında ülke genelinde Hazine’ye ait toplam 15 kıymetli parseli alacağı iddiası siyaseti karıştırdı. Söz konusu taşınmazların toplam yüz ölçümünün 329 bin 931 metrekare, değerinin ise 2 milyar 55 milyon TL olduğu belirtiliyor. Şirketin yaptığı dükkanlar için biçilen bedel ise 1 milyar 990 milyon TL. Aradaki 65 milyon liralık farkın firma tarafından ödeneceği ifade edilse de, muhalefet bu değerlemelere tepki gösterdi.
Çeşme’deki otel arazileri düşük bedelle mi veriliyor?
CHP’li Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada özellikle İzmir Çeşme’deki bazı parsellerin değerinin çok düşük gösterildiğini iddia etti. Bakırlıoğlu’nun verdiği bilgilere göre:
-
Alaçatı Mahallesi’nde denize 150 metre mesafede, 14.269 m²’lik otel alanı 99 milyon TL olarak değer biçildi.
-
Yine Alaçatı’da 39.299 m²'lik denize 250 metre uzaklıktaki başka bir otel alanı 216 milyon TL olarak hesaplandı.
-
16 Eylül Mahallesi’nde yer alan 13.014 m²’lik otel alanı için 404 milyon TL bedel belirlendi.
-
Sakarya Mahallesi’ndeki denize 150 metre uzaklıktaki 765 m²’lik villa alanı ise sadece 31 milyon TL olarak değer gördü.
"Gerçek değer 3.4 milyar TL, kamu zararı 1.3 milyar TL"
Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, yerel emlakçılar ve bağımsız değerleme şirketleriyle yaptıkları çalışmalarda bu 15 parselin toplam gerçek değerinin en az 3 milyar 415 milyon TL olduğunu belirtti. Bu da resmi değerleme ile arasında 1 milyar 360 milyon liralık fark olduğunu ortaya koyuyor.
Bakırlıoğlu, "Burası Çeşme Alaçatı, tam anlamıyla kupon bir arazi. Altında oteller, çevresinde villalar var. GEDAŞ bu parseli 316 milyon liraya değerlemiş. Bizim tespitimiz 875 milyon lira. Arada 550 milyon lira fark var. Yerel emlakçılara göre bu alanın değeri 2 milyar TL’yi buluyor" ifadelerini kullandı.
"Malatya’daki dükkanlar bu takasa değmez"
Malatya’da yapılan dükkanların halk arasında “Buğday Pazarı” ve “Şire Pazarı” olarak bilindiğini söyleyen Bakırlıoğlu, emlak piyasasında yapılan araştırmalara göre her bir dükkanın değerinin 7 ila 10 milyon TL arasında olduğunu aktardı.
"Bu büyüklükteki bir trampa için yeterli değer oluşturmaz. Bize verilen değerlerin bile altını esas aldık. Buna rağmen ortaya çıkan kamu zararı dudak uçuklatıyor" dedi.
“Bir imzayla bu kadar zenginleşilmemeli”
CHP’li vekil, “Bu trampanın peşine düşülmesi gerekiyor. GEDAŞ, yani TOKİ’nin değerleme şirketi, bu 15 parsele 2 milyar 55 milyon TL değer biçmiş. Oysa gerçek değerleri en az 3 milyar 415 milyon TL. Aradaki fark 1 milyar 360 milyon lira. Bu, kamu zararına yol açan açık bir peşkeştir. Bir insan bir imzayla bu kadar zenginleşmemeli” diyerek sert eleştirilerde bulundu.
Savcılıklara çağrı: Bu işin içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var
Bakırlıoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Buradan Bakanlığa, SPK’ya, savcılara sesleniyorum: Bu trampa işlemini araştırın. Bu bizim paramız, halkın parası. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. 1 milyar 360 milyon liralık bir farktan bahsediyoruz. Bu bir skandaldır, soruşturma açılması şarttır.”
CHP’li vekilin açıklamaları, taşınmazların gerçek değerinin tespiti ve kamu zararının önlenmesi adına konunun önümüzdeki günlerde daha fazla gündem olacağını gösteriyor.
