İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB), son günlerde tarihinin en büyük işçi eylemlerinden biriyle karşı karşıya. Belediyeye bağlı üç önemli şirket olan İZELMAN A.Ş., İZENERJİ A.Ş. ve Egeşehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji A.Ş.'de çeşitli hizmet kollarında görev yapan ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası'na üye olan yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 28 Mayıs 2025 Çarşamba gecesi greve çıktı. Bugün itibarıyla beşinci gününe giren grev, kentteki kamu hizmetlerinde ciddi aksamalara yol açarken, taraflar arasındaki gerilim de giderek tırmanıyor. İşçiler, temel hakları olduğunu savundukları taleplerinden geri adım atmazken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise sendikanın tutumunu eleştirerek, farklı göndermelerde bulunuyor.
Grevin temel nedeni: "Eşit işe eşit ücret" talebi
DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçilerin başlattığı bu grevin temelinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde aynı işi yapan ancak farklı sendikalara (özellikle TÜRK-İŞ'e bağlı Belediye-İş Sendikası) üye olan ve daha önce TİS imzalamış emsal şirketlerde çalışan işçilerle aralarında bulunan ücret farklılıklarının giderilmesi ve "eşit işe eşit ücret" ilkesinin uygulanması talebi yatıyor.
Sendika tarafından yapılan açıklamalarda ve kamuoyuyla paylaşılan görsellerde1, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerine teklif ettiği ücretler ile belediyede aynı işi yapan ve TİS imzalamış diğer şirketlerde çalışan işçilerin aldığı ücretler arasındaki ciddi farklara dikkat çekiliyor. Örneğin, DİSK Genel-İş'in paylaştığı bir görsele göre1, işverenin (belediyenin) DİSK Genel-İş'e 1. Grup için teklif ettiği aylık ücret 47.699 TL iken, aynı işi yapan ve TÜRK-İŞ'e bağlı bir sendikayla TİS imzalamış emsal bir şirkette çalışan bir işçinin aldığı ücret 59.270 TL olarak belirtiliyor. Bu farkın, işçi gruplarına ve kıdemlerine göre daha da arttığı ifade ediliyor. Sendika, bu durumun çalışma barışını bozduğunu, adaletsizliğe yol açtığını ve kabul edilemez olduğunu savunuyor.
Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan da yaptığı açıklamalarda, bu eşitsizliğe vurgu yaparak, "Biz şu anda toplu sözleşme masasına diyoruz ki 'Aynı işi yapıyoruz. Aynı iş yerinde çalışıyoruz. Aynı havayı teneffüs ediyoruz. Aynı emeği veriyoruz. Aynı alın terini döküyoruz. Ama birisine üç verirken bize iki vermenizi kabul etmiyoruz'. Üç lira, beş lirayı geçin. Eşit işe eşit ücret verin, bugün bu toplu sözleşme imzalansın, bugün bu grev bitsin. Bu kadar net" ifadelerini kullandı.
Belediye ne teklif ediyor? İşçilerin zam talebi ne kadar?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, DİSK Genel-İş Sendikası'na üye işçilere sunduğu son zam teklifinin yıllık bazda yüzde 29,16 olduğu belirtiliyor. Bu teklif, işçi gruplarına göre değişmekle birlikte, aylık olarak yaklaşık 47 bin TL ile 56 bin TL arasında değişen ücretlere tekabül ediyor.
Ancak, sendika ve işçiler bu teklifi yetersiz bularak, yüzde 60 oranında bir zam talep ediyorlar. İşçiler, bu zam oranının yanı sıra, en temel taleplerinin maaşlarının belediyede aynı işi yapan ve daha önce TİS imzalamış diğer sendikalara bağlı işçilerin maaşlarıyla eşitlenmesi olduğunu vurguluyorlar. Sendikanın verilerine göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi için aynı işi yapan ve TİS imzalamış emsal şirketlerde çalışan işçilerin maaşları 59 bin TL ile 81 bin TL arasında değişiyor. Bu durum, sendikanın "eşit işe eşit ücret" talebinin temelini oluşturuyor.
Belediye Başkanı Cemil Tugay'dan sert açıklamalar: "Operasyon" göndermesi ve "sorumsuzluk" suçlaması
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, grev süreci boyunca yaptığı açıklamalarda, sendikanın uzlaşmaz bir tutum sergilediğini ve taleplerinin belediye bütçesinin imkanlarını aştığını savundu. Başkan Tugay, özellikle grevin zamanlamasına dikkat çekerek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonların yapıldığı bir dönemde İzmir'de grev mitingi yapılmasını manidar bulduğunu ifade etti. Tugay, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımda, "Toplu İş Sözleşmesi Sendika Yetkilileri tarafından kısır bir pazarlığa çekilmiş bulunmaktadır. Ancak yaşanan bu süreç anlaşıldığı kadarıyla görünürde bir ücret anlaşmazlığıdır. (...) İstanbul Belediyelerine yönelik operasyonlar yapılırken İzmir’de grev mitingi yapılmasını nasıl anlayalım?" diye sordu. Bu ifadeler, Başkan Tugay'ın grevi sadece bir ücret anlaşmazlığı olarak görmediğini, arkasında farklı siyasi motivasyonlar olabileceğine dair imalarda bulunduğunu gösteriyor.
Başkan Tugay, bir başka açıklamasında ise, TÜRK-İŞ'e bağlı diğer sendikaya daha önce verilen yüksek zam oranlarını "seçime beş gün kala yapılmış bir sorumsuzluk" olarak nitelendirerek, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini ancak bunun belediye olanakları içinde makul bir sürede olması gerektiğini belirtti. Tugay, "Meydanlarda, megafonlarda yüksek sesle söylediklerinizi dinledim. Sizleri anlıyorum, 2024 yılının Mart ayında, seçime beş gün kala yapılmış bir sorumsuzluğun giderilmesini istiyorsunuz, başka bir sendikaya verilmiş hakları talep ediyorsunuz. Haklısınız, biz de bu haksızlığı gidermek istiyoruz. Ama Belediye olanakları içinde makul bir sürede olmak kaydı ile" dedi.
Başkan Tugay, ayrıca sendikanın taleplerini "Türkiye’de hiçbir yerde verilmeyen ücretler" olarak tanımlayarak, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti ve grevdeki işçilere "kendine gelin" çağrısında bulundu. Hatta, 1 Haziran'da ilçe belediye başkanları ve CHP Gençlik Kolları üyeleriyle birlikte Konak'ta çöp toplayarak, greve karşı sembolik bir eylem gerçekleştirdi. Bu eylem, greve destek veren bazı kesimler tarafından "grev kırıcılık" olarak nitelendirildi ve tepkilere yol açtı. Yönetmen Kazım Kızıl'ın paylaştığı görüntülerde, çöp toplama eylemini protesto eden bir grup gence, çöp toplayanlar tarafından sözlü ve fiziksel saldırıda bulunulduğu iddia edildi.
Başkan Tugay, sendikaya son olarak yan ödemelerin tamamen kaldırılarak aylık net 65 bin TL'den başlayıp 80 bin TL'ye ulaşan rakamların ödenmesi ve Eylül ayında bu artışa yüzde 10 daha eklenmesi (yani en az 71.500 TL'den 88.000 TL'ye kadar aylık net ücret) teklifinde bulundu. Ancak, sendikanın bu teklifi de kabul etmediği ve 80 bin TL net maaş talep ettiği belirtiliyor.