İçkiye ÖTV depremi: Kadehler boş kalacak
İçkiye ÖTV depremi: Kadehler boş kalacak
İçeriği Görüntüle

Cuma gününü alış ağırlıklı bir seyirle tamamlayarak yatırımcısını umutlandıran Borsa İstanbul, pazartesi sendromunu sert bir şekilde yaşadı. Hafta sonu küresel piyasalarda artan ve ABD merkezli olduğu belirtilen ticari belirsizlik endişeleri, yeni haftanın ilk işlem gününde BIST 100 endeksi üzerinde anında bir satış baskısı yarattı. Güne karamsar bir havayla başlayan endeks, açılışla birlikte önceki kapanışa göre 137,84 puanlık sert bir düşüş yaşadı.

Cuma günü yüzde 0,46'lık bir değer kazancıyla 10.275,75 puandan kapanan BIST 100, haftaya yüzde 1,34'lük bir azalışla 10.137,91 puandan "merhaba" dedi. Bu sert açılış, endeksin psikolojik olarak önemli kabul edilen 10.200 puan seviyesinin altına inmesine neden olurken, yatırımcılar arasında endişeli bir bekleyişin başlamasına yol açtı. Açılış seansındaki bu negatif tablo, günün geri kalanı için de piyasaların yönünü belirleyecek önemli bir sinyal olarak kabul ediliyor.

Bankalar ve holdingler öncülüğünde sert satış dalgası

Endeksteki bu sert düşüşün lokomotifi, her zaman olduğu gibi Borsa İstanbul'un ağır topları olan bankacılık ve holding sektörü hisseleri oldu. Endeksin yönünü belirlemede en büyük ağırlığa sahip olan bu iki sektörde yoğunlaşan satışlar, düşüşün derinleşmesine neden oldu.

Açılışla birlikte bankacılık endeksi yüzde 1,68'lik bir değer kaybı yaşarken, holding endeksindeki düşüş ise yüzde 1,12 olarak gerçekleşti. Bu durum, özellikle yabancı yatırımcıların risk algısının arttığı dönemlerde ilk olarak bu likit ve büyük hisselerden çıktığı yönündeki genel kanıyı bir kez daha doğruladı.

Sektör endeksleri bazında bakıldığında ise, güne yeşil renkte başlayabilen tek sektörün yüzde 0,69'luk bir artışla spor endeksi olması dikkat çekti. Bu pozitif ayrışmanın, hafta sonu gelen transfer haberleri veya kulüplere özgü beklentilerden kaynaklandığı düşünülüyor. Günün en çok kaybettiren sektörü ise, yüzde 1,70'lik sert bir düşüş yaşayan iletişim sektörü oldu. Bu da, satışların sadece endeks geneline değil, belirli sektörlere daha yoğun bir şekilde odaklandığını gösteriyor.

Küresel piyasalardaki gerilim borsa istanbul'u vurdu

Peki, Borsa İstanbul'daki bu sert satış dalgasının arkasında yatan temel neden ne? Analistlere göre, haftaya damgasını vuran bu negatif seyrin kökleri, yurt içinden çok yurt dışındaki gelişmelere, özellikle de küresel ticarette yeniden alevlenen belirsizliklere dayanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile diğer büyük ekonomiler arasındaki ticari ilişkilerde gerilimin yeniden tırmanabileceğine yönelik endişeler, küresel piyasalarda bir "riskten kaçış" dalgası başlattı. Bu tür dönemlerde, uluslararası fonlar ve büyük yatırımcılar, hisse senedi gibi daha riskli olarak kabul edilen varlıklardan çıkarak, altın veya gelişmiş ülke tahvilleri gibi daha "güvenli limanlara" yönelirler. İşte bu küresel "riskten kaçış" eğilimi, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarını doğrudan ve daha sert bir şekilde etkiliyor.

Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul'daki satışları ve artan jeopolitik risk algısı, endeksin haftaya neden bu kadar sert bir düşüşle başladığını açıklayan en temel faktörler olarak öne çıkıyor. Bu durum, yerel ekonominin dinamikleri ne kadar güçlü olursa olsun, küresel konjonktürden bağımsız hareket etmenin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Analistler uyardı: gözler kritik destek seviyelerinde

Piyasalardaki bu sert düşüşün ardından, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıların aklındaki en önemli soru, "Bu düşüş devam eder mi?" oluyor. Teknik analiz yapan uzmanlar, BIST 100 endeksi için önümüzdeki saatlerde ve günlerde takip edilmesi gereken kritik seviyelere dikkat çekiyor.

Analistlere göre, endeksin ilk ve en önemli destek noktası 10.100 puan seviyesi. Endeksin bu seviyenin üzerinde tutunmayı başaramaması durumunda, satış baskısının artarak bir sonraki ve çok daha önemli olan psikolojik destek seviyesi 10.000 puana doğru bir geri çekilme yaşanması muhtemel. 10.000 puan seviyesinin kırılması ise, teknik olarak daha derin bir düşüş trendinin başlangıcı olarak kabul edilebilir ve bu durum, piyasalardaki karamsarlığı daha da artırabilir.

Yukarı yönlü bir toparlanma hareketinde ise, ilk direnç noktası olarak 10.300 puan seviyesi öne çıkıyor. Endeksin yeniden bu seviyenin üzerine çıkıp kalıcı olabilmesi, satış baskısının azaldığına ve alıcıların yeniden devreye girdiğine dair ilk olumlu sinyal olacaktır. Bu seviyenin aşılması durumunda ise bir sonraki hedef, 10.400 puanlık direnç bölgesi olacak. Yatırımcıların, bu kritik destek ve direnç seviyelerini yakından takip ederek, pozisyonlarını buna göre ayarlamaları tavsiye ediliyor.

Piyasaların radarı bu verilerde olacak

Piyasaların yönünü belirleyecek olan tek faktör, teknik seviyeler değil. Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan yurt içi ve yurt dışı ekonomik veriler de, yatırımcıların karar alma süreçlerinde etkili olacak. Analistler, bugün piyasaların özellikle şu verilere odaklanacağını belirtiyor:

  • Yurt İçi Veriler: Gün içinde açıklanacak olan hazine nakit dengesi, devletin kısa vadeli mali durumunu ve borçlanma ihtiyacını göstermesi açısından yakından takip edilecek. Beklentilerden daha olumlu bir veri, iç piyasalara bir miktar moral verebilir.

  • Yurt Dışı Veriler: Küresel piyasaların odağında ise Euro Bölgesi'nden gelecek veriler olacak. Avrupa'dan gelecek olan perakende satışlar ve Sentix yatırımcı güven endeksi verileri, Türkiye'nin en büyük ticari ortağı olan Avrupa ekonomisinin sağlığına ilişkin önemli ipuçları verecek. Bu verilerdeki olası bir zayıflama, küresel risk iştahını daha da azaltarak, Borsa İstanbul üzerindeki baskıyı artırabilir.

Sonuç olarak, Borsa İstanbul, hem küresel risklerin hem de iç dinamiklerin etkisiyle oldukça hassas ve dalgalı bir haftaya başlamış durumda. Yatırımcıların, bu volatil ortamda sakin kalarak, panik işlemlerinden kaçınmaları ve hem teknik seviyeleri hem de temel ekonomik verileri yakından takip ederek stratejilerini belirlemeleri, bu zorlu süreci en az hasarla atlatmaları için kritik bir önem taşıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ