Slovenya kampında gazetecilere futbolcuların toplum önüne atılarak kapasitelerinin düşürülmemesi gerektiğini söylediği hatırlatılan Bjelica, bir ayda nelerin değiştiğinin sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Benim tavrım, oyuncuların çoğuna karşı çok fazla değişmedi. Özellikle Umut Bozok özelinde ilk günden itibaren oyuncu henüz daha oyuna başlamamışken geçen yılki sekiz maçtaki o süreçte bize çok fazla yardımcı olmasına rağmen, elinden gelenin en iyisini yapmasına rağmen ilk günden itibaren hemen eleştiriler gelmeye başlamıştı. Oyuncumu savunmak için yapmıştım. Bu eleştiriler ilk günden başlayınca henüz oyuncuya hata yapma şansı dahi bırakılmadığında bu oyuncunun eleştiriler sonucunda ister istemez özgüvensiz oynamasına sebep oluyor çünkü bu eleştiriler geldiğinde oyuncu kendini kötü hissediyor ve verebileceklerini veremediğini görüyorsunuz."
Bjelica, eleştiriler sonucunda oyuncuların istenileni veremediğinde takımın sıkıntı yaşadığını ifade ederek, "Genç oyuncumuz Enis Destan ve Umut Bozok, elimizdeki iki santrfor. Dolayısıyla bu oyuncuları hazırlamaya ve onlardan faydalanmaya çalışıyoruz. Umut Bozok; milli takımda oynayan yerli, iyi bir oyuncu. O oyuncu da istediğinizi veremeyince çünkü eleştiriler sonucunda özgüvensiz oynayışıyla birlikte tabii ki takımda santrforda sıkıntı yaşadığı durumlarda takımımız da istemediğimiz sıkıntıları yaşıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Petkovic transferi gerçekleşmediği için Çaykur Rizespor maçına tam odaklanamadığını dile getiren Bjelica, şunları söyledi:
"Ben her zaman maçlardan sonra, bütün olanlardan sonra ilk önce kendimi sorgularım. 'Benim bunda payım ne olabilir, neyi yanlış yaptım?' diye çünkü kaybettiğimiz maçtan sonra da sorguladığım ilk kişi, hep yine kendim oldum. Bu maçta da belki takımımızda disiplinin eksik olduğunu, belki odaklanmanın eksik olduğunu söyleyebilirsiniz. Kendimi asla soyutlayan biri olmadım, her zaman ben de belki hata yapmış olabilirim çünkü maçtan üç gün önce bir oyuncuyu takımımıza katabilmek adına bizzat benim de görüşmelerini yürüttüğüm transfer süreci iyi sonuçlanmayınca ve istediğimizi elde edemeyince hep birlikte kulüp olarak benim de bütün odak noktam belki de transfere kaymış olabilir. Belki yeterince zamanımı takım üzerine ayırmadım, belki yeterli odağı takımıma gösteremedim. Dolayısıyla takımdan alabileceğimi alamamış olabilirim.
Eğer bir başarısızlık varsa, hata varsa bunda da yine her zaman kendimi sorunlardan en üst sorumlu olarak gördüğümü ifade etmek isterim. Bahsettiğim oyuncu Petkovic'ti. Hem taraftarların da isteği üzerine oyuncuyu aramıza katmaya çalışmıştık ama maalesef gerçekleştiremedik."
Bjelica, Petkovic'in takımında antrenör değişiminin transferi etkilediğini kaydederek, "Yeni gelen hocası, Petkovic'i önceki antrenörüne göre daha değerli bir oyuncu olarak görüyor. Ben de Petkovic'i öyle görüyorum. Takım kaptanlığını ona verdi. Burada birçok şeyi ortaya göz önünde bulunduruyorsunuz. Bir anda fiyat, çok yüksek rakamlara çıktı. Bu rakamlara takıma zarar verecek durumlara çıktığı için bazı durumları bitiremiyorsunuz. Bana gelen bilgi, aslında Petkovic'in şu an sözleşmesini yenilemediği ve Avrupa'dan önemli bir takıma transferinin biteceği yönünde" ifadelerini kullandı.
"Bahanelerin arkasına sığınan bir antrenör olmadım"
Hiçbir zaman bahaneleri öne süren bir antrenör olmadığını belirten Bjelica, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belki şu an aramızda Trezeguet, Orsic, Fernandes gibi oyuncularımız olsaydı, eğer bu oyuncularımızdan faydalanabilseydik tabii ki farklı olabilirdi. 6-8 numara pozisyonunda aradığımız oyuncular var. Ben, hiçbir zaman bahanelerin arkasına sığınan bir antrenör olmadım. Her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Aslında bu bir süreç çünkü 10 yeni oyuncunuz var. Bu oyuncuların takıma katılışı bir süreç alıyor. Bütün oyuncuların benzer hızda takıma adaptasyonunun sağlanmasını tabii ki istersiniz ama bu bazen yaşanmıyor olabilir.
Oyuncuların adaptasyonunun sağlanması için, takıma bütün her şeye alışabilmesi için belli bir süreç, belirli bir zaman gerekiyor. Hiçbir zaman takımımızda çalışma eksik olmadı. Her zaman herkes çok iyi çalıştı. Bizim istediğimiz gibi çalıştı. Takımım, gayet iyi çalışma örneği gösterdi."
"Çok iyi bir takım olma yolundayız"
Bjelica, Galatasaray ve Çaykur Rizespor maçlarını değerlendirerek, "İstanbul'da oynadığımız Galatasaray maçını tabii ki kazanmalıydık, tabii ki kazanmak için mücadele ettik. Bu tür maçları bazen kaybedebiliyorsunuz. İçeride kaybettiğimiz maç, tabii ki bizim için bir yıkım oldu. Yarın oynayacağımız maçla birlikte umuyorum ki herkese şu mesajı vereceğimizi düşünüyorum. Çok iyi bir takım olma yolundayız. Bu mesajı yarın vereceğimize de inanıyorum. Çaykur Rizespor bizden daha takım görüntüsü verdi. Aramızda birçok yeni arkadaşımız, genç birçok arkadaşımız var. Bunun bir süreç olduğunu ve en kısa sürede halledilebileceğini söylemiştim" diye konuştu.
Kulüpten ayrılacakları konuşulan Koita ve Djaniny'e ilişkin ise Bjelica, "Geldiğim ilk günden itibaren iki oyuncu hakkında kulüp bulacakları ve ayrılacakları konuşulmuştu. Şu an itibarıyla takım bulunabilmiş değil. Dolayısıyla bizimle beraber devam ediyorlar. Altyapıda takımdan ayrılacak oyuncularla antrenmanlarını sürdürüyorlar. Transfer sezonunun kapanmasıyla birlikte eğer hala bu oyuncular bizimle beraberlerse, tabii ki eğer ihtiyacımız varsa, eğer yabancı sınırında da sıkıntı yaşamayacaksak tabii ki oyuncuların durumu hakkında da konuşup değerlendireceğiz" dedi.
Bjelica, transfer görüşmeleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Görüştüğümüz oyuncuların kendilerinin beklentileri, Avrupa'nın önemli ligleri. Bu ligler arasında İngiltere, Almanya, İtalya ve Fransa liglerini, birçok ligi sayabilirsiniz. Oyuncular, ilk başta bu liglerden gelebilecek muhtemel teklifleri görebilmek, bu hesaplamaları yapabilmek ve daha sonrasında eğer böyle bir imkan oluşmazsa Türkiye ya da daha başka liglere gitmeyi düşünebiliyorlar. Bu liglerdeki transfer sezonunun kapanmasıyla biz de daha gerçekçi fırsatlar olarak oyuncuların önüne gelebiliyoruz. Bu açıdan transfer sezonunun kapanmasıyla bizim de işimizin biraz daha kolay olabileceğini ifade edebiliriz."
Kourbelis ve Eren'in sakatlıkları nedeniyle Kasımpaşa maçında görev alamayacağını bildiren Bjelica, "Bizim yaşadığımız sakatlıkların çoğu, kas sakatlığı değil. Yarın oynayacağımız Kasımpaşa maçında Kourbelis ve Eren, sakatlık nedeniyle olmayacak. Kourbelis, göğüs kafesine aldığı darbeden dolayı bizimle olmayacak. Eren de gluteus kasında yaşadığı sakatlıktan dolayı bizimle olmayacak. Sanıyorum milli takımda da olamayacak. Bizim oyuncularda ön ve arka çapraz bağ sakatlıkları var. Bunlar antrenmandan değil; farklı sebeplerden, dışardan darbeyle oluşuyor" diye konuştu.
Bjelica, tedavileri süren oyuncuların takıma yakında döneceğini belirterek, "Trezeguet, 5 Eylül'de dönecek ve milli takımda olmayacak. Beşiktaş maçına hazır olacağını düşünüyorum. Teklic; bileğine darbe almıştı ama iyi durumda, antrenmanlara devam ediyor. Eren'in 7 veya 10 gün idman yapmama süreci var. Beşiktaş maçına yetişebilir ama değerlendireceğiz. Fernandez, salı veya çarşamba günü dönecek, şu an çok iyi gidiyor. Eylül ortası veya sonu gibi bizimle olacak iyileşme süreci hızlı gidiyor" dedi.
Kaynak: AA