Basketbola bak!...

Voleybola bak!...

"12 Dev Adam" Çin'de düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda esiyor, gürlüyor!..

Japonya'yı geçen ulusal takım, ABD'ye karşı müthiş bir direnç gösterdi; tek sayılık yenilgiye karşın ortaya konulan kafa kafaya oyun kazanma noktasına getirdi takımımızı...

Faul atışlarındaki beceriksizlik ve şanssızlık yenilgiyi getirdi ama oyun şampiyonada etkili olabileceğimizin göstergesi oldu...

Final olmayabilir diyor eleştirmenler!

Çeyrek final başarıymış!

Bırakın bu sözleri arkadaşlar; bakmayın siz onların çok bilmişliğini!

Çıkın aynı oyunu oynayın, kendiniz olun, özgüvenle başaramayacağınız ne olabilir ki?

Gittiğiniz yere kadar!

Çünkü siz bir takımsınız...

Daha ne olsun?...

***

İşte size futbolsuz bir yazı girişi!

Hoş değil mi?

***

Filenin sultanları da geliyor...

Hem de ne geliş...

Rakipleri eze eze, engelleri aşa aşa!..

Voleybol Kadın Ulusal Takımı'nı da alkışlıyoruz...

***

Yaşamımıza şu sıcak günlerde ulusal takımlar sayesinde basketbol ve voleybol girince...

Nasıl da bıraktık futbolu bir kenara?

Sporun diğer yüzünü...

Yükselen değerlerini anımsadık ve alkışlarla karşıladık...

Başarıları yüzümüzü güldürüyor...

Sevinçlerine ortak oluyor, gururlanıyoruz...

***

Günlük yaşamın ağırlığı...

Siyasetin bunaltıcı ve bıktırıcı çirkinliği...

Ekonomik kıskaç...

Bir anda unutuluyor sanki değil mi?

Ama öyle değil işte!..

Her ne kadar enflasyon düşüyor deseler de...

Siz şimdi okul kayıtları, malzemeleri, servisi ve yemek gideriydi derken...

Kimi yerde katlanmış, kimilerinde yüksek oranlı zamlanmış bedeller ödüyorsunuz...

Ve ister istemez soruyorsunuz:

"Bu enflasyon nereye düştü? Zamlı bedeli ödeyen ben, enflasyonu düşüren sen!.."

"Kim kiminle kafa buluyor bu hesapta?" diye sormadan yapamıyor insan!

***

Siyaseti, ekonomiyi de bırak şimdi!

Sırası mı?

***

Bak...

Türk takımları 80 milyon euroya yaklaşan bedelle yurt dışına oyuncu ihrac etmiş...

Ve tüm zamanların rekorunu kırmış!..

Haberin var mı?

Bu hesaplamayı yapanlar; transferin son gecesiyle birlikte bu dönem gerçekleşen girdiyi de bir hesaplayıp önümüze koysalar da öğrensek!

Acaba gerçek rekor nerede?

Hani UEFA takımlarımızı izlemede ve TFF de yaptırım uygulayacağını açıkladı ya!

Bu ani açılım ve transfer hızı nereden kaynaklanıyor bilelim!

***

Görüyorsunuz futbola bulaşmadan olmuyor...

Son dönemeçte söz dönüp dolaşıp ağlara takılıyor...

Biz yine de...

Televizyon karşısına kurulup...

Basketbol ve voleybol ile spor güncesini doldurmayı sürdürelim...

NOT: Geçtiğimiz hafta bu köşede, TFF önceki başkanlarından ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener'in oğlu Cem'e ve Özgener Ailesi'ne karşı, Ulusal Takım gözardı edilerek gösterilen gazetecilik refleksinin yanlışlığını vurgulamıştım. Haber ile ilgili Sayın Özgener'in de ulaşabildiği gazeteci dostlarından "Böyle kullanılması yanlış olur; Cem'i de arkadaşlarını da üzer" diye yardım isteyip sonuca ulaşamaması üzüntümü bir kat daha artırırken, mesleki kaygılarımı daha da yükseltti. Bilinmesini istedim...