Harmandalı Mahalle Meclisi ile birlikte hareket eden Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi, 18 Eylül’de “Harmandalı Çöplüğünü İstemiyoruz” sloganıyla başlattığı imza kampanyasında bin kişinin desteğini aldı. Aynı tarihte İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri hakkında da suç duyurusunda bulunulmuştu. Bugün yapılan açıklamayla birlikte toplanan imzalar belediyeye teslim edildi.
33 yıldır dolmayan çöplük
Basın açıklamasında konuşan temsilciler, Harmandalı Çöplüğü’nün 1992 yılında 15 yıllık kapasiteyle kurulduğunu ancak aradan geçen 33 yıla rağmen hâlâ aktif olarak kullanıldığını hatırlattı. Kapasitesini aşan çöplükte yığınların kaymaya başladığını, bölgenin ciddi heyelan riski taşıdığını vurgulayan halk temsilcileri, “Kurumlar görevini yapmadı, halkın sağlığı hiçe sayıldı” dedi.
“Ranta açılan bölge, halka kapatıldı”
Açıklamada, çöplüğün bulunduğu alanın kuruluş döneminde imara kapalı olduğu ancak zamanla rant uğruna yapılaşmaya açıldığı ileri sürüldü. Müteahhitlerin çıkarlarının gözetildiğini belirten temsilciler, “Bölgedeki çevre felaketi görmezden gelinerek inşaat izni verildi. Halkın sağlığı değil, sermayenin çıkarı korundu” ifadelerini kullandı.
Bergama ve Ödemiş’teki katı atık bertaraf tesislerinin kapasitesinin Harmandalı’ndan düşük olduğu da dile getirildi.
Yapılan açıklama şu şekilde:
"Harmandalılı yurttaşlar, Çiğlili yurttaşlar, İzmirli yurttaşlar bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde toplandık. 1.000’e yakın yurttaşımızın vermiş olduğu imzaları İzBB’ye teslim etmek, Harmandalı halkının sesini duyurmak için buradayız.
Eylül ayında Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin görevini yapmayan, suç işleyen görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduk.
Ocak ayında 600 yurttaşın dilekçesini Çevre Şehircilik Bakanlığı’na teslim etmiş ve sorumlulukları yokmuş gibi davranan bakanlığa görev ve yetkilerini hatırlatmış, kamuoyuna Büyükşehir ile nasıl bir iş birliği içinde olduklarını açıklamalarını istemiştik.
Yaklaşık 20 senelik bir sorun Harmandalı Çöplüğü. Harmandalı Çöplüğü nasıl bu kadar büyük bir sorun haline geldi?
1992 yılında kurulan çöplük 15 sene kapasite ile kurulmuştu, 33 yıl oldu hâlâ depolamaya devam ediyorlar. Kapasitesini doldurduktan sonra tesiste çöp yığınları kaymaya başladı.
Kurulduğunda imara açılmış bir bölge değildi, plansızlığa, ranta bölgeyi teslim ettiler, imara açtılar.
Bergama ve Ödemiş’teki katı atık bertaraf tesislerinin kapasitesinin toplamı Harmandalı’nın kapasitesinden düşük.
Nüfus artış hızı ortada. Harmandalı kapasitesinin 15 sene sonra dolacağı biliniyorken sorumlular bu konuda görevlerini yapmamıştır. Halkın sağlığını hiçe saymıştır. Çevre Bakanlığı da Büyükşehir de vatandaşın sağlıklı bir çevrede yaşamasından sorumludur. Bütçeleri ortadadır.
Yaşamamız için temel ihtiyaçlarımız var: barınma, sağlık, beslenme, eğitim. Bu ihtiyaçları özelleştirmelere kurban ettiler. Siyasi iktidar geldiği günden beri emekçinin sırtından biriken ne varsa patronlara bıraktı, özelleştirdi. Nasıl ki hastanelerde bebeklerin canına göz diken patronlar var ise, her alanda aynı yağma, aynı emek sömürüsü ile karşı karşıyayız.
Harmandalı Çöplüğü de heyelan riskine rağmen, 20 yıl önce çözmeleri gerektiğini bilmelerine rağmen patronlara, müteahhitlere peşkeş çekildiği için bugün bu hale gelmiştir.
Çok büyük bir yalan var ortada! O yalan da bu meselenin siyasetler üstü olduğunu söyleyen siyasetçilerin yalanı. Siyasetin ülkemizde en çok kullanılan araçlarından biri seçim. Seçimlere katılmış, aday olmuş, seçilmiş, siyaset yapan insanlar iş sorun çözmeye gelince halka diyor ki, bu sorun siyasetler üstü! Gülmüyoruz da, ağlamıyoruz da! Öfkeleniyoruz! Kendi koltuklarını garanti altına almak için seçim zamanları oy toplayan belediye başkan adayları çöplüğü kapatacağım sözleri veriyorlar hem Çiğli’de hem İzmir’de. Seçildikten sonra ise sorunun siyasetler üstü olduğunu söylüyorlar.
Biz söyleyelim sevgili arkadaşlar: Onların siyaset üstü dediği, rantta, yağmada ortaklık. Çiğli Belediyesi Ekim ayı meclis toplantısını izledik. Borçlara karşılık kamuya ait yeşil alanlar, sağlık ocaklarının satışı söz konusu olunca oy birliği ile karar alanlar halka akıl vermesin artık!"
