Ege Bölgesi'nin köklü sanayi kuruluşlarından biri olan ve Batı Anadolu Şirketler Topluluğu’nun amiral gemisi konumunda bulunan Batıçim, büyüme stratejisinin en önemli halkalarından biri olan Aliağa yatırımı için beklenen yeşil ışığı yaktı. Şirket, İzmir’in sanayi üssü Aliağa’da kurmayı planladığı yıllık 3,5 milyon ton kapasiteli yeni çimento öğütme ve paketleme tesisi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) onayını aldığını duyurdu. Bu onay, şirketin sadece üretim kapasitesini değil, aynı zamanda uluslararası pazarlardaki oyun kurucu rolünü de güçlendirecek bir sürecin başlangıcı olarak kabul ediliyor.

Projenin hayata geçmesiyle birlikte Ege Bölgesi’nin ihracata en entegre üretim merkezlerinden birinin kurulması hedeflenirken, yatırımın bölge ekonomisine istihdam ve tedarik zinciri genişlemesi gibi çok yönlü katkılar sunması bekleniyor.

Lojistikte oyunun kuralları yeniden yazılıyor

Yatırımın en dikkat çekici özelliği, klasik üretim modellerinden ayrılarak "liman içi üretim" konseptine odaklanması. Aliağa’daki tesisin liman sahası içerisinde kurgulanmış olması, nakliye süreçlerinin optimize edilmesini sağlayarak lojistik maliyetlerde ciddi bir düşüş yaratacak. Çimento sektörü gibi navlun maliyetlerinin rekabetçiliği doğrudan etkilediği bir alanda, liman üzerinden gerçekleştirilecek doğrudan sevkiyat kabiliyeti şirkete büyük bir avantaj sunacak.

1 yılda iki kat arttı: Yılbaşı sepeti kaça doluyor? Marketlerde 2025 fiyatları dudak uçuklattı
1 yılda iki kat arttı: Yılbaşı sepeti kaça doluyor? Marketlerde 2025 fiyatları dudak uçuklattı
İçeriği Görüntüle

Bu model sayesinde Batıçim, sadece maliyet avantajı yakalamakla kalmayıp aynı zamanda lojistik optimizasyon yoluyla karbon ayak izini azaltarak sürdürülebilir üretim hedeflerine de katkı sağlamayı planlıyor. Lojistik maliyetleri aşağı çeken bu strateji, şirketin küresel arenada daha agresif bir fiyatlama ve hizmet politikası izlemesine olanak tanıyacak.

İhracat rotası okyanus ötesine çevrildi

Halihazırda 20’nin üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren şirket, Aliağa yatırımıyla birlikte pazar çeşitliliğini artırmayı hedefliyor. Yeni tesisin devreye girmesiyle birlikte ABD, Kanada, Güney Avrupa ve Akdeniz havzası gibi stratejik öneme sahip pazarlara erişimin hızlanması ve bu bölgelerdeki rekabetçiliğin artırılması öngörülüyor.

Şirketin projeksiyonlarına göre, genişleme hamlesi sonucunda toplam çimento satış hacminin 4,9 milyon tona ulaşması bekleniyor. Daha da önemlisi, orta vadede toplam satışlar içindeki ihracat payının yüzde 45–50 bandına taşınması hedefleniyor ki bu oran, şirketin döviz kazandırıcı faaliyetlerinde tarihi bir zirveye işaret ediyor. Yatırımın tamamlanmasıyla birlikte Ege’nin çimento devi, Türkiye’nin sektördeki lider oyuncuları arasındaki yerini sağlamlaştırarak ülke ekonomisine sağladığı katma değeri artırmayı planlıyor.

Üretim kapasitesinde devasa artış planı

Batı Anadolu Şirketler Topluluğu'nun stratejik dönüşüm sürecinin ana eksenini oluşturan bu proje, iki faz halinde hayata geçirilecek. Aliağa–Nemrut bölgesinde planlanan yatırımın ilk fazının, yıllık 1 milyon 750 bin ton kapasiteyle devreye alınması planlanıyor. Değirmen yatırımının tamamlanmasıyla birlikte tesisin toplam kapasitesi yıllık 3,5 milyon tona ulaşacak.

Mevcut durumda 5,8 milyon ton olan üretim kapasitesine sahip olan topluluk, bu yatırımın tamamlanmasıyla kapasitesini yaklaşık yüzde 60 oranında artırmış olacak. Bu devasa kapasite artışı, şirketin hem iç pazardaki talebi karşılama gücünü hem de dış pazarlardaki varlığını eş zamanlı olarak büyütmesine olanak tanıyacak. Projenin 2027-2028 döneminde tam kapasiteyle devreye alınması hedefleniyor.

Caner Turkyener

Yönetimden stratejik vizyon vurgusu

Yatırımın grup için taşıdığı önemi değerlendiren Batı Anadolu Şirketler Topluluğu İcra Kurulu Üyesi ve Üretim Operasyon Grup Başkanı Caner Türkyener, projenin uzun vadeli büyüme vizyonlarının bir yansıması olduğunu belirtti. Sektördeki değişen dinamiklere dikkat çeken Türkyener, çimentonun artık büyük ölçüde lojistik maliyetlerin belirlediği bir ürün haline geldiğini vurguladı.

Türkyener, hammaddeden nihai ürünün ihracatına kadar tüm tedarik zincirinin optimize edilmesinin hayati önem taşıdığını ifade ederek, Aliağa’daki tesisin limana doğrudan erişimi ve güçlü sanayi altyapısı sayesinde gruba çok ciddi bir rekabet avantajı kazandıracağını dile getirdi. Türkyener ayrıca, Batıçim’in gelecek vizyonu açısından kilit bir noktada duran bu yatırımın, hem grubun hem de Türkiye’nin ihracat hedeflerine önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ