İzmir gayrimenkul piyasasında son dönemde yaşanan hareketlilik, sektörün kanayan yarası olan "korsan emlakçılık" sorununu yeniden gündeme taşıdı. İzmir Emlak Kulübü Başkanı Rıdvan Akgün, mesleki yeterliliği olmayan kişilerin piyasayı domine etmeye başladığını ve bu durumun hem mülk sahiplerini hem de ev arayan vatandaşları büyük bir mağduriyet sarmalına sürüklediğini vurguladı. Akgün'e göre, sektördeki denetimsizlik, "sanal fiyat balonları" oluşmasına ve güven ortamının tamamen zedelenmesine neden oluyor.
"Korsanlar ordusu" yasal olanı geçti
Rıdvan Akgün, emlak sektörünün cazibesinin artmasıyla birlikte, farklı meslek gruplarından insanların asıl işlerini bırakıp ya da ek iş olarak gayrimenkul danışmanlığına soyunduğunu belirtti. Akgün, "Bugün İzmir'de adeta bir korsanlar ordusu ile karşı karşıyayız. Mevcut yasal emlakçı sayısının neredeyse bir misli kadar kaçak çalışan var" dedi. Sektördeki bu başıboşluğun boyutlarını çarpıcı örneklerle anlatan Akgün, "Boş oturan insanlar, bakkal, manav, avukat, züccaciyeci, muhtar ve hatta apartmanda oturan teyzeler bile emlakçı olmuş durumda. Hiçbir yasal sorumlulukları yok, vergi ödemiyorlar ama piyasaya yön vermeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
Bu kişilerin, yasal zorunluluk olan "Seviye 4" ve "Seviye 5" mesleki yeterlilik belgelerine sahip olmadıklarını hatırlatan Akgün, "Normalde bir emlak ofisi açmak veya bu işi yapmak için ciddi bir eğitim ve staj süreci gerekiyor. Ancak bu kişiler, belgeli emlakçıların etrafında 'yancı' gibi dolaşarak, niteliksiz hizmet veriyor ve haksız kazanç sağlıyor" diye konuştu.
Sanal fiyatlarla piyasa şişiriliyor
Korsan emlakçıların en büyük zararının fiyat istikrarına olduğunu belirten Akgün, mülk sahiplerine verilen gerçek dışı vaatlerin piyasayı altüst ettiğini söyledi. "Mülk sahiplerini günde 50 kişi arayıp, 'Evinizi 3 günde satarız, 1 ayda satarız' diyerek kandırıyor. 4 milyon liralık bir daireye 5 milyon, 5 milyonluk daireye 7 milyon değer biçiyorlar" diyen Akgün, bu durumun "sanal fiyat" artışlarına yol açtığını kaydetti.
Akgün'e göre, bu yapay fiyat artışları vatandaşı daha güvenli ve yeni konutlar yerine, bütçesine uydurmak zorunda kaldığı "yaşlı, yorgun ve niteliksiz" binalara yönlendiriyor. Bu da deprem riski taşıyan bir şehirde, konut stokunun yenilenmesi önündeki en büyük engellerden biri haline geliyor.
"2026'da konut fiyatları yüzde 30 artacak"
Sektördeki tüm olumsuzluklara rağmen gayrimenkulün "güvenli liman" olma özelliğini koruduğunu belirten Rıdvan Akgün, 2025 yılı ve sonrası için de çarpıcı öngörülerde bulundu. Konut satışlarının son aylarda ivme kazandığını ve banka kredilerine olan talebin arttığını söyleyen Akgün, "2025'te satışların yüzde 70'i gerçek ihtiyaç sahiplerine yapıldı. Geri kalan yüzde 30 ise borçlarını kapatmak veya icradan kaçmak isteyenlerin satışlarıydı" bilgisini paylaştı.
Yeni yılla birlikte konut piyasasında yeni bir ralli beklediklerini ifade eden Akgün, yatırımcılara şu tavsiyede bulundu: "2026 yılının ilk 4 ayında konut fiyatlarının, artan inşaat maliyetleri ve talep patlamasıyla birlikte en az yüzde 30 oranında artacağını öngörüyoruz. Bankalardaki kur korumalı mevduattan çıkan paranın da gayrimenkule akacağını düşünüyoruz. Vatandaşlara tavsiyemiz, hayallerindeki ev olmasa bile bütçelerine uygun bir gayrimenkulü bir an önce almalarıdır. Çünkü gayrimenkul, tüm zamanların en güvenilir yatırımı olmaya devam edecek."
