Bartın’ın Akmanlar köyü Devşeyli Mahallesi’nde yaşayan Esra Lermi Sabancı, evlendikten sonra eşinin hobi olarak ilgilendiği arıcılığa merak saldı. Anadolu Üniversitesi Laborant ve Veteriner Sağlık Bölümü mezunu olan Sabancı, zamanla bu işi profesyonel olarak yapmaya karar verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Uzman Eller Projesi” kapsamında sağlanan destekten yararlanan Sabancı, üç yıl önce yüzde 70’i hibe olmak üzere yaklaşık 300 bin liralık yatırım yaptı ve 150 arılı kovana sahip oldu. Bu sayede yılda 1 ton bal üretimi yapmaya başladı.
Devlet desteğiyle kovan sayısını ikiye katladı
Arıcılıktaki başarısını sürdüren Sabancı, geçtiğimiz yıl Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı’na da başvurarak işini büyüttü. Yüzde 70’i hibe olmak üzere 700 bin liralık yatırım ile kovan sayısını 200’e çıkardı.
Yeni desteklerle birlikte arıcılık için kullandığı ekipmanları da yenileyen Sabancı, dinlendirme kazanları, süzme makineleri ve bal depolama konteynerleri gibi modern araçlarla üretimini artırdı. Şimdilerde yılda 2 ton kestane balı üretip çevre illere satıyor.
“Arılıkta kendimi iyi hissediyorum”
Arıcılığı sadece bir iş değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünü anlatan Sabancı, “Eşim hobi olarak başladığında ben de merak ettim. Sonra bu işi büyütmek istediğimi söyledim. Hibe destekleriyle kovan sayımı artırdım. Şimdi üretimden satışa kadar her aşamasını kendim yürütüyorum” dedi.
Sabancı, doğa sevgisinin bu işe olan bağlılığını güçlendirdiğini belirterek şöyle konuştu:
“Arıcılığı seviyorum. Özellikle kestane ormanları ve endemik bitki örtüsü arasında çalışmak insana huzur veriyor. Gezgin arıcılık yapıyoruz; arıları dağlık bölgelere taşıyıp bal sağımı sonrasında geri getiriyoruz. Balın yanında polen de elde ediyoruz. Arılarla ilgilenmek bana iyi geliyor, adeta çocuk bakar gibi arı bakıyorum.”
“Kadınlar da yapabilir”
Kadın girişimciliğinin önemine değinen Sabancı, birçok kadının arıcılığı “zor” olarak gördüğünü ancak bu algının yanlış olduğunu söyledi.
“Arıcılık çok yorucu bir meslek değil, aksine keyifli. Üretiminizi gördükçe motivasyonunuz artıyor. Kadınlar çekinmesin. Arı sokar korkusu, bu işin doğasında var ama alışınca keyif alıyorsunuz,” diyen Sabancı, hedefinin kraliçe arı üretimine yönelmek olduğunu belirtti.
Sabancı, “Kovan sayımı 300’e çıkarmayı planlıyorum. Arıcılıktan elde ettiğim gelirle hem aile bütçemize katkı sağlıyorum hem de kendi işimin patronu olmanın gururunu yaşıyorum,” ifadelerini kullandı.
Eşinden tam destek
Eşi Teoman Sabancı, marangozlukla uğraştığını ve arıcılıkla hobi olarak ilgilendiğini anlatarak, “Eşim bu işe gönül verdi. Ben başta bu kadar ilerleyeceğini düşünmedim ama o hem üretimi hem satışı tek başına yürütüyor. Devlet desteği olmasaydı bu kadar büyüyemezdik. Şimdi 200 kovana ulaştık, emeğiyle bu noktaya geldi,” dedi.
Sabancı çifti, doğal bal üretiminde kaliteye önem verdiklerini, her kovandan alınan balın analiz ve dinlendirme sürecinden geçtiğini vurguladı.
“Kestane balıyla markalaşmak istiyorum”
Esra Sabancı’nın hedefi, kendi markasını kurarak Bartın kestane balını Türkiye’ye tanıtmak. Şimdilik çevre il ve ilçelere toptan ve perakende satış yapan Sabancı, ilerleyen dönemde e-ticaret ve coğrafi işaretli üretim planlıyor.
Kadın girişimciliğini destekleyen Tarım ve Orman Bakanlığı projelerinin kendisi gibi birçok kadına umut olduğunu söyleyen Sabancı, “Devletimizin verdiği destekler çok kıymetli. Üretimde olan her kadının önünü açıyor. Ben de bu işe emek verdim, şimdi hem aileme hem çevreme örnek oluyorum,” dedi.