İzmir’in Çiğli ilçesine bağlı Cumhuriyet Mahallesi sakinleri, yıllardır gündemden düşmeyen Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi nedeniyle bir kez daha meydanda toplandı. Bölgeye şehrin dört bir yanından çöp taşınmaya devam edilmesi, hem çevresel riskler hem de koku, hava kirliliği ve sağlık endişeleri yüzünden bardağı taşıran son damla oldu. Mahalleli, her yeni kamyonun, semtin geleceğinden bir parça daha götürdüğünü düşünüyor.

Uzman o bölgeyi işaret etti: 7.5-8.5 arası büyüklükte deprem olabilir
Uzman o bölgeyi işaret etti: 7.5-8.5 arası büyüklükte deprem olabilir
İçeriği Görüntüle

Vatandaşlar, geçici denilerek başlatılan çöp depolama sürecinin kalıcı hale geldiğini, yıllar içinde bölgenin İzmir’in “arka bahçesi”ne dönüştürüldüğünü savunuyor. Özellikle yaz aylarında artan koku ve sinek sorununun yanı sıra, yağışlı günlerde oluşan çamur, sızıntı suyu ve duman şikâyetleri, günlük hayatı zorlaştıran başlıklar arasında sayılıyor.

“Harmandalı sahipsiz değil, çöpe mahkûm edilemez”

Toplanan kalabalık adına konuşan eski muhtar Dursun Ali Kazar, sözlerine “Harmandalı halkı sahipsiz değildir” vurgusuyla başladı. Kazar, İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kentin tüm yöneticilerinin, sorunu görmek yerine birbirine pas attığını dile getirdi. “Bornova çöp istemiyor, Karşıyaka çöp istemiyor, Menemen çöp istemiyor; peki bu çöpü kim üretiyor?” diyen Kazar, her ilçenin kendi sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini söyledi.

Kazar, kentte 30 ilçe ve bir büyükşehir yönetimi olmasına rağmen, ortak bir katı atık stratejisi oluşturulamadığını savunuyor. Ona göre, belediye başkanlarının “Benim bölgeme gelmesin de nereye giderse gitsin” anlayışı, İzmir’in çöp sorununu derinleştiriyor. Mahalleli, “Bize oy isterken kapımızı çalanlar, sıra çöpe gelince bizi yok sayamaz” diyerek hem iktidar hem de muhalefet kanadına mesaj gönderiyor.

İkinci Ümraniye korkusu: “Felaket kapıda”

Harmandalı’da yaşayanlar açısından en büyük endişe, yıllar önce İstanbul Ümraniye’de yaşanan çöp patlamasına benzer bir felaket ihtimali. Eski muhtar Kazar’ın “Harmandalı’nın 2’nci Ümraniye olmasını istemiyoruz” sözleri, mahallenin ortak kaygısını özetliyor. Bölgedeki çöp yığını büyüdükçe, yer altındaki hareketler, metan gazı birikimi ve olası kayma riskleri üzerine yapılan uyarılar daha fazla konuşulur hale geliyor.

Mahalle sakinlerinden Hüseyin Özdem de açıklamasında, tesisin hemen altında yer alan alanda gözle görülür çatlaklar oluştuğunu, bu çatlakların her geçen gün genişlediğini iddia etti. Özdem’e göre, bu bölgede ikamet etmek artık sadece konfor değil, can güvenliği açısından da ciddi bir risk anlamına geliyor. “Harmandalı’da ikinci bir Ümraniye yaşanmak üzeredir” diyen Özdem, yetkilileri olası bir toprak kayması ya da göçük yaşanmadan harekete geçmeye çağırdı.

İzmir’in çöp yükü neden Harmandalı’ya yığılıyor?

Harmandalı’daki düzenli atık depolama sahası, uzun yıllar boyunca yalnızca Çiğli’nin değil, bütün İzmir’in ana atık merkezi olarak kullanıldı. Kenti çevreleyen yeni bertaraf ve geri dönüşüm projeleri gündeme gelse de, uygulamada yükün önemli kısmı hâlâ bu tesise yönlendiriliyor. Mahalleli, şehrin artan nüfusu ve tüketim alışkanlıklarıyla birlikte, günde binlerce ton çöpün kamyonlarla semtlerine taşınmasını “haksızlık” olarak görüyor.

Öte yandan, çevre örgütleri de yıllardır Harmandalı çevresindeki hava kalitesinin, yer altı sularının ve toprak yapısının bağımsız kurumlar tarafından düzenli olarak izlenmesi gerektiğini savunuyor. Bu talepler, bugüne kadar zaman zaman sınırlı ölçüm ve raporlarla karşılık bulsa da, mahalleli kapsamlı ve sürekli bir denetim mekanizmasının hâlâ kurulamadığını ifade ediyor. Kentte kuraklık ve su yönetimi krizi konusunda uyarı yapan bilim insanları da çevre politikalarının “bütüncül” bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguluyor.​

Mahallenin çağrısı: Çözüm masasında biz de olalım

Cumhuriyet Mahallesi sakinleri, Harmandalı odaklı bu krizin yalnızca bölgesel bir şikâyet değil, tüm İzmir için bir kent politikası meselesi olduğunun altını çiziyor. Mahalle temsilcileri, yeni atık bertaraf tesisleri, ileri geri dönüşüm yatırımları ve bölgesel paylaşım modelleri tartışılırken, bölge halkının da karar süreçlerine dahil edilmesini istiyor.

“Harmandalı’yı yok etmeyin” çağrısı, sadece çöp kamyonlarının yönünü değiştirmekten ibaret değil; insan sağlığını, doğayı ve adil şehircilik anlayışını merkeze alan yeni bir sayfa açılması talebi olarak okunuyor. Mahalleli, “Bu kentin çöpünü görmezden gelmeyin ama bizi de bu çöpün altında bırakmayın” diyerek, hem yerel yönetimlere hem de merkezi idareye sesini duyurmaya çalışıyor.

Kaynak: DHA