Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasının ardından, parti “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” başlıklı mitinglerini sürdürüyor. Bu hafta 74. mitingin adresi İstanbul’un Çatalca ilçesi oldu. CHP’nin çağrısıyla düzenlenen buluşma için vatandaşlar sabah saatlerinden itibaren meydanda yerlerini aldı.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Özel konuşmasına "Aralıkta, Çatalca'nın soğuğunda nasıl olacak bu iş diyenlere, gezmeye gitmedik, eyleme gittik kardeşim, eyleme gittik demeye geldik. Siz bir arada durdukça, siz hep beraber yan yana, kol kola, yürek yüreğe oldukça, kötülük ne kadar büyük olursa olsun, siz dayanışmayı, mücadeleyi büyüttükçe biz kazanacağız, kötülük kaybedecek" diyerek başladı.
MÜFTÜYÜ UNUTMADI
"%50 ile seçilen Erhan Güzel başkanımız Çatalca'nın sorunlarını çözmüş. Kültür, sanat, yeşil alan problemlerini gidermiş. Rehabilitasyon sorunlarını çözmüş, kadın kooperatifini kurmuş." diyen Özel Volkan Konak'a hakaret eden Çatalca müftüsünü de unutmadı. Özel "Sonra rahmetli sanatçımız Volkan Konak'ın ardından terbiyesizce konuşan bir müftü vardı. Bunun hesabını sorarız demiştim, el mi yaman bey mi yaman, bak kendisi oldu perişan. O terbiyesizliği yaptığı sokağın adı Volkan Konak sokağı artık" dedi.
Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle.
"NEDEN CHP'YE OY VERMEDİM DİYEN AKP'Lİ MHP'Lİ ÇOK"
"Bu ülkede yakında iktidar değişecek. 3 ay sonra olur, 2,5 yol sonra mecburen seçim var, o zaman olur. AKP üyeleri, MHP üyeleri CHP gelince kendilerine haksızlık yapılacağını sanmasınlar. CHP gelince Ankara'da su faturalarını teröristler dağıtacak dediler, İSPark'ı teröristler yönetecek dediler, hiç de böyle olmadı. Aldığımız hiçbir belediyede CHP'li olmayan bir zararımız dokunmadı, kimsenin partisine bakılmadı. CHP'ye oy verip de pişman olan yok, bugün bu hizmetleri görüp de geçmişte neden CHP'ye oy vermedim diyen AKP'li MHP'li çok.

CHP hakça bir düzeni kurmaya, birlikte daha çok kazanmaya, daha adil bölüşmeye, herkesin yüzünü güldürmeye geliyor. Bizden korkacaksa kul hakkı yiyenler korksun, zulmedenler korksun, Volkan Konak'ın arkasından kötü laf edenler korksun, bu vatanın bu milletin düşmanları korksun. Anadolu'nun, Trakya'nın güzel insanları hangi partiden olursa olsun hiç korkmasın.

"MEYDANIN TAMAMINA YAKININI FAKİR YAPAN AKP'NİN KARA DÜZENİDİR"
Tayyip Bey fakiri sevmez. Zengini sever, fakiri sevmez. Bugün Türkiye'de yoksulluk sınırı 97 bin lira. Meydanda 97 bin lira ve üzerinde geliri olanlar al kaldırsın. Yok. 97 bin liradan az alanlar el kaldırsın. İşte meydanın tamamına yakınını yoksul yapan, fakir yapan AKP'nin kara düzenidir.
Tayyip Bey 2017'de anayasayı değiştirdiler, OHAL şartlarında. O zaman diyorlardı "verin yetkiyi görün etkiyi," "şirket yönetir gibi yöneteceğim ülkeyi" diyordu. Sözünü tuttu, bakanların şirketleri var, holdingleri var, Et Balık Kurumu'nun müdürü bile yurtdışından et ithal ediyor. Tayyip Bey kurduğu bu düzene bir isim bile verdi: KADAŞ. Kara Düzen Anonim Şirketi yani. O gün bugündür meydanlar yoksullaşıyor, emekli sürünüyor, asgari ücretli perişan halde, Çatalcalı çiftçi milletin efendisi olmayı bırak, borçtan kendini kurtarmayı umut ediyor. AKP'nin kara düzeni bu meydanın tamamını fakirleştirdi.
"ALLAH KİMSEYİ MİLLET İÇİN YAPTIĞI BÜTÇEYİ MİLLETİN MECLİSİNDE SAVUNAMAYACAK CESARETTEN YOKSUN ETMESİN"
Bütçe görüşmesi yapılırken bu yetkiyi isteyen yoktu o mecliste. Neredeymiş Macaristan Başbakanı Orban'ı ağırlıyormuş İstanbul'da. Allah kimseyi millet için yaptığı bütçeyi milletin meclisinde savunamayacak cesaretten yoksun etmesin. Elbette gelemez, daha bütçenin birinci sayfasında 2.7 trilyon liralık açık var, faizi yüzde kırk arttırmış yine 2.4 trilyon faize ödenecek para var. Yüksek enflasyonda, işsizlikte, yoksullukta, gelir adaletsizliğinde, vergi adaletsizliğinde Avrupa şampiyonu. Hepsi için madalya taksak 5'i 1 yerdeyi takacağız. Ama madalyayı iyi bir iş yaptığı için değil, bütün Avrupa'nın en kötü yöneticisi olduğu için, hepimizin umutlarını körelttiği için tüm bunları boynuna takıyorum.

"AZ KAZANANDAN AZ ALACAĞIZ, KAZANMAYANDAN ALMAYACAĞIZ"
KADAŞ'ın getirdiği bir vergi düzeni var. Toplanan 100 liralık verginin 63'ünü dolaylı vergiden topluyorlar. Nedir bu vergi? Zengin fakir ayırt etmeyen vergi. Karşıdaki bakkala gidip peyniri kim alırsa alsın aynı vergi. Holding sahibi ile asgari ücretli de aynı vergiyi veriyor. Bu vergi toplam vergilerin yüzde 63'ü. Geriye kalanda yüzde 25 var. O da hepinizin aldığı maaşlardan kesilen gelir vergisi. Yüzde bir ıvır zıvır vergiler var. Geriye kalan yüzde 11 ise kurumlar vergisi. Holdingler, ithalatlar ihracatlar, bunca zenginlikten sadece yüzde 11 alınıyor. En çok vergi vermesi gereken kesim yüzde 11, en az vermesi gereken kesim yüzde 88 veriyor. Çok kazanandan çok vergi alacağız, az kazanandan az alacağız, kazanmayandan almayacağız.
Bu ülkede yüzü asık olan, ağlayan, umutsuz olanların yüzü gülecek. Pişkin pişkin memleketi sömürenlerin keyfi kaçacak söz veriyoruz. Emekliler AKP gelmeden önce, bir buçuk asgari ücret alıyorlardı. Asgari ücret çok düşük ama bugün bir buçuk asgari ücret alsalar 33 bin lira. Bugün emeklileri 16 bin liraya mahkûm ettiler. Yine asgari ücretliler bir aylık maaşla 7 çeyrek altın alıyorlardı. Şimdi 2'sini zor alıyorlar. CHP'nin bu seneki asgari ücret teklifi 39. Bir emekçi kardeşim bana şöyle dedi: Yalan dolana tokuz, asgari ücret olmalı 39. Kırk haramilere var, yandaşlara var, 5’li çeteye var, Tayyip Bey’in sevdiği zenginlere var, bize gelince yok! Buradan açıkça sesleniyoruz: 39 bin lira asgari ücret istiyoruz. En düşük emekli maaşının da bir asgari ücret olması gerektiğini savunuyoruz.

İddianamelerden önce birçok şey söylediler iddianamede yer almadı. Parke altında paralar var dediler, çıkmadı. İddianameye bunların imasını dahi yazamadılar. Lüks arabalar dediler MHP'linin çıktı. İftiraları teker teker püskürttük. TRT'den canlı yayın istedik, varız dediler. Kanun teklifi verdik reddettiler. Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Biz Ekrem Başkan'a güveniyoruz. Biz canlı yayın istiyoruz, savcısına güvenen karşımıza çıksın görelim."
Mitingde İlkay Akkaya'dan Buğday Tanesi türküsü çalındı. Ardınan Özgür Özel 75'inci eylemlerinin Kayseri'de olacağını duyurdu.
Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Toroslar Çetesi var. Yapmadıklarını bırakmadılar. Şimdi onların hedefinde şerefli, namuslu yargı mensupları var. Diploma davası vardı, aynı zamanda İstanbul İl Başkanlığı'nın davası. Buraya bakan 59. Asliye Ceza Mahkemesi, diplomanın iptaline yönelik YÖK'e zor sorular sordu. Bu soruları soran sen misin diyerek kendisini Kahramanmaraş'a sürdüler. Diploma iptaline bakan 5. İdare Mahkemesi Başkanı doğru bir yargılama yapıyordu, kendisini değiştirdiler, yerine yenisini getirdiler. Ahmak davasına bakan Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi hâkimini Samsun'a sürdüler. Hakaret davasına bakan İstanbul 14. Asliye Mahkemesi Ekrem Başkan'a ceza verirken ikisi verdi birisi beraat etmeli diye karşı oy kullandı. O karşı oya tahammül edemediler sürdüler. İhaleye fesat davasına bakan Büyükçekmece 10. Asliye Mahkemesi'nin hâkimi kendisine 5'tir savcı mülakat vermiyor. Niye vermediğini de söylemiyor. Ekrem Başkan'ın beraatine karar verdi, 1 hafta sonra Kahramanmaraş'a sürdüler. Şimdi dünyanın en büyük duruşma salonunu yapıyorlar, o davayı orada görecekler. 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ikinci bir heyet atayacaklar, iddianameyi yazanlar mahkemeyi de görecek. Millet demez mi buraya özel heyet hazırlandı diye.

"ADALETLİ BİR VERGİ DÜZENİYLE BİR TANE YOKSUL BIRAKMAYACAĞIZ"
Bugün Ekrem Başkan'ı ziyaret ettim. Burnumda tütüyor hepsi dedi. Türkiye'de iktidar değişecek. Halkın iktidarı gelecek. Çok kazanandan çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç vergi almayacağız.
Sermaye düşmanı mıyız? Böyle bir şey yok. Türkiye'de demokrasi, adalet olunca yerli de yabancı da yatırım çok daha fazla gelecek. Kalkınacağız. Adaletli bir vergi düzeniyle hepimiz hakkımızı alacağız. Bir tane yoksul bırakmayacağız.

"ASGARI ÜCRETİ 28 BİN YAPACAK TAYYİP BEY"
Emekliler AKP gelmeden önce, bir buçuk asgari ücret alıyorlardı. Asgari ücret çok düşük ama bugün bir buçuk asgari ücret alsalar 33 bin lira. Bugün emeklileri 16 bin liraya mahkûm ettiler. Yine asgari ücretliler bir aylık maaşla 7 çeyrek altın alıyorlardı. Şimdi 2'sini zor alıyorlar. CHP'nin bu seneki asgari ücret teklifi 39. Bir emekçi kardeşim bana şöyle dedi: Yalan dolana tokuz, asgari ücret olmalı 39. Asgari ücret teklifimiz 39, altına yokuz. Emeklilerin sefalet maaşına itiraz ediyoruz, bir asgari ücret olmalı diyoruz. CHP iktidarında bayram ikramiyesi komik olmayacak. Her emekliye bayramda birer asgari ücret verilecek. Söz veriyoruz.
28 bin yapacak Tayyip Bey asgari ücreti, bir yıl ellemeyecek. Bu nedenle asgari ücretli sosyal patlamanın eşiğine gelecek, perişan olacak. Bunun için diyoruz ki, 39 bin lira yapın aradaki 10 bin liralık farkı sosyal güvenlik destekleme priminden karşılayın.
*****
İMAMOĞLU'NDAN MESAJ
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İmamoğlu'nun mitinge gönderdiği mektubu aktardı:
"Merhaba Çatalca, merhaba Sevgili İstanbullular, değerli hanımefendiler, kıymetli beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar hoş geldiniz. Özgürlüğün meydanına hoş geldiniz. Adaletin ve hürriyetin meydanına hoş geldiniz. Demokrasinin meydanına hoş geldiniz. Her birinizi özlemle kucaklıyorum. Sevgiyle, hasretle sarılıyorum. 9 aydır sizlerden ayrıyım. 9 aydır, gözlerinizin içine bakamıyorum, sokakta, pazarda elinizi tutamıyorum. Sizlerle dertleşemiyorum. Baharın başında başlayan tutsaklığımız, yılın son günlerine yaklaşıyor. Bilin ki, parmaklıklar arasında dimdik ayaktayım. Kumpaslara, şantajlara, tehditlere boyun eğmeden yaşıyorum ve en çok da sizlerden güç alıyorum. En büyük gücüm sizsiniz. En büyük umudum sizsiniz.”
“DİPLOMA DAVASININ MİLLET VİCDANINDA YERİ YOK”
Ömrünü tüketmiş, yolun sonuna yaklaştığının farkında olan iktidar sahipleri, devletin tüm imkanlarını, Cumhuriyet Halk Partisi’ni baskı altında tutmak için harcıyor. Millete hizmeti bir yana bıraktılar, koltuklarını koruma derdine düştüler. Bu iktidarın bizimle hizmette, icraatta yarışamayacağını millet de biliyor, kendileri de biliyor. Onun için bize karşı her türlü baskıyı, yalanı, tacizi, şantajı reva görüyor, hukuk ve demokrasiyi ayaklar altına alıyorlar. Anamın ak sütü gibi helal diplomamı iptal ettikleri için 3’üncü kez hâkim karşısına çıktığım davada yine karar çıkmadı. O karar bir türlü çıkamıyor. Çünkü diploma davasının hukukta, millet vicdanında yeri yok. O dava da baştan sona siyasi, baştan sona düzmece.
“MİLLETİN KARŞISINA ÇIKACAK YÜZÜNÜZ KALMADI”
Hukuk işlemesin, adalet yerini bulmasın diye herkese her türlü kötülüğü yapıyorlar. Beraat ettiğim Büyükçekmece davasının hâkimi Kahramanmaraş’a sürgün edildi. Diploma davasının ilk hâkimini de aynı şekilde sürgün ettiler. Hâkimleri sürgün edenlere, hukuk ve adaleti yok sayanlara, rakiplerini görünce tir tir titreyenlere, sandıktan kaçanlara soruyorum: Neden bu kadar korkuyorsunuz? Nice hükümetler seçimle geldi, seçimle gitti. Hiçbiri iktidarı kaybetmekten, sizin kadar korkmadı. Korkunun ecele faydası yok. Siz de gideceksiniz. Çünkü vatandaşa sırtınızı döndünüz, millete saygınız, sevginiz kalmadı. Milletin karşısına çıkacak yüzünüz kalmadı.
Ben şimdi Silivri’den çıksam, Çatalca sokaklarında başı dik, gururla dolaşırım. Bu şehrin hiçbir mahallesini, hiçbir sokağını ötekinden ayırmadan hizmet etmenin gururuyla dolaşırım. Milletin parasını millete vermiş olmanın, tek bir imar rezaletine imza atmamış olmanın gururuyla dolaşırım. İstanbul’un dört bir yanı gibi, Çatalca için de canla başla çalışmış olmanın gururuyla dolaşırım. Çatalca, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğinin değerini çok iyi bilir. Bu vesileyle değerli belediye başkanımız Erhan Güzel’e, Çatalca’ya yaptığı hizmetleri için teşekkür ediyorum. Çatalca’da çok büyük altyapı ve doğal gaz yatırımları gerçekleştirdik... Yollar, caddeler yaptık... Kent Lokantası, kreş açtık... Ailelere, çocuklara, gençlere sosyal destekler, burs imkanları sunduk... Açtığımız Bölgesel İstihdam Ofisimizle Çatalcalı hemşerilerimizin iş bulmalarına aracılık ettik... Hayvancılıkla uğraşan hemşerilerimize daha önce hiç almadıkları destekleri sağladık.
“MİLLET BİZİ GÖREVE ÇAĞIRIYOR”
İktidarın yıllardır yapmadıklarını biz yaptık. Yaptıklarını ise onlardan çok daha doğru, çok daha adil, çok daha tasarruflu yaptık. Onun için, millet bizi göreve çağırıyor: ‘Belediyelerde yaptınız, hükümette de yapın’ diyor. ‘Şehirlerin dermanı oldunuz, ülkenin de dermanı olun’ diyor. Tarihin akışını durduramayacaklar. Sandık milletin önüne gelecek ve hep birlikte hak ettiğimiz bir geleceğe kavuşacağız. Tam bir birlik ve dayanışma içinde, çok ve büyük işler başaracağız. Her birimizin büyük bir özlemle beklediği o güzel ve mutlu ülkeyi yeniden kuracağız. Adaletin ve hürriyetin, herkes için ve her yerde hakim olacağı bu güzel ülke, korkuların değil umutların ülkesi olacak. Yokluk ve yoksulluk, haksızlık ve adaletsizlik bir daha gelmemek üzere bu vatanın aziz topraklarından silinecek. Herkes hak ettiği onurlu, mutlu, özgür ve kardeşçe yaşama kavuşacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
****
İMAMOĞLU ÇAĞRI YAPMIŞTI
Ekrem İmamoğlu, X platformundaki Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından yayınladığı mesajda “Güzel Çatalca’nın güzel insanları! Yarın akşam yüreğim sizinle. Özgür günlerde elbet buluşacağız” ifadelerini kullandı.





