İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmasından öne çıkanlar:

Son yıllarda birçok afetle karşılaştık ve geçtiğimiz günlerde AFAD Başkanı tarafından Maraş-Osmaniye hattında 7'nin üzerinde bir deprem olduğu bilgisi geldi. Bu haber, benim ve ülkemizin açısından ciddi sonuçlara yol açabileceği düşüncesiyle beni tedirgin etti.

Öncelikle, alanın bu kadar yaygın olabileceğini tahmin etmemiştim. Bu nedenle, hemen Cumhurbaşkanımızı aradım ve bilgi verdim. Genel tabloyu gözden geçirdiğimizde, durumun oldukça yaygın olduğunu anladık. Bu nedenle, ilgili arkadaşlarımızı AFAD'da toplanmaları için çağırdım ve Fuat Bey de beni aradı.

Bakan arkadaşlarımla birlikte AFAD'a gittik ve ilk iş olarak 4. seviye uluslararası afet seviyesi ilan edildi. Daha sonra, ilçe dağılımını yaparak afet müdahale çalışmalarına başladık. Maraş'a gitmeye çalıştık ancak yollar kapalıydı, bu nedenle Gaziantep'e indik ve ekiplerimizi burada dağıttık.

Bu süreçte, afet müdahale çalışmalarının hızlı ve etkili bir şekilde yürütülmesi için elimizden geleni yaptık. Afetzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması, zararların en aza indirilmesi ve toplumun hızla normale dönmesi için tüm ekiplerimizle birlikte çalıştık.

Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, AFAD Başkanı Murat Bey birkaç toplantı düzenledi ve 10 şehirde oturulabilecek sağlam yerlerin belirlenmesi için bilimsel çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar sonucunda, geleceğe yönelik bir karar alınacak. Deprem sonrası yaşanan umutsuzluk halinin yerini, yakında yeni ve güvenli şehirlere kavuşma hissinin alacağına inanıyoruz.

Depremzedelerimiz, yakın zamanda şehirlerinin yenilenmiş haline kavuşacaklar ve çocuklarımız daha güçlü şehirlerde yaşama imkanı bulacaklar. Bu zorlu imtihanın sonunda, hep birlikte güçlenerek çıkacağız.

Kahramanmaraş depreminde kaç kişi öldü?

Bu depremlerde yitirdiğimiz 43 bin 556 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi kabul edilemez bir durum. Her bir vatandaşımıza karşı sorumluluğumuz var ve onların kaybının acısı hala yüreklerimizde. Bu nedenle, ilgili tüm kurumlar olarak, afetlere karşı daha hazırlıklı olmak ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için daha fazla çalışacağız.

Deprem bölgelerinde hasar tespit edilen bina sayısı kaç?

Şu anda hasar tespit oranı yüzde 75 ile 80 arasında ve 750 binden fazla bağımsız bölüm, ticaret alanı ve diğer yapılar ağır hasarlı veya yıkılmış durumda. Depremi abartmak yerine, her detayı inceleyerek ve sahadaki arkadaşlarımızın bilgilerini değerlendirerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye olarak, devletin tüm birimleriyle birlikte hareket ederek, bu felaketle mücadele etmeye çalışıyoruz. Buna rağmen, bazı insanlar bu durumu abartarak toplumda güvensizlik ve kaos yaratmaya çalışıyorlar. Bu tutum hem insafsız hem de vicdansızdır. Ayrımcılık yapmak ise tamamen insanlık dışıdır.

Deprem bölgesindeki insanların sorunlarını en aza indirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Hatay'da özellikle çadır ihtiyacı büyük ve bu konuda ciddi bir çalışma yürütülüyor. Bu felaketten etkilenen insanların zorluklarını en aza indirmek için psikologlar, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerden destek alıyoruz. Bizim amacımız, insanların yaşadığı sorunlara çözüm bulmak ve onlara yardım etmek, bu zorlu dönemi daha iyi atlatabilmeleri için mücadele etmektir.

"Evim Yuvan Olsun" Kampanyası ne durumda?

Talepler alınıyor ve bir ödünç sözleşmesi imzalanıyor. Eviniz, depremzedelerin kullanımına 1 yıl boyunca devrediliyor. Kiranız da indiriliyor ve bu şekilde değerlendiriliyor. Buradaki amaç, mümkün olduğunca çeşitli ev sahiplerinin bu kampanyaya katılması ve böylece yardımı daha geniş kitlelere yaymak. Bu, 1 yıl boyunca izlenecek en önemli stratejilerden biridir ve herkesin katılmasını tavsiye ederim.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yüklendi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; Maalesef, Kılıçdaroğlu'nun "Asrın afeti ifadesiyle algı çalışması yürütüyorlar" şeklindeki açıklaması oldukça talihsiz ve kötü niyetli bir yaklaşım. Deprem bölgesindeki koordinasyon gerektiren geniş alanın farkındayız ve burada tüm insanlar canla başla mücadele ediyorlar. Bu büyük bir yıkım ve dram, ve bizim nasıl oluştuğunu ve karşı karşıya kaldığımız imtihanı bilmemiz gerekiyor. Ancak, tüm bunların yanı sıra, depremin başından beri sessiz kalsalar, topluma daha fazla katkı sağlayabilirlerdi. Umut bekleyen insanlar var ve onlar "yeniden yerleşebilirim" diye düşünüyorlar. Bir siyasi liderin bu durumu abartıyorlar diye eleştirmesi, yer kürenin en büyük depremlerinden birinin yaşandığı bir zamanda ahlaki veya vicdani açıdan doğru değildir. Eleştirilebilirsiniz ama şimdi değil.

İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul depremi hazırlıklarını anlattı

1999 depreminden sonra İstanbul'da kamu binaları, okullar, kavşaklar, üst geçitler, köprüler gibi yapılar güçlendirilmeye çalışıldı. İstanbul depremi, Kuzey Marmara Otoyolu ve Avrasya Tüneli gibi yapıların olmadığı bir dönemde yaşanmış olsaydı nasıl bir felaketle karşı karşıya kalacağımızı düşünmek bile istemeyiz. Bu yapılar hem şehrin kalitesini arttırmak hem de depreme hazırlık amacıyla inşa edilmiştir. İstanbul'da depreme hazırlık için 700'den fazla toplantı yapılmıştır. Ancak her kentsel dönüşümü baltalayan bir zihniyetin olduğu bir süreç içindeyiz ve İstanbul'da hala dönüştürülmesi gereken binalar bulunmaktadır. Bu toplantılarda, lojistik açıdan nasıl hazırlıklar yapabileceğimiz ve hangi alanlarda daha büyük hasar oluşabileceği gibi konular ele alınmıştır. Ancak en önemli iş, bu dönüşümün gerçekleştirilmesidir.

Kaç müteahhit hakkında işlem yapıldı? Depremle ilgili kaç müteahhit tutuklandı?

Hükümetin deprem sonrası mücadelesi başından itibaren etkili bir şekilde devam etti. İlk andan itibaren tüm yetkili birimler seferber oldu ve her isim hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu. İnsan hayatı her şeyden önemlidir ve bu nedenle şüpheli her kişi titiz bir şekilde takip ediliyor. Şu ana kadar 564 şüpheli tespit edildi ve 160'ı tutuklandı, 18'i gözaltında tutuluyor ve 175'i de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Delillerle birlikte ciddi bir çalışma yürütülüyor ve yetkililer bu konuda son derece kararlılar. Vatandaşlarımızın bu konuda endişe etmemeleri gerekiyor, çünkü güçlü bir çalışma ortaya konuluyor.

Deprem bölgesinde yardım ulaşmayan depremzede var mı?

Şu anda 3 binden fazla dernek yardıma koşmuş durumda. Her biri önemlidir ve istismar edilinceye kadar öyle kalmalıdır. Yardımların toplanması ve dağıtılması konusunda titizlikle çalışıyoruz ve vatandaşlarımızın bize güvenmelerini istiyoruz. Bağış ve yardım farklı şeylerdir. AFAD var ve lojistik süreci oldukça yoğun olsa da, hiçbir malzeme dışarıya sızmadı. Yardım konusunda AFAD'a yardımcı olabilirsiniz, onlar yardımları toplar ve depremzedelere ulaştırır. Gelen tırların hepsi 3. ve 4. gün en uzak bölgelere kadar ulaştırıldı. İnsanların yalnız kalmamaları için elimizden geleni yapacağız. Şu anda gıda kolisi, hijyen setleri ve banyo malzemeleri gibi temel ihtiyaçlar önemlidir. Bazı bölgelerde elektrik ve doğal gaz yok. Hem kendi üretimimiz hem de yurt içinden ve yurt dışından gelen çadırlarla çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu süreçte yardımların devam etmesi gerekiyor ve biz bu devamlılığı sağlamak için elimizden geleni yapacağız.

Detaylar geliyor...

Editör: Cem Özer