MERT YASİN ALPDÜNDAR- SANTEK İzmir 2023, “Dijital Tarım/Gıda Sanayisi ve Tarımda Akıllı Teknolojiler” temasıyla T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü koordinasyonunda, Ege Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçı Birlikleri iş birliğinde İZQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programda İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık ve İzmir Sanayi Teknoloji İl Müdür Engin Bişar konuşma yaptı. 

‘TARIMDA DİJİTALLEŞME ÇOK ÖNEMLİ’

Toplantıda konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ise “Artık dijitalleşmenin; verimlilik artışına maliyetlerin düşmesine, karlılığın artmasına, hataların azalmasına, insan hayatının kolaylaştırılmasına, çevreye olan katkısını uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bunu herkes biliyor zaten. Ama her alanda olduğu gibi tarımda da dijitalleşmenin yapılması çok önemli. Ne ürettiğimizi ne kadar ürettiğimizi, ne kadar ürünümüzün olduğunu, ne kadarını ihracat edeceğimizi önceden bilirsek ne alıcı, ne satıcı, ne tüccar ne de çiftçi bu konuda zarar görmez. Bakanlıklarımız bu konuyla alakalı olarak sıkıntı çekmezler” diye vurguladı.

vali-1

‘SU FAKİRİ BİR ÜLKEYİZ’

Türkiye’nin su noktasında çektiği sıkıntıların altını çizen Elban, “Dijital tarımla ilgili ekonomik nedenlerin dışında önemsediğim başka şeyler de var. Tarımı ne kadar dijitalleştirebilirsek; sahip olduğumuz su kaynağını daha verimli kullanacağız. Su fakiri bir ülke olarak ciddi manada su sıkıntısı çekmeye başladık. Dün Tire’deydik. Artık 300 metrede su bulamadıklarını söylüyorlar. Dolayısıyla eğer biz suyu, tarımda dijitalleşerek akıllı kullanmaya başlarsak bu manada su kaynaklarımızı daha verimli kullanmış, su sıkıntısı daha az çekmiş, daha az enerji ile daha fazla sulama yapıyor olacağız” diye belirtti. 

Elban, “Bir diğer konu ise dijitalleşirsek toprağımızı daha az kirleteceğiz. Daha az gübre vereceğiz. Daha az ve doğru yere ilaçlamalar yapacağız. Dolayısıyla dijitalleşme çevre açısından, toprağımızın kirlenmesi ve su kullanımı çok büyük öneme sahip” dedi.

‘FARKLI MEYDAN OKUMALAR BİZİ BEKLİYOR’

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Oruç Baba İnan, dünya nüfusunun artışına dikkat çekerken, tarımda dijitalleşmenin önemine değindi. İnan, “Dünya olarak fena bir sınav vermedik. 1 milyara yakın insan gıda anlamında zorluk yaşasa da bu nüfus artışında fena bir sınav vermedik. Önünüzdeki 100 yılda nüfusun yaklaşık iki katına çıkarak, 15 milyara yükselmesi öngörülüyor. Önümüzdeki dönemde daha farklı meydan okumalar bizi bekliyor. Pandemiyle biz önümüzdeki dönemde yaşayacaklarımızın demosunu yaşadık. Bir, iklim sorunu, iki, nüfusun artması ve suyun azalacak olması” diye söyledi. 

AKILLI TARIMIN ÖNCÜSÜ: İZMİR

Ülkemizde büyüme fırsatlarının olduğunu söyleyen İnan, Türkiye’de 2 milyon hektara yakın sulanabilir bir alanın sulanmadığının bilgisini verdi. İnan, “Bakanlığımızın ve Devlet Su İşleri’nin çalışmaları deva ediyor. Kullanıma açılmasıyla ilgili çalışmalar yapılacak” diye konuştu. 

Türkiye’nin rekabet etmek istediği ülkelerde milli hasılanın 30 bin doları geçtiğini söyleyen İnan, “Biz 10 bin doları geçmek üzereyiz. İnşallah milli teknoloji halesiyle beraber, start-upları, yeni teknolojileri destekliyoruz, desteklemeye devam edeceğiz. Tarımdaki büyümeyi bugüne kadar hep ithalatla yapmışız. Akıllı tarım ve mühendisleşme işini, kendi mühendislerimizle ve ithalata bağlı olmadan yapabilirsek, tarımdaki dertlerimizin çözümü noktasında üzerime düşen görevi yapmış oluruz. İzmir’in, Ege’nin Türk tarımında dijitalleşme, akıllı tarıma liderlik edeceğini düşünüyorum” dedi. 

DİJİTAL TARIM SEKTÖRÜN DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜ

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, dijital tarımın sektörde dönüştürücü bir güç halini aldığına dikkat çekerken, “Yol haritamızın; kaynak yönetiminin ön planda tutulduğu, üretimin planlı bir biçimde, katma değeri yüksek ürün deseni ile desteklendiği, AR-GE altyapısına yönelik teşvik ve desteklerin sağlandığı ve akıllı tarım uygulamalarının hayata geçirildiği bir istikameti göstermesi gerekiyor. Gelişmiş sensörler ve yapay zeka ile donatılmış traktörler, drone'lar ve robotlar aracılığıyla optimum miktarda su ve gübre kullanımının gerçekleştirilmesi, toprak analizlerinin yapılması ve ürün çeşidinin belirlenmesini de içeren bütünleşik bir veri analizine sahip üretim modelinin benimsenmesi önem arz ediyor” diye konuştu. 

Ödeme Yapmayanlar Dikkat! Son Ödeme Tarihi Bugün Ödeme Yapmayanlar Dikkat! Son Ödeme Tarihi Bugün

‘YAĞMUR SUYU HASADI ETKİN BİR ŞEKİLDE KULLANILMALI’

Türkiye’nin 2030 yılında su kıtlığı çekecek ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Kızılgüneşler, “Bu yönde, bilinçsiz ve planlı olmayan su kullanımının engellenmesi, modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve tarım ile sanayide “su yönetimi” politikasını destekleyen çalışmaların uygulamaya geçirilmesi önem taşıyor. Konuyla ilgili, dünya genelinde deniz suyunun arıtılarak tarımsal üretimde kullanılması ve atık suların tarım alanında değerlendirilmesini de kapsayan farklı yaklaşımlar hayata geçiriliyor. Bununla birlikte, söz konusu farklı yaklaşımların yüksek maliyetlere sahip olması ya da insan sağlığı yönünden riskleri de beraberinde getirmesi gibi negatif etkileri olduğu biliniyor. Bahsi geçen yöntemler içerisinde yağmur suyu hasadının etkin bir şekilde kullanılmasının tarımsal üretimimizin geleceği için önem taşıdığı kanaatindeyim” ifadelerini kullandı. 

‘REKABET AVANTAJIMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ’

“Kentimiz verimli ve bereketli toprakları, ulaşımı kolay ve dünyanın birçok yerine yakın lojistik konumu ile iklim avantajlarından dolayı farklı birçok ürün deseninin yetiştirildiği önemli bir merkez” diyerek sözlerine devam eden Kızılgüneşler, “Geleneksel tarımsal üretim yöntemlerinin ileri teknolojinin olanaklarıyla birleştirilmesi konusunda da öncü görevi üstlenen kentimiz 3 milyar doları aşkın tarımsal ihracat ile de lokomotif kent rolünü sürdürüyor. Sivil toplum kuruluşları olarak bizler de kentimizin tarımda sahip olduğu potansiyeli etkin bir şekilde değerlendirebilmek, tarım sektörü ile teknoloji kullanımını buluşturmak ve yaygınlaşmasını sağlamak adına elimizden gelen desteği veriyor ve çok sayıda projeyi hayata geçiriyoruz” dedi. 

‘AKILLI TEKNOLOJİLERDEN MAKSİMUM YARARLANILMALI’

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün ise “Küresel riskler sıralamasında, iklim değişikliklerinin yarattığı risklerin ilk sıraları oluşturması; tarımsal üretime girdi tedarikinden, üretim çıktılarına kadar olumsuz yansıması anlamına gelmektedir. O nedenle de, gübreden suya, ilaçlamadan enerjiye kadar tüm kaynakların en etkin şekilde kullanılması bunun için de akıllı teknolojilerden maksimum faydalanılması oldukça kritik bir süreçtir” diye vurguladı. 

‘ÖLÇEMEDİĞİNİZİ ETKİN YÖNETEMEZSİNİZ’

“Ülkemiz sanayinin ana sorunlarından biri verimlilik olunca; verilerin yeni nesil teknolojilerle doğru toplanmasından, doğru analiz edilmesine ve son kullanıcıya ulaşmasına kadar geçen süreç çok doğru yönetilmelidir” diyerek sözlerine devam eden Ürün, “Bu kapsamda altını çizmek istediğim bir husus var. Uzun yıllardır talep ettiğimiz ve Orta Vadeli Programda yer alan “sanayi envanteri” sürecin yönetilmesinde çok kritik bir hedef olup, bir an evvel hayata geçirilmelidir. Benzer şekilde, TUİK ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından imzalanan protokol ile tarım sayımına geçilecek olması da çok önemli bir gelişmedir. Dileriz çok hızlı hareket edilir. Zira, ölçemediğiniz şeyi etkin yönetemezsiniz. Bugün Sanayi 5.0’ın çıktılarını gördüğümüz bir dönemde, KOBİ’lerimizin dijitalleşmesini geciktiren, sanayi 2.5’larda kalmamıza en büyük etken finansman temini sorunu da özel desteklerle giderilmeli ve sürdürülebilir, rekabetçi bir yapı mutlaka oluşturulmalıdır” 

‘TEKNOLOJİ İHTİYAÇ DEĞİL, ZORUNLULUK’

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak ise Türkiye'nin 58.5 milyar dolarlık üretim değeriyle dünyanın 10 büyük tarım ülkesinden biri olduğunu söyledi. Uçak, "Tarımın gayri safi yurtiçi hasılamıza katkısı yüzde 6.5 düzeyinde. Bu oran, çoğu gelişmiş ülkeden daha yüksek. Üstelik tarım ve hayvancılığın ülkemizde kriz dönemlerinde bir hava yastığı işlevi gördüğü bir sır değil. Dolayısıyla üzerinde oturduğumuz bu büyük değeri, güçlendirme ve yarınlara sürdürülebilir şekilde taşıma sorumluğumuz var. Bu sorumluluğun ifası için teknoloji bir ihtiyaç değil, zorunluluk. Bu noktada kurum olarak kendimizi ifade etmem, anlatmak istediklerimi daha anlaşılır kılacak” diye belirtti. 

Uçak sözlerinin devamında ise şu sözleri söyledi;

"Birçok alanda olduğu gibi tarımda da potansiyelimizin mevcut durumdan çok daha yüksek olduğunun farkındayız. Bir kısmı küresel gelişmelerden kaynaklanan, bir kısmı ise bize özgü olan sorunlar yaşıyoruz. İklim değişikliğinin neden olduğu arz yönlü sıkıntılar, gıda fiyatlarındaki artışın neden olduğu enflasyonist baskı ve korumacılık politikalarının neden olduğu dış ticaretteki istikrarsızlıklar, küresel boyutta yaşanan sorunların başlıcaları. Ortalama 55 olan üretici yaşımızın her geçen yıl yükselmesi, temel girdilerdeki dışa bağımlılığın neden olduğu maliyet enflasyonu, tarım arazilerimizin amaç dışı kullanımındaki artış ve kalitesindeki bozulma ile geleneksel üretim yöntemlerinin hâlâ yoğun olarak yapılıyor olmasını bize özgü sorunlar olarak sıralayabiliriz. Tüm bu sorunları ve daha birçoğunu ortadan kaldıracak sihirli tek bir çözüm yok maalesef. 

Ancak son yıllarda dünyada bilişim teknolojileri ile tarım sektörü entegrasyonunun arttığı, sektörde yaşanan birçok soruna teknoloji temelli çözümler üretildiği gayet net ortada" 

‘TARIMDA YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI’

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “Pandemiden sonra tarımda ve gıdada yeni bir dönem başladı. Bunu yapılan çalışmalarla globalde görebiliyoruz. Bunun en güzel örnekleri yeşil mutabakatta açıklanan tarım politikalarıdır. Burada devletler, yıpranan dünyamızda yol haritasını çizmişler ve bunu detaylandırmışlardır” diye konuştu. 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN ORGANİK TARIM

Organik tarımın önemine de değinen Işık, “Neden organik tarım? Organik tarımın öneminin iki ayağı var. Bir tanesi toprağımızın erozyondan korunması ve sürdürülebilir bir şekilde gelecek nesillere devredilmesi, ikincisi ise organik tarım sayesinde sağlıklı nesillerin yetiştirilebilmesidir. Peki bu nasıl sağlanacak? İzlenebilirlikle. İzlenebilirlik nasıl sağlanacak? Bugün burada yaptığımız toplantıda önemini birazdan göreceğimiz dijital platformlarla veri tabanı oluşturulacak ve bu doğrultuda da stratejiler oluşturulacak” diye belirtti.  

‘MİRAS YOLUYLA BÖLÜNME EN BÜYÜK DEZAVANTAJLARDAN’

“Bizim ülkemizin tarımda büyük bir dezavantajı var” diyerek sözlerine devam eden Işık,  “Miras yoluyla arazilerimiz sürekli bölünüyor. Bu sağlıklı ve verimli bir tarım yapmamızı maalesef engelliyor. Bununla ilgili devletimizin yaptığı çalışmalar var. Geçen hafta bizim 12’inci kalkınma planımız açıklandı ve burada açık ve net bir şekilde tarımda bilgi sistemlerine geçileceğini, bu doğrultuda dijitalleşmenin destekleneceğini ve tarımda mevcut alanlarda gerekli verimlerin alınması için yeni alanların yaratılması gerekiyor” dedi. 

KOORDİNE ETMEK ZORUNDAYIZ’

Işık sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Eğer biz bir yandan yeşil mutabakatla Avrupa’nın oluşturduğu yapı, bir tarafta yönetimimizin yaptığı 12’inci Kalkınma Planı ve bir tarafta da kurumların yaptığı çalışmaları koordine etmek zorundayız. Bizler Yeşil Mutabakat çalışmalarına para yatırıyoruz. Biz proje yapıp, karşılığını almazsak ülkemiz için büyük bir fırsatı kaçırmış oluruz” 

‘İZMİR GELİŞMİŞ TARIM İLE ÖNE ÇIKAN ŞEHRİMİZDİR’

İzmir’in sanayide gelişmiş şehirlerden olduğunun altını çizen İzmir Sanayi Teknoloji İl Müdür Engin Bişar, “İzmir ili sanayide gelişmiş ve önde bir il. Sanayide olduğu kadar tarım ve ticaret kapasitesiyle, lojistik altyapısı ve avantajlarıyla, eğitim ve teknolojideki gelişmişliğiyle olduğu kadar bereketli topraklarında verimli ve gelişmiş tarım ile öne çıkan bir şehrimizdir. Bizde bunu düşünerek geçen sene yaptığımız gibi bir etkinlik yapmak istedik. Bu sene de bunu düşünerek biraz dijital ve akıllı tarıma ağırlık vermek istedik” dedi.
 

Kaynak: MERT YASİN ALPDÜNDAR