Türkiye'de milyonlarca sürücünün gözü kulağı, 3 Temmuz'da Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak olan haziran ayı enflasyon verilerine çevrildi. Gündelik hayatın vazgeçilmezi olan ve ekonominin lokomotifi olarak kabul edilen akaryakıt fiyatları, son dönemde küresel piyasalardaki dalgalanmalar ve döviz kurundaki hareketlilikle zaten zorlu bir seyir izlerken, şimdi de yurt içi kaynaklı dev bir vergi artışıyla karşı karşıya. Araç sahipleri için kontak çevirmenin maliyeti her geçen gün artarken, temmuz ayının başında yürürlüğe girecek olan otomatik ÖTV zammı, pompa fiyatlarını bir kez daha yukarı çekecek ve bütçeleri derinden sarsacak bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu artış, sadece bireysel kullanıcıları değil, aynı zamanda nakliyeden tarıma, sanayiden hizmet sektörüne kadar ekonominin tüm çarklarını doğrudan etkileyecek bir potansiyel taşıyor.
Milyonları ilgilendiren yasal düzenleme: ÖTV zammı neden otomatik?
Akaryakıt ürünlerine temmuz ayında yapılması beklenen zam, keyfi bir karar veya yeni bir düzenlemeden kaynaklanmıyor. Mevcut yasalara göre, benzin, motorin ve LPG gibi ürünlerden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarları, her yıl ocak ve temmuz aylarında, geçmiş altı aylık yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) artış oranı kadar otomatik olarak güncelleniyor. Bu uygulama, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın vergi gelirlerini enflasyon karşısında koruma altına almayı amaçlıyor.
Ocak-Mayıs 2025 dönemini kapsayan ilk beş aylık ÜFE artışı %17,87 olarak gerçekleşti. 3 Temmuz'da açıklanacak olan haziran ayı ÜFE verisiyle birlikte, 2025'in ilk yarısını kapsayan altı aylık nihai artış oranı kesinleşmiş olacak. Bu oranın doğrudan maktu ÖTV tutarlarına yansıtılmasıyla birlikte, pompa fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşanması kaçınılmaz hale gelecek. Cumhurbaşkanının bu artışı uygulama veya erteleme yetkisi bulunsa da, mevcut ekonomik konjonktürde bu yetkinin kullanılacağına dair bir beklenti bulunmuyor. Dolayısıyla sürücüler, yasal bir zorunluluk olarak ceplerinden daha fazla para çıkacağı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacak.
Uzmanlar hesapladı: Pompaya yansıyacak rakam ne kadar olacak?
Piyasaların ve araç sahiplerinin en çok merak ettiği konu ise zammın boyutunun ne olacağı. Henüz haziran ayı ÜFE verisi netleşmemiş olsa da, ekonomistler çeşitli senaryolar üzerinden olası zam oranlarını hesaplamaya başladı. Ekonomist İris Cibre'nin yaptığı analize göre, haziran ayı ÜFE'nin %2 civarında gelmesi durumunda, altı aylık toplam artış %20'ye yaklaşacak. Bu senaryo, akaryakıttaki maktu ÖTV tutarlarına %20'lik bir zam anlamına geliyor.
Rakamlarla ifade etmek gerekirse, mevcut durumda bir litre benzinden alınan ÖTV tutarı yaklaşık 9,45 TL seviyesinde. %20'lik bir artış, bu tutarın 1,89 TL yükselerek 11,34 TL'ye çıkması demek. Motorinde ise mevcut ÖTV tutarı 8,86 TL civarında. Benzer bir artışla motorindeki ÖTV de 1,77 TL artarak 10,63 TL'ye ulaşacak. Bu rakamlara Katma Değer Vergisi (KDV) de eklendiğinde, benzin ve motorin fiyatlarına litre başına yansıyacak nihai zammın 2 ila 2,5 TL bandını aşması kuvvetle muhtemel görünüyor. Bu durum, 50 litrelik bir benzin deposunun dolum maliyetini tek seferde 100-125 TL arasında artıracak.
İğneden ipliğe her şeye etki edecek dalga
Akaryakıta gelecek ÖTV zammının etkileri, sadece pompa fiyatlarıyla sınırlı kalmayacak. Lojistik ve nakliye, bir ürünün tarladan veya fabrikadan rafa ulaşana kadarki süreçte en büyük maliyet kalemlerinden birini oluşturuyor. Motorin fiyatlarındaki artış, kamyon ve tırların taşıma maliyetlerini doğrudan artıracak. Bu durum, gıda ürünlerinden tekstile, elektronikten inşaat malzemelerine kadar A'dan Z'ye her ürünün etiket fiyatına yeni zamlar olarak yansıyacak.
Özellikle büyük şehirlere gıda tedariki sağlayan nakliyecilerin artan maliyetleri, sebze ve meyve fiyatlarında yeni bir yükseliş dalgasını tetikleyebilir. Benzer şekilde, toplu taşıma hizmeti veren belediyeler ve özel işletmeler de artan yakıt giderleri nedeniyle bilet fiyatlarına zam yapmak zorunda kalabilir. Kısacası, ÖTV zammı domino etkisi yaratarak genel fiyat seviyelerini yukarı çekecek ve enflasyonla mücadeleyi daha da zorlaştıracak bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Gözler brent petrolde, akıllar döviz kurunda
Türkiye'de akaryakıt fiyatları belirlenirken iki temel küresel gösterge izleniyor: Brent petrol fiyatları ve döviz kuru. Uluslararası piyasalarda Brent petrolün varil fiyatındaki her artış veya dolar/TL kurundaki her yükseliş, rafineri çıkış fiyatlarına zam olarak yansıyor. Son haftalarda Brent petrolün 85 dolar seviyelerinde görece istikrarlı bir seyir izlemesi ve döviz kurunda büyük bir dalgalanma yaşanmaması, pompa fiyatlarında bir nebze de olsa rahatlama sağlamıştı.
Ancak temmuz ayında devreye girecek olan ÖTV zammı, bu küresel faktörlerden tamamen bağımsız bir iç dinamik. Yani, Brent petrol fiyatları düşse veya döviz kuru gerilese bile, vergi artışı nedeniyle pompa fiyatları artacak. Eğer önümüzdeki dönemde küresel piyasalarda olumsuz bir hava eser ve hem petrol hem de döviz kuru aynı anda yükselişe geçerse, ÖTV zammının da eklenmesiyle birlikte akaryakıt fiyatlarında çok daha sert ve yıkıcı bir artış yaşanması riski bulunuyor. Bu nedenle sürücüler, hem küresel piyasaları hem de yurt içindeki vergi düzenlemelerini endişeyle takip ediyor.
Zam öncesi son tablo: Hangi şehirde depo kaça doluyor?
Temmuz ayındaki büyük zam öncesinde, Türkiye'nin büyükşehirlerindeki güncel akaryakıt fiyatları, sürücülerin mevcut maliyet yükünü gözler önüne seriyor. İşte 9 Haziran 2025 itibarıyla bazı illerdeki pompa fiyatları:
İstanbul Güncel Akaryakıt Fiyatları
-
Benzin (Avrupa Yakası): 46,90 TL
-
Motorin (Avrupa Yakası): 46,20 TL
-
LPG (Avrupa Yakası): 25,09 TL
-
Benzin (Anadolu Yakası): 46,75 TL
-
Motorin (Anadolu Yakası): 46,08 TL
-
LPG (Anadolu Yakası): 24,49 TL
Ankara Güncel Akaryakıt Fiyatları
-
Benzin: 47,58 TL
-
Motorin: 47,08 TL
-
LPG: 24,99 TL
İzmir Güncel Akaryakıt Fiyatları
-
Benzin: 47,91 TL
-
Motorin: 47,40 TL
-
LPG: 24,94 TL
Bursa Güncel Akaryakıt Fiyatları
-
Benzin: 47,63 TL
-
Motorin: 46,93 TL
-
LPG: 24,40 TL