Gazeteci Can Dündar, sürgünde yaşamını yitiren usta sanatçı Ahmet Kaya’nın ölümünden 25 yıl sonra, 1996 yılında yaptıkları röportajın daha önce yayımlanmayan bir bölümünü ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Dündar’ın “Ahmet Kaya’nın 30 yıllık öngörüsünü yayınlıyorum” notuyla YouTube kanalında yayımladığı görüntüler, yıllar sonra yeniden büyük yankı uyandırdı. Kaya’nın kimlik, eşitlik, barış ve ülkenin ortak geleceğine dair sözleri sosyal medyada gündem olurken, sanatçının o dönem yaptığı değerlendirmelerin bugünün Türkiye’sine dair güçlü bir öngörü taşıdığı yorumları yapıldı.
Röportajda hem ölüm korkusundan hem de Kürt kimliğine dair yaşadığı baskılardan söz eden Kaya, özellikle faili meçhul cinayetlere vurgu yaparak “Ölümün adresi yok bu ülkede” ifadelerini kullandı. Kalbinin sesini her zaman açıkça konuştuğunu belirten sanatçı, “İki metrelik kefen bezimi arka cebimde bulunduruyorum. Her an her yerde öldürülebiliriz ama bunlar önemli değil. Bir Kürt insanı olarak bütün Kürtler gibi bu ülkeyi çok sevdik” sözleriyle duygularını dile getirdi.
Binlerce yıl Türk bayrağı altında yaşayacağız
Sanatçı, Türkiye’deki ortak yaşam fikrinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz bu ülkeye baştan beri ortaktık. Türkler ve Kürtler olarak… Kimse bu ülkenin sahibi değil. Ortaklığın bozulması her şeyi bozar. Biz hakkımız olanı isteriz, ne ayrı bir devlet ne ayrı bir bayrak… Binlerce yıl Türk bayrağı altında yaşayacağız ama Kürt kimliğiyle yaşayacağız.”
Kaya, kimliksiz ve inkâr edilmiş bir yaşamı reddettiğini belirterek tek talebinin eşit yurttaşlık olduğunu vurguladı.
Röportajın dikkat çeken bir bölümü de Kürtçe eğitim ve günlük hayata dair eşitlik talepleriydi. Kaya, “Bir çocuk kendi diliyle ‘merhaba’ dese ne olur? Yunanlı söylüyor kızmıyoruz. Bin yıldır yanında yaşayan Kürt söylediğinde neden kızılıyor?” diyerek toplumda hâlâ süren önyargılara işaret etti.
Sanatçı ayrıca Türkiye’deki silahlı mücadeleyi savunan yapıları da eleştirerek açık bir dille karşı çıktı:
“Türkiye’nin bölünmesini değil, birleşmesini savunuyoruz. Kimliğini söyleyen insan neden bölücü ilan ediliyor?” sözleriyle yaşadığı baskıya dikkat çekti.
Ahmet Kaya, röportajın ilerleyen kısmında PKK lideri Abdullah Öcalan’dan da bahsederek dönemin siyasi atmosferine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Sözleri, o dönem kesilerek yayımlanmayan bölümlerin yıllar sonra kamuoyuna açılmasıyla yeniden tartışma yarattı.
