Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Ayşe Barım’ın sağlık durumu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 11 Temmuz 2025’te Adli Tıp Kurumu’na (ATK) bildirildi. Savcılık, Barım’ın cezaevi koşullarında kalmasının sağlık açısından uygun olup olmadığının değerlendirilmesini istedi.
ATK, aynı tarihte Barım’ı muayeneye çağırdı ve hazırlanan ilk rapor ilgili makamlara iletildi. Ardından 16 Temmuz’da ikinci kez yapılan muayene sonrasında kapsamlı bir inceleme süreci başlatıldı.
Uzmanlar eşliğinde hastaneye sevk kararı verildi
Adli Tıp Kurumu 11. İhtisas Kurulu, Barım’ın mevcut sağlık durumu hakkında 23 Temmuz’da oy birliğiyle aldığı mütalaada, sadece Adli Tıp ortamında yapılacak muayenenin yeterli olmayacağını belirterek, tam teşekküllü bir hastaneye sevk edilmesini önerdi.
Raporda, İç Hastalıkları, Kardiyoloji, Kalp ve Damar Cerrahisi, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Gastroenteroloji, Psikiyatri ve Girişimsel Radyoloji gibi çok disiplinli kliniklerde detaylı bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi.
Kilo kaybı ve kalp sorunları araştırılacak
ATK mütalaasında, Ayşe Barım’da tespit edilen kilo kaybının nedenlerinin belirlenmesi, olası kardiyak rahatsızlıkların netleştirilmesi ve etkin tedavi planının oluşturulması gerektiği vurgulandı. Özellikle önerilen bazı kardiyolojik işlemlerin yapılabilmesi için hastane ortamının şart olduğu ifade edildi.
Tedavi süreci tamamlandıktan sonra hazırlanacak ayrıntılı sağlık kurulu raporuna göre, Barım’ın cezaevinde kalıp kalamayacağına dair nihai karar verilecek.
Nihai değerlendirme hastane raporuna göre yapılacak
Adli Tıp raporuna göre, Barım’ın hastaneden taburcu edilmesinin ardından sağlık durumu hakkında şu belgelerin ATK’ye iletilmesi gerekiyor:
-
Detaylı fiziki muayene bulgularını içeren sağlık kurulu raporu
-
Yeni yapılacak ekokardiyografi sonuçları
-
Gerekli tüm laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri
Bu belgeler geldikten sonra, Adli Tıp Kurumu Barım’ın cezaevi koşullarında kalıp kalamayacağı konusunda net bir değerlendirme yapacak.
Ayşe Barım’ın durumu, tutuklu sanıkların sağlık gerekçeleriyle tahliye edilip edilemeyeceği konusundaki tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı. Avukatları, müvekkillerinin mevcut sağlık sorunlarının cezaevinde ilerlediğini ve tedavi sürecinin dışarıda sürdürülmesi gerektiğini savunuyor.