ESER SOYGÜDER YILDIZ / Çiftçiye özel ürün ve kredi çeşitliliğine giden bankacılık sektöründe gelişen tarım bankacılığı kavramı ile kredi miktarı her yıl büyüyor. Bankalar tarafından tarım ve hayvancılık sektörlerine kullandırılan krediler 4 yılda yüzde 100’lük bir artışla 53 milyar liradan Eylül 2019 tarihinde 105 milyar liraya kadar ulaştı. Gelecek döneme yönelik tahminlerde, tarım sektörünün bankalar açısından önemini kaybetmeyeceği hatta artıracağına kesin gözüyle bakılıyor. 

Tarım ve hayvancılık; gıdanın üretildiği, istihdam olanağı sağlayan, ulusal gelire ve ihracata destek olan, sanayi sektörüne ara malı tedarik ederek ekonomiye önemli katkı veren bir sektör. Gerek ekolojik denge gerekse de artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanabilmesi, tarım sektörünün önemini her geçen gün artırıyor. 
Tarımın endüstriyel bir üretim alanı olarak ele alınması ve buna göre planlama yapılması zorunluluğu, ülkemizde son yıllarda yeni yatırımları ve yatırımları destekleyecek finansal kaynakların da çeşitlenmesini zorunlu hale getiriyor. Hızlı bir yapılanma, konsolidasyon ve modernleşme süreci yaşayan tarım sektöründe, buna paralel olarak bankalar, tarımın üretim-sanayi-ticaretten oluşan değer zincirini göz önüne alarak tarımsal işletmelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürünlere yoğunlaşıyor.
‘Üstü açık fabrika’ olarak anılan tarım sektörünün, diğer sektörlere kıyasla son derece yüksek risklerle karşı karşıya olması üreticinin yaşadığı sıkıntıların başında geliyor. Ülkemizde sayısı 2,5 milyona yakın olan çiftçi için öne çıkan önemli konulardan bir diğerini de kaynak maliyetlerindeki artış oluşturuyor. Üreticinin mazot, gübre gibi girdi maliyetleri sürekli artarken, ürün fiyatlarının zaman zaman gerçek değerini bulamaması, gelir-gider arasındaki makasın sürekli açılmasına ve üreticinin üretimini devam ettirebilmesi için sürekli bir kaynağa ihtiyaç duymasına neden oluyor. Üretici, tarımdan sağladığı gelirle ancak yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilirken, tarımla ilgili yeni modern araçların, yöntemlerin kullanılması gibi konularda yatırım yaparken zorlanıyor. Bu noktada tarımın finansmanı tartışılmaz derecede önem kazanıyor.

ÖZEL BANKALARIN PAYI BÜYÜYOR

Tarımsal üretim ile bu tarımsal üretimi büyüten ve geliştiren yatırımları desteklemek, sektörün sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için hayati derecede önemli. Tarımsal üretim ve hayvancılığın ekonomik ölçek büyüklüğüne ulaşmasında ve sermayenin desteklenmesi anlamında, destek ve kredilerin rolü giderek büyüyor.
Tarım ve hayvancılık alanındaki yatırımlar ve bunların finansmanı günümüzde daha da önem kazanırken, çiftçilerin artan finansman ihtiyacı, bankacılık sektöründe yeni bir rekabet alanı yarattı. Türkiye’de 2000’li yıllara kadar çiftçiler, bankacılık ihtiyaçlarını büyük oranda kamu bankaları ve tarım kredi kooperatifleri tarafından sağlarken, bugün tarım bankacılığı bankacılık sektörünün en hızlı büyüyen alanlarından biri haline geldi. Bunda sektördeki hızlı büyümenin yanı sıra, teknoloji yatırımlarındaki artışın ve sektörün kayıt altına alınmasının payı da büyük. Tarım sektöründeki kayıtlı iş oranının artması bankaların bu alandaki faaliyetlerinin artışında önemli bir etken oldu.

4 YILDA YÜZDE 100’LÜK ARTIŞ 

Tarımın finansmanı, kamu bankalarının yanı sıra özel bankaların da ilgisini çeken bir sektör. Özel bankaların, tarımın farkına özellikle son 10-15 yılda vardığını söyleyebiliriz. Tarım sektörü kayıt altına alındıkça ve geliştikçe, çiftçiler bankacılık sektörü için daha da önemli bir kitle haline geldi. Ayrıca gıda sanayindeki gelişmeler, daha kaliteli tarımsal ürünlerin üretilmesini zorunlu kıldı. Bu da tarımın sanayi ile entegrasyonunu güçlendirdi. Sektörün geliştiği ve dönüştüğü bu ortamda, bankalar ile tarımın yeni işbirliklerine imza atması da kaçınılmaz oldu. Tarımı stratejik alanlardan biri olarak gören bankalar, "tarım bankacılığı" özelinde finansal destek sağlayarak kredi musluğunu açtılar. Bankalar tarafından tarım ve hayvancılık sektörlerine kullandırılan krediler 4 yılda yüzde 100’lük bir artışla 53 milyar liradan Eylül 2019 tarihinde 105 milyar liraya kadar çıktı.

REKABET ÜRÜN VE HİZMET ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRDI

Bankacılık sektörünün bu alana eğilmesinde tarımın sahip olduğu potansiyelin etkisi büyük. Uzun yıllar sadece kamu tarafından desteklenen sektör, özel bankalar tarafından da çiftçiye özel hizmet ve ürünlerle destekleniyor. Pazardan pay alan bankaların artması üreticinin krediye erişimini kolaylaştırırken, ürün çeşitliliği ve hizmet kalitesinin artması gibi birçok rekabet avantajını da beraberinde getirdi. 
Rekabet ortamının oluşmasıyla çiftçilerin borçlanma maliyeti aşağı çekilirken; finansal danışmanlık, zirai danışmanlık gibi bazı hizmetler de finans kurumları aracılığıyla üreticiye ulaşmaya başladı. Çiftçilerin, üreticilerin ya da tarım alanında faaliyet gösteren şirketlerin tohum, mazot, yem, zirai ilaç, ekipman ve işletme sermayesi gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için bankalar, ön ödemesiz, hasatta ödemeli ve esnek ödemeli kredi imkanlarının yanı sıra anlaşmalı üye iş yerlerinden alımlar için özel kredi kartları da sunmaya başladı.
Tarım ve hayvancılık kredilerine ilişkin pazarın büyümesinde, tarım ve hayvancılık sektöründeki büyüme ve finansmana erişimin artmasının yanı sıra kayıt dışılığın azalması da etkili oldu. Üreticilerin finansman ihtiyacının özel bankalar üzerinden sağlanması, hem kayıt dışılığın azalması hem de piyasanın daha organize işlemesi açısından tarım sektörüne olumlu yansıdı.

ARAZİ BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE DEĞİŞİYOR

Bankalar çiftlikten sofraya yaklaşımı ile ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, pazarlanmasına kadar gerekli finansal desteği sağlarken, bazı kriterleri dikkate alıyor. Tarım kredilerinde genel kredilendirme kriterlerinin yanı sıra arazinin büyüklüğü önem taşıyor. Ayrıca verimi, üretim için gerekli girdilerin fiyatları, üretilen ürünün birim fiyatı, hasat zamanı, piyasası gibi ürüne has pek çok özellik de değerlendirmeye dahil ediliyor. Üretim sonrasındaki ihtiyaçların karşılanmasına yönelik kredilerin vade ve teminatları ise proje bazında değerlendiriliyor.

FİNANS KURUMLARININ TARIMA İLGİSİ SÜRECEK

Türkiye’de bankaların hemen hepsi tarım bankacılığını önemli bir büyüme alanı olarak görüyor. Bunun gelecek dönemde de süreceği öngörüsünde bulunmak hiç de yanlış olmaz. Türkiye için kritik öneme sahip bir sektör olan tarımın öneminin, önümüzdeki dönemde yükseleceği ve finans kurumlarının tarımdaki rollerinin buna paralel olarak daha da artacağı öngörülüyor. Tarımda verimlilik esasına bağlı olarak gerek mekanizasyonun sağlanması gerek modern üretim teknolojilerini arttırmaya yönelik Ar-Ge çalışmaları, gelecek yıllarda da özel ya da kamu teşviğinin artmasını sağlayacak. Zira artan dünya nüfusu, küresel ısınmanın getirdiği olumsuzluklar ve gıda arzında yaşanan zorluklar, tarımda büyümeyi teşvik edecek olgu ve girişimleri hızla artıracak.

Tarımdaki değişim, kredilendirme politikalarına da yansıdı

Türkiye’de son yıllarda tarımsal destek ve krediler alanında büyük değişimler yaşanıyor. Tarımın finansmanı konusunda bankalar uzmanlaşırken, buna bağlı olarak finansal çözümler de çeşitleniyor. Tarımsal alanda yaşanan bu değişimlerin etkisiyle kırsal alandaki üretim yapısının gelişmesi ve tarımsal girdiye finansal destek sağlayan örgütlerin oluşması, kredilendirme politikaları ve uygulamalarını artırıyor.

Tarım kredisi nedir?

Ülke ekonomisini ayakta tutan en önemli sektörlerden birisi tarımdır. Her yıl ülke olarak üretimde sürekliliğin sağlanması için tarımla uğraşan çiftçiler tarım kredi destek paketleri ile desteklenir. Tarımsal alanda iş yapan çiftçilere sağlanan kredi desteğine tarım kredisi denir. Normal kredilere göre daha düşük faizli olan tarım kredilerinin vade süresi daha uzundur. Çiftçiler için can suyu özelliği taşıyan tarım kredilerinin taksit ödemeleri çiftçileri zora sokmayacak şekilde ayarlanır. İlk taksitler hasat zamanı ödenir. 

Bankalardan tarıma destek her yıl artıyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün tarım alanında faaliyet gösteren firmalara açtığı kredilerin stoku 9 ayda yüzde 4,9 artarak 105 milyar 266 milyon liraya ulaştı. Geçen yılın sonunda 100 milyar 339 lira düzeyinde bulunan kredi stoku, 9 aylık dönemde 4,9 milyar lira artış gösterdi. Tarım sektöründeki 105 milyar 266 milyon liralık kredi bakiyesinin 28,6 milyar lirası kısa vadeli, 71,9 milyar lirası orta ve uzun vadeli, 4,8 milyar lirası ise takipteki kredilerden oluştu.
Bankaların balıkçılık sektöründe faaliyet gösteren firmalara açtığı kredilerin stoku eylül sonunda 2 milyar 512 milyon liraya yükseldi. Geçen yılın sonunda 2 milyar 443 milyon lira seviyesinde bulunan kredi stoku, 9 aylık süreçte 69 milyon lira artış gösterdi. Geçen yılın sonunda 1 milyar 727 milyon lira olan kereste ve orman ürünleri sektörünün bankalardan kullandığı kredilerin stoku ise 2019'un eylül sonunda 1 milyar 729 milyon liraya yükseldi.
Aralık 2011-Eylül 2019 dönemlerinde tarım sektörüne kullandırılan toplam nakdi kredi bakiyesi (milyon TL) şöyle:
Dönem

Dönem Kredi Bakiyesi
2011 30.256
2012 31.834
2013 35.564
2014 44.927
2015 60.099
2016 71.974
2017 86.197
2018 100.339
Eylül 2019 105.266