Son aylarda hızla yaygınlaşan zayıflama ilaçları, milyonlarca kişinin kilo verme umuduyla tercih ettiği yöntemlerin başında geliyor. Ancak bu ilaçların yarattığı metabolik etkilerin yanı sıra, göz sağlığı üzerinde oluşturabileceği ciddi riskler de uzmanların gündemine girdi. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sevil Arı Yaylalı, özellikle yeni nesil ilaçlarla ilgili dikkat çekici uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Yaylalı’ya göre bu ilaçlar nadir görülen ama kalıcı sonuçlar doğurabilen yan etkilere neden olabiliyor. Görme sinirinin hasar görmesiyle ortaya çıkan bazı tabloların geri dönüşü olmadığının altını çizen Yaylalı, “Zayıflamak uğruna göz sağlığınızı riske atmayın” diyerek uyarıda bulundu.

GLP-1 ilaçlarıyla ilişkilendirilen en kritik tehlike: Görme siniri hasarı

Diyabet tedavisi için geliştirilen ve zamanla kilo kaybı amacıyla kullanılmaya başlanan GLP-1 reseptör agonistleri, son dönemlerde en çok reçete edilen ilaçlar arasına girdi. Ancak Prof. Dr. Yaylalı, bu ilaçların bazı kullanıcılarında ciddi göz problemlerine yol açabileceğini belirtiyor.

Bankacılıkta yeni dönem: Biyometrik doğrulama geliyor!
Bankacılıkta yeni dönem: Biyometrik doğrulama geliyor!
İçeriği Görüntüle

Bu ilaçlarla ilişkilendirilen en önemli risklerden biri ise iskemik optik nöropati. Görme sinirinin kan akımındaki bozulma nedeniyle ortaya çıkan bu durum, ani ve kalıcı görme kaybına kadar gidebiliyor. Yaylalı, özellikle bu tabloya yatkın hastaların ilaç kullanımı öncesinde detaylı bir göz muayenesinden geçmesi gerektiğini vurguluyor.

Diyabet hastaları ve obezitesi olanlar için iki kat dikkat çağrısı

Prof. Dr. Yaylalı, özellikle diyabet geçmişi olan hastalarla obez bireylerin çok daha büyük risk grubunda yer aldığını ifade ediyor. Bu kişilerin zayıflama ilacı kullanmadan önce kapsamlı bir retina kontrolünden geçmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Uzman açıklamasına göre hızlı kan şekeri düşüşleri, diyabetik retinopati gibi mevcut göz hastalıklarını daha da kötüleştirebiliyor. Yaylalı bu durumu şöyle özetliyor:

“Bu ilaçlar kullanılırken kan şekeri çok hızlı düşebiliyor. Bu da özellikle diyabetik retinopati hastalarında mevcut hasarı ağırlaştırabiliyor. Hastaların göz yapısında sıvı birikmesi meydana gelebiliyor ve bu durumda göz içi enjeksiyon tedavisigerekebiliyor.”

Sarı nokta hastalığı üzerindeki etkiler belirsizliğini koruyor

Zayıflama ilaçlarının etkisi yalnızca diyabetik göz hastalıkları ile sınırlı değil. Prof. Dr. Yaylalı, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) konusunda da henüz kesinleşmemiş bazı bulgular olduğunu belirtiyor.

Bazı araştırmalar bu ilaçların kuru tip sarı nokta riskini azaltabileceğini öne sürerken, yaş tipi formun ise artabileceğini gösteriyor. Ancak Yaylalı, bu bulguların netleşmesi için çok daha geniş kapsamlı ve uzun süreli bilimsel çalışmalara ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor.

Kaynak: AA