Yılbaşı, her yıl 1 Ocak’ta kutlanan, yeni bir yıla girildiğini simgeleyen bir gündür. Ancak bu günün aslında Hristiyanların Hz. İsa’nın doğumunu kutladıkları Noel bayramı ile ilgisi vardır. Peki, yılbaşı ve Noel’in tarihi kökeni nedir? İslam dininde yılbaşı ve Noel kutlamak caiz midir? Bu soruların cevabını araştırdık.

İstanbul'da elektrikli metrobüs dönemi İstanbul'da elektrikli metrobüs dönemi

Yılbaşı ve Noel’in tarihi kökeni

Yılbaşı ve Noel’in tarihi kökeni, eski pagan kültürlerine dayanmaktadır. Eski Roma İmparatorluğu’nda, 25 Aralık’ta güneş tanrısı Mitra’nın doğum günü olarak kutlanan Saturnalia festivali vardı. Bu festivalde, insanlar birbirlerine hediyeler verir, ziyafetler çeker, eğlenir ve çam ağaçları süslerlerdi. Ayrıca, 1 Ocak’ta da yeni yılın başlangıcı olarak Janus adlı tanrıya tapınırlardı. Janus, geçmişi ve geleceği gören, iki yüzlü bir tanrıydı. Bu nedenle, yeni yılın ilk gününde insanlar Janus’a dua eder, ondan hayır ve bereket dilerlerdi.

Hristiyanlık, Roma İmparatorluğu’nda yayılmaya başladığında, pagan kültürlerini de etkilemeye çalıştı. Hz. İsa’nın doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, Hristiyanlar, 25 Aralık’ı onun doğum günü olarak kabul ettiler. Böylece, paganların güneş tanrısı Mitra’ya taptıkları günü, Hristiyanların Hz. İsa’ya taptıkları gün haline getirdiler. Aynı şekilde, 1 Ocak’ı da yeni yılın başlangıcı olarak benimsediler. Bu şekilde, Hristiyanlık, pagan kültürlerini kendi inançlarına uyarlamış oldu.

İslam dininde yılbaşı ve Noel kutlamak caiz midir?

İslam dininde, yılbaşı ve Noel kutlamak caiz değildir. Çünkü bu kutlamalar, Hristiyanların örf ve geleneklerini taklit etmek anlamına gelir. İslam, Müslümanların başka dinlerin adetlerine uymalarını, onlara benzemelerini yasaklar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebu Davud, Libas, 4/4031) buyurmuştur. Bu hadis-i şerifte açıkça belirtildiği gibi, başka kavimlere özenerek onlar gibi davranmamız biz Müslümanlar için yasaklanmış bir durumdur.

Yılbaşı ve Noel kutlamaları, İslam’ın temel inançlarına da aykırıdır. İslam, Allah’ın birliğine, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) son peygamber olduğuna, Kuran’ın son kitap olduğuna inanır. Hz. İsa’yı da Allah’ın bir peygamberi olarak kabul eder. Ancak Hristiyanlar, Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu olarak görür, ona taparlar. Bu, İslam’a göre büyük bir şirktir. Allah (c.c.), Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Andolsun, Allah, ‘Meryem oğlu Mesihtir’ diyenleri inkâr etmiştir. De ki: ‘O halde Allah, Meryem oğlunu, annesini ve yeryüzündeki herkesi helâk etmek isterse, Allah’tan başka kim O’na karşı durabilir?’ Göklerde ve yerde olanların tümü Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine bir kız, dilediğine bir oğul verir.” (en-Nisa, 171-172)

Yılbaşı ve Noel kutlamaları, ayrıca İslam’ın ahlaki değerlerine de ters düşer. Bu kutlamalar, insanları israfa, şehvete, kumara, içkiye, zinaya ve diğer kötü alışkanlıklara sürükler. Bu da, İslam’ın yasakladığı, insanın hem dünya hem de ahiret hayatını mahveden günahlardır. Allah (c.c.), Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar, fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar yoluyla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?” (el-Maide, 90-91)

Yılbaşı ve Noel kutlamalarına alternatif ne yapılabilir?

Müslümanlar, yılbaşı ve Noel kutlamalarına alternatif olarak, kendi dinimizin öngördüğü ibadet ve hayırlı işlerle meşgul olabilirler. Mesela, Kuran okuyabilir, namaz kılabilir, zikir ve dua edebilir, sadaka verebilir, yetim ve yoksullara yardım edebilir, akraba ve komşularını ziyaret edebilir, ilim öğrenebilir veya öğretebilir, helal kazanç peşinde koşabilir, aile ve çocuklarıyla vakit geçirebilirler. Böylece, hem Allah’ın rızasını kazanabilir, hem de dünya ve ahiret mutluluğuna erişebilirler.

Kaynak: haber merkezi