Türkiye, son yılların en sıcak ve kurak yaz mevsimlerinden birini yaşarken, korkulan oldu ve ülkenin dört bir yanından peş peşe yangın haberleri gelmeye başladı. Sosyal medyaya yansıyan ve gökyüzünü kızıla boyayan duman bulutlarının görüntüleri, milyonlarca vatandaşın yüreğini ağzına getirirken, "yeşil vatan" için endişeli bir bekleyiş başladı. İşte bu endişeli bekleyişin ardından, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'dan gelen açıklama, bir nebze de olsa yüreklere su serpti.
Bakan Yumaklı, gece gündüz demeden sürdürülen çalışmalar hakkında güncel bilgileri paylaşarak, son 24 saatin bilançosunu ortaya koydu. Bu kısa süre içinde, Türkiye genelinde tam 55 adet orman yangınının çıktığını belirten Bakan, bu rakamın, hem tehlikenin boyutunu hem de orman teşkilatının ne denli büyük bir sınav verdiğini kanıtladığını ifade etti. Bakan, bu 55 yangından, büyüme potansiyeli en yüksek olanlar da dahil olmak üzere, tam 54'ünün, ekiplerin insanüstü gayretiyle kontrol altına alındığını müjdeledi. Bu açıklama, ülkenin farklı coğrafyalarında aynı anda başlayan onlarca ateşe karşı, ne kadar organize ve geniş çaplı bir seferberlik ilan edildiğinin en somut göstergesi oldu.
Karabük, Uşak ve Antalya'da alevler durduruldu
Bakan Yumaklı'nın açıklamalarında, özellikle kamuoyunun endişeyle takip ettiği birkaç büyük yangının söndürülmesi detayı öne çıktı. Bu yangınlar, hem coğrafi olarak hassas bölgelerde yer alması hem de yerleşim yerlerine yakınlığı nedeniyle büyük risk taşıyordu.
-
Karabük'te Çifte Zafer: Batı Karadeniz'in orman varlığı açısından en zengin bölgelerinden biri olan Karabük, iki farklı noktada alevlerle mücadele etti. İlk olarak tarihi evleriyle ünlü Safranbolu'daki yangın kısmen kontrol altına alınırken, ekiplerin asıl büyük başarısı, Merkez ilçeye bağlı Kahyalar Mahallesi'nde çıkan ve büyüme potansiyeli çok daha yüksek olan ikinci yangının tamamen durdurulması oldu.
-
Uşak'ta Milli Park Kurtarıldı: Ege Bölgesi'nin önemli noktalarından Uşak'ın Banaz ilçesinde, bir Milli Park mevkisinde çıkan yangın da, ekiplerin hızlı müdahalesi sayesinde büyümeden söndürüldü. Koruma altındaki bir alanda çıkan yangının kontrol altına alınması, bölgenin ekolojik dengesi açısından büyük bir felaketin eşiğinden dönüldüğü anlamına geliyordu.
-
Turizm Cenneti Antalya'da Tehlike Geçti: Her yaz yangın riskiyle karşı karşıya kalan turizm cenneti Antalya'nın Gazipaşa ilçesindeki alevler de kontrol altına alınan kritik yangınlardan biri oldu.
-
Bursa'da İlk Cephe Kazanıldı: Gözlerin çevrildiği Bursa'da ise iki farklı noktada mücadele veriliyordu. Kestel ilçesindeki yangın, barındırdığı risklere rağmen tamamen söndürülerek, tüm gücün diğer yangına kaydırılması sağlandı.
Bu dört ildeki beş büyük yangının kontrol altına alınması, ekiplerin hem koordinasyon becerisini hem de stratejik olarak doğru noktalara, doğru zamanda müdahale edebilme yeteneğini ortaya koydu.
Bursa-Harmancık'ta büyük mücadele sürüyor
Türkiye genelinde alevler büyük ölçüde dizginlenmiş olsa da, mücadelenin en çetin ve en kritik cephesi Bursa'nın Harmancık ilçesinde devam ediyor. Bakan İbrahim Yumaklı, ülke genelinde devam eden tek büyük yangının Harmancık'taki yangın olduğunu belirterek, tüm kaynakların ve dikkatin bu bölgeye yoğunlaştırıldığını söyledi.
Bölgenin sarp ve dağlık arazi yapısı, çam ormanlarının yoğunluğu ve rüzgarın sık sık yön değiştirmesi, söndürme çalışmalarını oldukça zorlaştırıyor. Bu zorlu koşullarla başa çıkabilmek için, Türkiye'nin elindeki en güçlü hava ve kara filosu bölgeye sevk edilmiş durumda. Bakan Yumaklı'nın verdiği bilgilere göre, Harmancık'taki operasyonda;
-
5 adet yangın söndürme uçağı,
-
30 adet helikopter,
-
855 adet kara aracı (arazöz, su ikmal aracı, dozer, ilk müdahale aracı vb.) aktif olarak görev yapıyor.
Bu devasa filo, yüzlerce orman işçisi, itfaiye eri ve gönüllü vatandaşın kara mücadelesine havadan destek veriyor. Uçaklar, yüksek tonajlı su bombardımanlarıyla alevlerin şiddetini kırmaya çalışırken, daha manevra kabiliyeti yüksek olan helikopterler, vadilerin içine kadar girerek kritik noktalara "nokta atışı" su bırakıyor. Karada ise "orman kahramanları", bir yandan alevlerin etrafını çevirmeye çalışırken, diğer yandan da dozerlerle yeni yangın şeritleri açarak alevlerin ilerleyişini durdurmaya çalışıyor. Harmancık'ta şu an, teknoloji ile insan gücünün, doğanın yıkıcı gücüne karşı verdiği destansı bir savaş yaşanıyor.
Aşırı sıcaklar ve insan faktörü: Yangınlar neden bu kadar arttı?
Son 24 saatte 55 ayrı yangının çıkması, akıllara "Bu yangınlar neden bu kadar arttı?" sorusunu getiriyor. Uzmanlara göre bu durumun arkasında, birbiriyle bağlantılı iki temel neden yatıyor: Olumsuz iklim koşulları ve insan faktörü.
Türkiye, son haftalarda Kuzey Afrika üzerinden gelen ve "cehennem sıcakları" olarak da tabir edilen aşırı sıcak hava dalgasının etkisi altında. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, havadaki nem oranını rekor seviyelere düşürerek ormanları adeta bir barut fıçısına çeviriyor. Kurumuş otlar ve ağaçlar, en ufak bir kıvılcımla tutuşmaya hazır hale geliyor. Şiddetli ve yön değiştiren rüzgarlar da, başlayan küçük bir yangının saatler içinde kontrol edilemez bir felakete dönüşmesine neden oluyor.
Ancak, iklim koşulları ne kadar olumsuz olursa olsun, orman yangınlarının yüzde 90'ından fazlasının çıkış nedeninin "insan kaynaklı" olduğu gerçeği değişmiyor. Ormana dikkatsizce atılan bir sigara izmariti, söndürülmeden bırakılan bir mangal ateşi, tarlalarda yakılan anızlar veya enerji nakil hatlarından kaynaklanan kıvılcımlar, binlerce hektarlık ormanın ve içindeki canlı yaşamının yok olmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, yetkililer, vatandaşları anız yakmamaları, ormanlık alanlara cam şişe ve çöp atmamaları ve özellikle valilikler tarafından ilan edilen "ormanlara giriş yasağı" kararlarına harfiyen uymaları konusunda bir kez daha uyarıyor.
Gece ve gündüz kesintisiz operasyon: Türkiye'nin yangınla mücadele kapasitesi
Türkiye'nin, özellikle son yıllarda yaşadığı büyük orman yangını felaketlerinden çıkardığı derslerle, yangınla mücadele kapasitesini önemli ölçüde artırdığı gözlemleniyor. Eskiden sadece gündüzleri yapılabilen hava müdahalesi, artık filoya katılan "gece görüş kabiliyetli" helikopterler sayesinde 24 saat kesintisiz devam edebiliyor. Bu, alevlerin en zayıf olduğu ve havanın serinlediği gece saatlerinde de operasyonun sürmesi anlamına geliyor ki, bu da yangının kontrol altına alınmasında kritik bir avantaj sağlıyor.
İnsansız Hava Araçları (İHA) da bu mücadelenin gizli kahramanları arasında. Termal kameralarla donatılmış İHA'lar, yangının merkezini, ilerleme yönünü ve gizli kalan korları anında tespit ederek, yerdeki ve havadaki ekiplerin komuta merkezine anlık veri akışı sağlıyor. Bu teknolojik destek, kaynakların en doğru ve en verimli şekilde kullanılmasına olanak tanıyor. Harmancık'ta devam eden mücadele, Türkiye'nin bu yeni ve teknoloji destekli yangınla mücadele doktrininin en büyük sınavı olmaya devam ediyor. Tüm ülke, bu son kalenin de düşerek, "tamamen kontrol altına alındı" haberinin gelmesini umutla bekliyor.