Haber / Özge Günerken

Konuyu gündeme taşımak isteyen GEMA (Gediz Havzası Erezyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma Vakfı), Karşıyaka Koleji yetkilileri ve doğaseverler Gediz Nehri’nin doğduğu yerden bittiği noktaya kadar olan rotayı gezdi.

3 günlük farkındalık gezisine Kütahya Murat Dağı’ndan başlayan ekip Manisa’ya ve oradan İzmir’e uzanan yolculuk boyunca Gediz Nehri’ni adım adım dolaştı; kirliliği yerinde tespit etti.

Gediz Nehri’nin geçtiği bölgelerde, sanayi atıkları nedeniyle oluşan kirliliği inceleyen, video ve fotoğraflarla durumun ciddiyetini belgeleyen topluluk, Pazar günü ise Gediz Nehri’nin İzmir Foça’da döküldüğü noktada bir eylem gerçekleştirdi.

Ellerinde “Gediz’e Sahip Çıkalım”, “Doğayı Sev Gediz Nehri’ni Kirletme”, “Doğa Bize Her Şeyi Verdi Biz Ona Ne Verdik?”, “Geleceğimizi Kirletmeyin” yazılı pankart ve dövizler taşıyan çevre dostları daha sonra bir basın açıklaması yaptı.

Karşıyaka Koleji Sahibi Akın Usanmaz basın açıklamasında, “Vicdanı olan, içinde Allah korkusu olan, içinde vatan sevgisi olan herkese sesleniyoruz. Ülkemizin sorunları çok, elbette biliyoruz ama bu konu da önemli. Bu milletimizin suyu. Domates, biber, çilek bu kirli suyla yetiştiriliyor. İnsanlar kansere yakalanıyor sırf bu yüzden. Ülkemize sahip çıkalım” dedi.

GEMA Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu da, “Gediz nehri yosunlarla kaplanmış. Emiralem regülatörün Gediz deltasına kadar 40 km baraj oluşmuş. Menemen çiftçileri Gediz Nehri sularını tarımsal sulamada kullanacaklar. Sanayi ve kimyasal atıklar Gediz Nehri’ni kirletiyor. Turgutlu, Manisa  Muradiye, Akhisar Zeytin organize sanayi, Bağyurdu Organize Sanayi Gediz Havzasındaki fabrikalar Gediz nehrini kirletiyor. Hiçbirinin doğru düzgün arıtma tesisleri yok” diye konuştu.

SORUN BELLİ ÇÖZÜM BELLİ

Akın Usanmaz aslında çözümün son derece basit olduğunu da belirterek şunları söyledi:

“Devlet fabrikalara artıma yapın, demiş ama maalesef gerçek anlamda işleyen bir artıma sistemi yapan yok. Çözüm; arıtma için her fabrikadan aylık belli bir para alınması, bu paraların belediyelerde toplanıp Gediz Nehri’ne paralel Kula’dan Turgutlu’ya uzanan pis su borusu yapılması ve belli noktalarda da devletin büyük arıtma tesisleri kurarak pis suları bu merkezlerde arıtması.

Fabrikaların insafına bırakılmış, işlemeyen, nehirlerimizi kirleten mevcut sistemin acilen terk edilmesi şart. Fabrikalara ‘arıtma tesisi yap’ demek yerine, arıtma tesisin parasını alıp bu işi belediyelerin ve devletin üstlenmesi lazım. Avrupa’da da bu iş böyle yürüyor. Ufak tefek, göstermelik arıtmalarla Gediz’i kurtaramayız.”

SU ADETA ZİFT GİBİ

Akın Usanmaz gezi boyunca gözlemlerini ve bundan sonraki hedeflerini ise şöyle aktardı:

“Kütahya, Manisa ve İzmir’de birçok bölgeyi bizzat inceledik. Nehrin bazı yerlerinde adeta zift akıyor. Gediz Nehri’nden Menemen’e giden kanallardan bazılarında su adeta petrol gibi. Turgutlu’da Gediz’i besleyen kaynaklardan biri olan Nif Çayı daha doğar doğmaz kirlenmeye başlıyor. Gediz’de artık balık yok. Çünkü suda oksijen kalmamış. Tüm fabrikaların kimyasal atıkları Gediz Nehri’ni her gün kirletiyor. Bazı yerlerde tarif etmesi imkansız yoğun bir koku ile de karşılaştık.

Gediz’deki kirlilik, vicdansızlıktır. Nehrin göz göre göre bu hale getirilmesi vatana ihanettir.

Bunun değişmesi için biz ölene kadar mücadele vermeye devam edeceğiz. Gediz için başlattığımız farkındalık hareketini Karşıyaka Koleji’nde önümüzdeki hafta muhtarlarla yapacağımız toplantıyla devam ettireceğiz. Çeşitli eylemlerle, basın açıklamalarıyla konuyu sürekli gündemde tutacağız. Buradan GEMA Vakfı’na teşekkür ediyorum. Bu konuda büyük emekler veriliyor.”