Nisan ayında finans piyasalarında yaşanan dalgalanmalar, yatırımcıların tercihlerinde belirleyici oldu. Külçe altın, hem aylık hem de yıllık bazda yatırımcısına en fazla kazandıran araç olarak öne çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı reel getiri oranlarına göre, altın sahipleri enflasyon karşısında da kazançlarını korudu. Yatırımcılar, “güvenli liman” arayışında yine altına yöneldi.
Borsada moraller bozuk, kayıplar rekor seviyede
Borsa İstanbul’da işlem gören BIST 100 endeksi, Nisan 2025’te yatırımcıların en çok kayıp yaşadığı finansal araç oldu. Endeks, hem Yİ-ÜFE hem de TÜFE ile indirgendiğinde çift haneli oranlarda değer kaybı yaşadı. Özellikle yılın ilk çeyreğinde yaşanan yargı operasyonlarının ardından piyasalarda oluşan belirsizlik, borsadaki düşüşü hızlandırdı. BIST 100, yatırımcıların portföylerinde ciddi zararlara yol açtı.
Euro ve mevduat faizi sınırlı kazanç sundu
Nisan ayında Euro ve mevduat faizi (brüt), yatırımcısına pozitif reel getiri sunan diğer araçlar olarak dikkat çekti. Euro, Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 4,07, TÜFE’ye göre ise yüzde 3,83 oranında kazanç sağladı. Mevduat faizleri ise enflasyonun üzerinde getiri sunarak, risk almak istemeyen yatırımcıların tercihi oldu. Ancak bu kazançlar, altının sunduğu yüksek getirinin yanında gölgede kaldı.
Dolar ve DİBS yatırımcısını üzdü
Amerikan Doları ve Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ise Nisan ayında yatırımcısına kayıp yaşattı. Dolar, hem aylık hem de yıllık bazda negatif getiriyle dikkat çekerken, DİBS yatırımcıları da hem Yİ-ÜFE hem de TÜFE’ye göre zarar etti. Özellikle DİBS’teki kayıplar, faiz ve enflasyon dengesizliğinin piyasaya yansıması olarak değerlendirildi.
Üç aylık tabloda da altın farkı
Ocak-Nisan 2025 dönemini kapsayan üç aylık verilere bakıldığında, külçe altın yine en çok kazandıran yatırım aracı olmayı başardı. Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 20,83, TÜFE’ye göre ise yüzde 19,69 oranında reel getiri sağlayan altın, kısa vadede dahi yatırımcısının yüzünü güldürdü. Borsa ise aynı dönemde yüzde 12’nin üzerinde kayıpla listenin son sırasında yer aldı.
Altı aylık analizde değişen bir şey yok
Altı aylık finansal performanslar da yatırımcıya benzer bir tablo sundu. Altın yatırımcısı, Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 18,15, TÜFE’ye göre ise yüzde 12,36 oranında reel getiri elde etti. Borsa ise altı ayda Yİ-ÜFE bazında yüzde 5,90, TÜFE bazında ise yüzde 10,51 oranında değer kaybetti. Finans uzmanları, altındaki istikrarlı yükselişin, küresel belirsizliklerle birlikte devam ettiğine dikkat çekiyor.
Yıllık bazda altın liderliğini sürdürüyor
Yıllık verilere göz atıldığında, külçe altın yine zirvede yer aldı. Yİ-ÜFE ile yüzde 31,17, TÜFE ile yüzde 16,55 oranlarında getiri sağlayan altın, uzun vadede de yatırımcısını sevindirdi. Yıllık bazda mevduat faizi (brüt), Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 16,26 oranında pozitif getiri sunarken, TÜFE bazında bu oran yüzde 3,31’e geriledi. Dolar, Euro, DİBS ve özellikle BIST 100 ise yıl boyunca yatırımcıya kaybettiren araçlar oldu.
BIST 100 endeksinde düşüşün nedenleri konuşuluyor
Borsadaki sert kayıpların ardından, “BIST 100 endeksi neden düşüyor?” sorusu yatırımcılar arasında sıkça gündeme geldi. Uzmanlar, 19 Mart’ta yaşanan yargı operasyonunun piyasada güven sarsıntısı yarattığını, bunun da endekste sert düşüşlere yol açtığını belirtiyor. Ayrıca, küresel piyasalardaki dalgalanmalar ve iç siyasi gelişmeler de borsadaki olumsuz tabloyu derinleştirdi.
Yatırımcılar güvenli liman arayışında
Nisan 2025’te finans piyasalarında yaşanan gelişmeler, yatırımcıların riskten kaçınarak altın ve mevduat faizi gibi daha güvenli araçlara yönelmesine neden oldu. Özellikle kısa vadede borsadaki kayıplar, yatırımcıların portföy tercihlerinde önemli değişikliklere yol açtı. “Hangi yatırım aracı daha güvenli?” sorusunun cevabı, bu dönemde açık şekilde külçe altın oldu.
Uzmanlardan portföy uyarısı
Finansal danışmanlar, piyasadaki dalgalanmaların önümüzdeki aylarda da sürebileceği uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmesi ve risk yönetimine dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle altın gibi enflasyona karşı koruma sağlayan araçların, belirsizlik dönemlerinde öne çıktığına dikkat çekiliyor.