Eşini kanserden kaybeden Uşaklı emekli matematik öğretmeni Sadi Yalgın, kanserle mücadele eden hastalara moral vermek amacıyla Türkiye'nin en uzun yürüyüş rotası olan 868 kilometrelik Karya Yolu'nu kamp yüküyle 39 günde yürümeyi başardı.

Günde ortalama 22 kilometre ilerleyerek 96 noktayı geçen Yalgın, yaptığı açıklamada, eşini 11 yıl önce kanserden kaybettiğini, onun kanserle mücadelesinin kendisinde derin izler bıraktığını söyledi.

Emekli olduktan sonra doğa yürüyüşlerine başladığını, ardından Uşak Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübünü (UDOSK) kurduklarını, daha sonra kulüp çatısı altında dağ tırmanışları yaptığını anlatan Yalgın, Türkiye'de 500 kilometrenin üzerindeki Frig, Likya ve St. Paul kültür rotalarını tek başına yürüdüğünü ifade etti.

İsmini antik öncesi dönemde Güneybatı Anadolu'da hakimiyet kurmuş Karya Uygarlığı'ndan alan Karya Yolu'nun Aydın’ın Çine ilçesinden başlayıp Muğla’daki tüm yarımadaları içine alan 5 ana etaptan oluştuğunu aktaran Yalgın, yolun 868 kilometre ile Türkiye'nin en uzun yürüyüş yolu olduğuna dikkati çekti.

Yolun tam uzunluğunu hesapladı


Yalgın, kanser hastalığına dikkat çekmek ve hastalıkla mücadele edenlere moral vermek amacıyla 9 Nisan'da yola çıktığını, Bozburun Yarımadası'ndan 20 kilogram kamp yüküyle yürüyüşe başladığını belirterek sırasıyla Datça Yarımadası, Gökova Körfezi ve İç Karya etabını geçerek Muğla çevresinde yürüyüşü tamamladığını aktardı.

Yalgın, "Toplam 39 günde 868 kilometre yürüdüm. Karya Yolu toplamda 800 kilometre olarak bilinir ancak ben GPRS cihazıyla yaptığım ölçümde 868 kilometre olduğunu tespit ettim" dedi.

Susuzluğa karşı mücadele


Yürüyüş esnasında kendisini en fazla susuzluğun zorladığını, bazı bölgelerde sarnıç sularını damıtarak su ihtiyacını giderebildiğini dile getiren Sadi Yalgın, Karya Yolu'nun tek başına tek seferde tamamlayan ilk kişi olduğunu iddia etti.

Yolun coğrafi güzelliklerinin yanında arkeolojik kalıntılar açısından da zengin olduğuna işaret eden Yalgın, şunları söyledi:

"Benim için müthiş bir tecrübeydi. Yürüyüş için 2 ay hazırlandım. Fiziki direncimi artırdım, rotayı çalıştım. Yola çıktıktan sonra hiçbir aksilikle karşılaşmadım. Hava kararıncaya kadar yürüdüm, geceleri kamp yaptım. Tarihi ve doğal güzellikler içerisinde yürümek çok keyifliydi. kanser kentlerde durup bol bol fotoğraf çektim, gün gün yaşadıklarımı not ettim. Daha önce uzun yürüyüşler gerçekleştirdiğim için tecrübeliydim, hedeflediğim gibi 39 günde yürüyüşü tamamladım."

"Kanser hastalarına bir mesaj vermek istedim"


Yürüyüşü kanserle mücadele eden hastalara destek olmak amacıyla gerçekleştirdiğinin altını çizen Yalgın, tek başına bile insanların büyük işler başarabileceğini söyledi.

Yalgın, "Ben eşimi kanserden kaybettim, neler yaşadığını biliyorum. Bu zorlu yürüyüşü istenildiği zaman her şeyin başarılabileceğini göstermek amacıyla yaptım. Kanser hastalarına bir mesaj vermek istedim. Önümüzdeki yıl yurt dışındaki uzun soluklu solo yürüyüşler için hazırlanıyorum." diye konuştu.

Uzun mesafeli solo yürüyüşlerin Avrupa ülkeleri başta olmak üzere giderek yaygınlaştığını belirten Yalgın, bu tür yürüyüşleri yapmak isteyenlerin mutlaka eğitim alması gerektiğini sözlerine ekledi.