Dünyanın farklı ülkelerinde ödüller almış ünlü şefler, Ege'de lezzet turuna katıldı. İlk durakları İzmir'de, bağ evini ziyaret eden dünyaca ünlü şefler, hem zeytinyağının hem de sebze yemeklerinin tadımını yaptı. Şefler, kokorece, söğüşe, taş değirmende hazırlanmış helvaya hayran kaldı.

Türkiye'nin gıda sektörü ile gastronomisinin tanıtılması için düzenlenen etkinlikte, dünyaca ünlü 4 şef, İzmir ve çevresinde tarihi ve doğayı keşfetti. Turizm gastronomisine katkı sağlamak için etkinlik düzenlediklerini belirten organizasyon firmasının genel müdürü Gökmen Sözen, Türkiye'yi ziyaret eden 10 kişilik grupta Belçika, Uzakdoğu, İspanya ve Bangkok'tan gazetecilerin de yer aldığını söyledi. Yabancı misafirlerin, Türkiye'de gördüklerini dünyaya tanıtacağına değinen Sözen, "İzmir'e dün akşam gelip, geleneksel lokantalarda yemek yediler. Üzüm bağlarında zeytinyağı tadım aktivitesi yaptıktan sonra Efes, Meryem Ana, Akyaka ve Kelebekler Vadisi'ni ziyaret edecekler. Onları 4 gün boyunca en iyi şekilde ağırlayacağız" dedi.

SOKAK LEZZETLERİNİ DE TATTILAR


Yabancı şeflerin daha önce de İstanbul'a geldiğini anlatan Sözen, denedikleri tatlara hayran kaldıklarını belirtti. Türk kültüründe ünlü sokak lezzetlerini de tanıma fırsatı bulduklarını dile getiren Sözen, "Onlara burada ilk kez gördükleri kokoreç, söğüş, midye, şambali ve turşu gibi farklı tatları sunduk. Kemeraltı'da söğüş ve şambali tatlısı denediler. Yeni lezzetleri ve baharatları not alıp, kendi restoranları için sipariş vereceklerini söylediler. Amacımız, Türkiye gastronomisine hizmet vermek ve ülkemizin tanıtımını sağlamak. Ürünlerimizi kullanıp, bizi tanıtsınlar istiyoruz. Burada şevketi bostan, enginar, arapsaçı gibi tamamen bize ait ev yemeklerini tadacaklar" diye konuştu.

KOKORECE HAYRAN KALDILAR


İzmir'de tattığı yemeklerin hem çok sağlıklı hem de çok farklı olduğunu belirten Andoni Luis Aduriz, "Bu kültürü tanımaktan çok mutluyum. Kokoreç, yediğim en güzel tabaklardan biriydi. Biz de benzerlerini yapıyoruz; ama buradaki kömür ateşinde piştiği için çok daha farklı" dedi.

Kokoreci 'ilham verici lezzet' olarak tanımlayan Diego Guerrero ise "Burada kahvaltıda ikram edilen pişiyi de çok sevdim. Söğüş de ayrı bir lezzetti. Helvaya da bayıldım. Taş değirmende hazırlanmış helva ve tahin harika. İspanya'da Türk kahvesinin telvesiyle közlenmiş bir soğan garnitürü yaptım. Telvenin içine farklı baharatlar ekledim ve tadanlar çok beğendi" diye konuştu.

Josean Alija da 3- 4 kez geldiği Türkiye'de gastronomi kültürünü çok sevdiğini söyleyerek, özellikle Osmanlı mutfağına ilgi duyduğunu vurguladı

SUMAĞI TATLIDA KULLANIYOR


Türkiye'ye 2 yıl önce de geldiğini anlatan Elena Arzak ise ilk kez tattığı sumağı kendi ülkesinde hazırladığı tatlılarda kullandığını söyledi. Türkiye'den mutfak gönüllüsü stajyerlerin de işletmelerinde çalışma fırsatı bulduğunu kaydeden Arzak, şunları söyledi:

"Türk stajyerlerimiz bize sumak hediye ettiler. Bugün de baharat çarşısında dolaştık. Sumak yine çok iyiydi. Sumağı farklı yemeklerin üzerine serperek de kullanıyorum, tatlıda da tercih ediyorum. İzmir'de olduğu gibi İspanya'da da tatlı çok sevilir. Turunçgillerden bir beze yapıyor ve bunu sumakla lezzetlendiriyorum. Herkes çok beğeniyor. İlk kez burada tattığım salebi de kaz ciğerini bağlamada kullanıyorum. Salebi tuzluda, sumağı tatlıda kullanıyorum."