Haber / Seçkin Koç

Pandemi sürecinde kurumsal destek verdiğim holdingler/işletmeler aracılığıyla yüzlerce insanla ve onlarca bireysel danışanla çalıştım. Ve kendim dahil istisnasız gördüm ki, belirsizlik bizlere zor geliyor. Taşıması ağır bir yük gibi adeta; belirsizlik barındıran her durumdan ve deneyimden bir an önce kurtulmak istiyoruz. Bu da bizleri “yaşama dayanmak” ya da “yaşamla mücadele” gibi anlamsız kelime kalıplarına hapsediyor. Oysa bazen basit çözümler hemen burnumuzun dibinde oluyor. Yaşamı sürdürebilmek için aklı başında olmak yeterli; aklı başında olmak ise tek bir gerçekliğe dayanıyor: Dikkat!

***

Dikkat, ilişki kurma, bağlanma demektir ve onu neye yönlendirdiyseniz “o şey” ile ilişkilenmektesinizdir. Bu ilişkilenme süreci zamanla yaşamınızın parçası ya da yaşamınızın kendisi gibi algılanmaya başlanır. Buradaki önemli eşik bana sorarsanız, ilişkilenmekte olduğunuz şeylerin ne kadarının idrakında olduğunuz. Zira bir süre sonra yaşamınız haline gelen o algıyla o kadar bütünleşirsiniz ki, çok da farkında olmadan alışkanlıkla sürekli devam ederseniz takındığınız bir tutuma, takılı kaldığınız bir role ya da üzerinize yapışan nahoş bir duyguya. 

Esasında deneyimlerim ve gözlemlerim gösterdi ki, 125 nanometre büyüklüğündeki bu virüs özellikle ilişkilenme şeklimize dair güçlü bir katalizör. Eğer pandemiden önce ilişkileriniz, partnerinizle, ebeveyninizle, çocuklarınızla, iş yerindeki takım arkadaşlarınızla ilişkileriniz ve en önemlisi kendinizle ilişkiniz konusunda farkındalıklı bir frekanstaysanız, bu bağı güçlü bir zemine oturtabilmek için zorlu ama büyüten adımları attıysanız; pandemide kendinizin ya da ilişkilerinizin bir üst sürümüne geçmek için fırsatı değerlendirmişsiniz demektir. Ancak zaten sorunlu olan bu ilişki örüntülerine bakma cesareti göstermediyseniz ve dürüst olalım bu sorunun çözümüne yönelik yapıcı ve kalıcı bir yatırımınız yoksa,6000 tanesi bir araya gelince ancak bir pirinç tanesi büyüklüğünde olan bu virüs ile gelen süreç, sizin derinlere ittiğiniz o sorunları daha da yüzeye taşımış olabilir. 

***

İşte bu aşamada soru belki de şu olmalı: dikkatiniz nerede? Lütfen beş dakika durun ve ilişkilerinizin içerisinde sizi zorlayan bir tanesini seçin. Adeta yaşamınızı kilitlediğini düşündüğünüz bu ilişki hangi yöne doğru akıyormuş gibi geliyor size? Dikkatiniz acaba bu ilişkide nerede olabilir? Ve bir de minik başlangıç uyarısı: Bu soruya kendi içinizde vereceğiniz samimi yanıt sizin hezeyanlarınızı, size ait olmayan hayalleri, diğerlerinin ya da çevrenin hedeflerini, en önemlisi gerçeklik sandığınız yanılsamaları barındırıyor olabilir. Unutmayın, dikkat nereye yönelirse, yaşam da o tarafa doğru akıyor. Yaşamınızın aktığı yönden memnun değilseniz, suya yeni bir yol çizebilmek için adımı atabilme sorumluluğu size ait.

(Instagram: seckinberberkoc)