İzmir'in hasreti bitti: Kurak topraklar aylar sonra yağmurla buluştu
İzmir'in hasreti bitti: Kurak topraklar aylar sonra yağmurla buluştu
İçeriği Görüntüle

İzmir, su kaynakları açısından kritik bir dönemece girdi. Kentin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki su seviyeleri, endişe verici boyutlara ulaştı. İZSU tarafından açıklanan 3 Ekim 2025 tarihli son verilere göre, barajlardaki genel doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre dramatik bir şekilde düştü. Geçen yıl 169 milyon metreküp olan toplam kullanılabilir su hacmi, bu yıl sadece 80 milyon metreküpe gerileyerek yarıdan fazla azaldı. Bu durum, kentin su geleceği üzerinde kara bulutların dolaştığını gözler önüne seriyor. Özellikle sonbahar yağışlarının beklentilerin altında kalması, mevcut tabloyu daha da vahim hale getiriyor. İzmir için suyun her damlasının altın değerinde olduğu bu dönemde, yetkililer ve vatandaşlar teyakkuza geçmiş durumda.

Bazı barajlar tamamen kuruma noktasında

Tabloya daha yakından bakıldığında, bazı barajların adeta "can çekiştiği" görülüyor. Manisa'dan İzmir'e su taşıyan ve kentin önemli kaynaklarından biri olan Gördes Barajı, en çarpıcı örnek olarak öne çıkıyor. Barajın aktif doluluk oranı yüzde 0,00 olarak ölçüldü, yani teknik olarak kullanılabilir suyu tamamen tükenmiş durumda. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 3,65 doluluğa ve yaklaşık 19 milyon metreküp kullanılabilir suya sahip olan barajın bugünkü hali, kuraklığın boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Benzer şekilde, kentin bir diğer önemli su kaynağı olan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'ndaki aktif doluluk oranı ise sadece yüzde 0,03. Bu oran, barajın su sağlama kapasitesini neredeyse tamamen yitirdiği anlamına geliyor. Balçova Barajı'nda doluluk yüzde 4,79'a, Ürkmez Barajı'nda ise yüzde 2,70'e kadar gerilemiş durumda. Bu rakamlar, yerel su kaynaklarının nasıl bir tehdit altında olduğunu acı bir şekilde gösteriyor.

Geçen yıla göre erime yüzde 80'i aştı

Mevcut durumun ciddiyeti, 2024 ve 2025 verileri karşılaştırıldığında daha net anlaşılıyor. Bir yıl içinde yaşanan düşüş, sadece birkaç barajla sınırlı değil, genel bir erimeyi işaret ediyor. İzmir'in en büyük su kaynağı olan ve tek başına kentin önemli bir bölümünün ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı, bu düşüşün en somut göstergesi. Geçen yıl yüzde 16,92 olan aktif doluluk oranı, bu yıl yüzde 3,40'a kadar düştü. Metreküp cinsinden ifade edildiğinde ise Tahtalı'nın kullanılabilir su hacmi 48,5 milyon metreküpten 9,7 milyon metreküpe geriledi. Güzelhisar Barajı'nda ise doluluk oranı yüzde 67,88'den yüzde 48,88'e düşerek önemli bir kayıp yaşadı. Toplamda, kente su sağlayan altı barajın kullanılabilir su hacmi bir önceki yıla göre 169 milyon metreküpten 80 milyon metreküpe inerek yüzde 80'in üzerinde bir kayba işaret ediyor. Bu durum, baraj doluluk oranları takip sisteminde son yılların en düşük seviyelerinin kaydedilmesine neden oldu.

Umutlar bugünkü yağışlara bağlandı

Barajlardaki bu tarihi düşüş, "İzmir susuz kalır mı?" sorusunu yeniden gündemin ilk sırasına taşıdı. Uzmanlar acil ve radikal tasarruf önlemlerinin kaçınılmaz olduğu görüşünde birleşirken, kent için bir umut ışığı belirdi. Öte yandan, meteorolojiden alınan bilgilere göre bugün kent genelinde etkili olması beklenen yağışların, alarm veren barajlara bir nebze de olsa 'can suyu' olacağı tahmin ediliyor. Ancak uzmanlar, beklenen yağmurun mevcut kuraklık tablosunu tamamen değiştirmeyeceğini ve sadece geçici bir rahatlama sağlayabileceğini belirtiyor. Bu nedenle vatandaşların bireysel su tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmesi, sanayi ve tarımsal sulamada daha verimli yöntemlere geçilmesi, kuraklıkla mücadelede kritik önem taşıyor. İZSU'nun yeni su kaynakları bulma çalışmaları sürerken, kalıcı çözümler üretilmezse Ege'nin incisi İzmir'i zorlu günler bekliyor olabilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ