Haber / Didar DEMİRCİ

Müzisyen intiharlarıyla da gündeme gelmeye başlayan hizmet sektörü çalışanlarının geçim sıkıntısı büyüyor. Pandemi tedbirleri dolayısıyla uzun süredir işyerleri kapalı olan hizmet sektörü çalışanları, Alsancak’ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde buluşarak, kitlesel basın açıklaması yaptı. Kafe Bar Çalışanları Dayanışması, İzmir Müzisyenler Derneği, Kent Emekçileri Dayanışması, Turizm İşçileri Dayanışması, Otel ve Turizm İşçileri Sendikası (OTİS) ile Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası üyelerinin katıldığı eylemde işsiz çalışanlar, Kısa Çalışma Ödeneği ile Ücretsiz İzin Desteğinin Mart ayı itibariyle sona erecek olmasından dolayı duydukları endişeyi de dile getirdiler.

Eyleme katılan gruplar adına açıklamayı Kafa Bar Çalışanları Dayanışması üyelerinden Derya Emrem yaptı. Korona virüs pandemisi tedbirleri doğrultusunda çalıştıkları iş yerlerinin kapalı olduğunu anımsatan Emrem, “Kafeler ve lokantalar bugün itibariyle 170 gündür kapalı. 2020’nin yarısını işsiz ve gelirsiz geçirdik. Barlarda çalışan arkadaşlarımız ise 345 gündür işsiz ve bir gelirleri yok. Hükümet bir iş yerinde 15 Mart’tan önce 60 gün çalışmış olan ve son 3 yıl içinde 450 gün sigorta primi ödenmiş olanlar için aldıkları ücretin yüzde 60’ı kadar Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) desteği sağladı. Ancak çoğu çalışan bu koşulları dahi sağlayamadı. Bu şartları taşımayan personel için ise günlük 39 TL ücretsiz izin ödeneği sağlandı. Kısa çalışma ödeneği alanlar 1.500 TL, ücretsiz izne çıkarılanlar ise 1.170 TL ile geçinmek zorunda bırakıldı” dedi.

MEKANLAR NE ZAMAN AÇILACAK?

İşyerlerinin ne zaman açılacağı konusunda henüz bir takvim açıklanmamışken, hem Kısa Çalışma Ödeneği hem de Ücretsiz İzin Desteğinin Mart ayında sona erecek olmasının endişesini taşıyan çalışanlar, hükümete çağrıda bulundu.

Emrem, bu endişelerini şöyle ifade etti: “Şimdi mekanların ne zaman açılacağı belli olmamasına rağmen hükümet kısa çalışma ödeneğinin 31 Mart’ta, ücretsiz izin nakdi yardımının ise 17 Mart’ta kesileceğini belirtti. İnsanların aylarca net asgari ücretin bile yarısından az olan bir rakamla geçinmesi beklendi. Şimdi o da kesiliyor. İş yerlerinin kapatıldığı dönemlerde kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik ödeneğinden faydalandırılan işçiler, sosyal güvenlik primlerinden de faydalanamıyor. İşçilere bir miktar para veriliyor ama karşılığında sosyal güvenceleri ellerinden alınıyor. Ücretsiz izin ve kısa çalışma dönemleri çalışanların emeklilik haklarında mağduriyete sebep olmamalıdır.

DESTEKLER YIL SONUNA KADAR DEVAM ETMELİ

Yeme-içme ve eğlence sektöründeki iş yerlerinin, pandemi nedeniyle tam kapasiteyle değil düşük kapasiteyle açılacağı konuşuluyor. Düşük kapasiteyle açılması demek, birçok insanın işine dönememesi demektir. Bu sebeple kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin nakdi yardım desteği tüm sektörler için kaldırılsa bile, yeme-içme sektörü için yılsonuna kadar devam ettirilmelidir. Aksi takdirde sektördeki birçok arkadaşımız işsizlikle yüz yüze kalacaktır.”

YA İŞYERLERİNİ AÇIN YA BİZİ AÇLIĞA MAHKUM ETMEYİN!

İş yerlerlerinin kapalı olduğu dönemde, çalışanlara yaşamlarını devam ettirmelerini sağlayacak desteğin sağlanmasını istediklerini belirten Emrem, “Sesimizin duyulmasını istiyoruz: İş yerlerini kapatmak bizi açlığa mahkûm etmek demektir. Ya hayatımızı idame ettirecek bir destek sağlayın ya da iş yerlerini açın. İl ve ilçelerin koronavirüs pandemisinin yaygınlığına göre düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olarak kategorize edileceği buna göre açılacağı duyuruldu. Her 100 bin kişide 100 vakanın altındaki her yer açılmalıdır” dedi.

KAPALI MEKANLARIN 2 MİLYON ÇALIŞANI İŞSİZ!

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine de dikkat çeken Emrem, bu verilere göre 180 bin iş yerinin kapalı olduğunu belirterek, “Bu işletmelerin her birinde 10 kişi çalışsa 2 milyon insan ediyor, aileleriyle birlikte 10 milyon insan açlığa, yoksulluğa mahkûm edilmiş durumda. Esnaf da çalışan da oldukça zorda! Daha fazla iş yeri kapanmadan esnafın da dükkanlarını açın” dedi.

KONGRE SALONLARI DOLU İŞYERLERİ NİYE KAPALI?

AKP’nin kongrelerine de göndermede bulunan Emrem, “AKP’nin 13 Ocak’ta kongreleri başladı, kalabalık salonlarda kongreler yapılabiliyor. Cumhurbaşkanı bile salonlar için, ‘‘Salon lebalep dolu’’ diyor, o derece dolu salonlar. Özel ve resmi kurslarda yüz yüze eğitim başladı. Sağlık kurumlarındaki yoğunluğun azalmasıyla, sağlık personelinin izin yasağı kaldırıldı. Normalleşme adımları atılıyor, bize öncelik verilmeli iş yerleri açılmalıdır. HES KODU ile, toplu taşıma araçlarına biniliyor, kapalı yerlere giriliyorsa siyasi partiler kongre yapabiliyorsa kafeye, bara, lokantaya da gidilebilir. İşletmelerin bir an önce açılmasını istiyoruz, bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Çalıştığımız iş yerlerinde alınması gereken tüm tedbirleri alalım, işyerleri açılsın, yasaklar kalksın. Konser salonları ve tiyatrolar da sektörümüzün bir parçası, onlar da açılmalı. Son aylarda müzisyen intiharları da arttı. Hepimizin alacağı var hükümetten” diye konuştu.

MÜZİSYEN İNTİHARLARINA DUR DE!

Artan müzisyen intihar vakalarına da değinen Emrem, “Bir önceki cuma günü İzmir'de müzisyen arkadaşımız aynı zamanda İzmir Müzisyenler Derneği üyesi Mehmet Mert El geçinemediği için intihar etti. Geçtiğimiz aylarda ise Duran Ay ve Erdem Topuz isimli iki müzisyen arkadaşımız daha yine geçim ve işsizlik derdi ile hayatlarına son verdiler. İntiharlar münferit olaylar değiller ve önlenebilecek ölümler. Hizmet, eğlence ve yeme-içme sektöründe çalışanlar ve işletme sahipleri olarak başka hiç bir arkadaşımızı kaybetmemek için hükümeti adım atmaya çağırıyoruz. Geçinemiyoruz da yaşayamıyoruz da.

Son olarak kahvehane, otel, lokanta, meyhane, kafe ve bar çalışanları sendikasız olduğu için bu süreçte hak arama zeminlerinden yoksun kalmıştır. Tüm arkadaşlarımızı; iletişim kanallarımızı arttırmak, yan yana gelişlerimizi çoğaltmak ve içine düşürüldüğümüz yoksulluğa karşı birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Sektörde çalışan tüm arkadaşlarımızı, sendikalarda, derneklerde ve meslek birliklerinde örgütlenmeye çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.