Rojda DOLGUN/ Tüm Bel-Sen, İzmir Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından gönderilen “sosyal denge tazminatı tavan tutarının aşılması kamu zararı doğurur” uyarısına tepki gösterdi. Sendikadan yapılan açıklamada, söz konusu yazının hukuki bağlayıcılığı olmayan bir genel uyarı olduğu vurgulandı. Tüm Bel-Sen İzmir Şube Başkanı Nihat Filiz imzasıyla yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İdari yargı kararları açık. Bu tür yazılarla toplu sözleşme hükümleri değiştirilemez, daraltılamaz, emekçilerin kazanılmış hakları kısıtlanamaz. Toplu sözleşme masası sendika ile belediye arasındadır; valiyle, müfettişle değil.”
“TİS hakkına idari müdahale Anayasa’ya aykırıdır”
Sendika açıklamasında, Anayasa’nın 90. maddesi hatırlatılarak toplu pazarlık hakkının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde güvence altında olduğu vurgulandı.
Tüm Bel-Sen, bu yazının özgür toplu pazarlık hakkını tanımayan bir anlayışın sonucu olduğunu belirtti:
“Anayasa’nın 90. maddesi çok açıktır. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmeler kanunların üstündedir. Türkiye’nin taraf olduğu ILO 87, 98 ve 151 sayılı sözleşmeler, kamu emekçilerinin toplu pazarlık hakkını açıkça korur. Bu nedenle, valilik eliyle toplu sözleşme masasına yön verilmesi hukuka aykırıdır.”
“Siyasi talimatlarla emeğin hakkı belirlenemez”
Açıklamada, bazı çevrelerde dile getirilen CHP Genel Merkezi’nin sosyal denge tazminatını tavan sınıra çekme yönündeki tutumuna da değinildi.
Sendika, bu tür iddiaların doğrulanması halinde bunun açık bir şekilde emek karşıtı bir yaklaşım olacağını belirtti:
“Eğer bu doğruysa, bu tutum emeğin değil bürokrasinin dilidir. Emekçiden tasarruf olmaz! Emeğin hakkı, ne bir valilik yazısıyla ne de parti genelgesiyle sınırlandırılamaz. Toplu sözleşme siyasetin değil, emeğin masasıdır.”
“O masada valinin değil, emekçinin imzası vardır”
Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı:
"Biz bu idari müdahaleleri tanımıyoruz. Her belediyede, her masada, her meydanda emeğin hakkını savunacağız. O masada valinin değil, emekçinin imzası vardır.
O masada bürokrasinin değil, alın terinin sesi yankılanır. Eğer bu ülkenin Anayasası yürürlükteyse, emekçilerin toplu pazarlık hakkı da yürürlüktedir.
Toplu sözleşme masasına gönderilen idari talimatlar, Anayasa’nın 90. maddesiyle güvence altına alınan hakkımıza müdahaledir. Bizler emeğin tarafıyız. Hakkımızı idareden değil, hukuktan alıyoruz. Ve biz, bu hakkı geri adım atmadan, kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.”
Tüm Bel-Sen açıklamasında, sendikanın her türlü baskıya rağmen emeğin sesini yükseltmeye devam edeceği belirtildi.
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, 9 Eylül TV’de yayınlanan Yazı İşleri programında belediyelere yazı geldiğini aktardı.
“Bakanlıktan yazı geldi: 30 bin lira ödeyemezsiniz”
Mutlu, bakanlıktan gelen yeni genelgeyle tüm belediyelere sosyal denge tazminatı sınırı getirildiğini açıkladı:
“Dün bakanlıktan bir yazı geldi. ‘30 bin lira sosyal denge ödeyemezsiniz’ dedi. Bu yazı tüm Türkiye’deki belediyelere gönderildi. ‘Bunu yasal sınıra çekin’ deniyor. Zaten Sayıştay bulguları da vardı. Yasal sınır 12 bin lira. Şu anda genel merkezin talimatını bekliyoruz. Eğer ‘çekin’ derse tüm belediyeler 12 bine geri çekecek.”
Mutlu, İller Bankası kesintilerinin de belediye bütçesini ciddi şekilde daralttığını vurgulayarak, “Eskiden SGK veya vergi borcu yapılandırılırdı, şimdi anında kesiliyor. Geldiğimizde 300 milyon lira borcu ödedik, yeni borç yapmadık ama pay azaldı. Buna rağmen önceliğimiz işçi ve memur maaşları.” dedi.