Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından yayımlanan son rapor, dünya genelindeki doğurganlık oranlarının tarihsel olarak görülmemiş bir hızla düştüğünü ortaya koydu. 14 ülkede 14 bin kişiyle yapılan kapsamlı anket, insanların istedikleri kadar çocuk sahibi olamadığını, bu durumun da toplumları derinden etkileyen bir nüfus krizine işaret ettiğini gözler önüne serdi.

Katılımcıların beşte biri: "Hayalini kurduğum aileye sahip olamayacağım"

UNFPA’nın raporuna göre araştırmaya katılanların yaklaşık %20’si istedikleri sayıda çocuğa sahip olmadıklarını ya da olamayacaklarını ifade etti. Araştırmaya dahil edilen ülkeler arasında Güney Kore, Tayland, İtalya, Almanya, İsveç, Brezilya, Hindistan, ABD ve Meksika gibi dünyanın farklı kıtalarındaki ülkeler yer aldı. Bu ülkeler, küresel nüfusun üçte birini temsil ediyor.

Ekonomik kaygılar aile kurma planlarını erteliyor

Araştırmada ortaya çıkan en çarpıcı bulgu, doğurganlık kararları üzerindeki ekonomik etkiler oldu. Katılımcıların %39’u çocuk sahibi olamamayı ekonomik zorluklara bağlarken, yalnızca %12’si sağlıkla ilgili nedenleri gerekçe gösterdi. Bu veriler, çocuk sahibi olamamanın biyolojik değil, daha çok sosyoekonomik koşullarla ilgili olduğunu ortaya koydu.

Kademeli emeklilik gelecek mi?
Kademeli emeklilik gelecek mi?
İçeriği Görüntüle

Kadınlar için ek yük: Eşitsiz ev içi sorumluluklar

UNFPA raporunda ayrıca kadınların maruz kaldığı ev içi iş yükü ve bakım sorumlulukları da çocuk yapma kararlarını etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıktı. Kadınlar, iş ve ev hayatı arasında sıkışıp kalmaktan, çocuk büyütmenin tüm yükünün çoğunlukla kendilerine düşmesinden şikâyet etti.

UNFPA: "Kriz, çocuk istenmemesinde değil; yapılamamasında"

UNFPA Direktörü Dr. Natalia Kanem, raporla ilgili yaptığı açıklamada, doğurganlık oranlarının düşmesinin arkasındaki asıl problemin yanlış anlaşıldığını belirtti. "İnsanlar hâlâ iki ya da daha fazla çocuk sahibi olmak istiyor. Asıl kriz, insanların bu arzularını hayata geçirememesinde yatıyor" diyen Kanem, geleceğe yönelik belirsizliklerin çocuk yapma kararlarını doğrudan etkilediğini vurguladı.

Nüfus yaşlanıyor, iş gücü azalıyor

Düşen doğurganlık oranlarının etkileri yalnızca bireysel değil; aynı zamanda ekonomik ve sosyal düzeyde de ciddi sorunlar yaratıyor. Rapora göre düşük doğurganlık oranları, birçok ülkede yaşlanan nüfus, iş gücü eksikliği ve artan emeklilik maliyetleri gibi sonuçlar doğuruyor. Bu da devletleri sağlık, sosyal güvenlik ve çalışma hayatı politikalarını yeniden gözden geçirmeye zorluyor.

Ankete katılan kadın ve erkekler, çocuk yapmaktan kaçınmalarının nedenlerini yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda iklim krizi, savaş riski, siyasi istikrarsızlık ve artan yaşam maliyetleri gibi unsurlara da bağladı. Özellikle genç kuşaklar, mevcut dünyada çocuk büyütmenin ciddi bir yük ve risk olduğunu düşünerek bu sorumluluktan uzak duruyor.

Politikalar bireylerin önündeki engelleri kaldırmalı

UNFPA, ülkeleri bu konuda önleyici ve destekleyici politikalar üretmeye çağırıyor. Özellikle kadınların iş hayatına daha fazla katılımını sağlayacak kreş destekleri, esnek çalışma koşulları ve babalık izni gibi uygulamaların yaygınlaştırılması, doğurganlık oranlarının dengelenmesi için önerilen temel adımlar arasında yer alıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ