Türkiye ekonomisinde yabancı sermayenin rolünü ve etkisini ortaya koyan önemli veriler açıklandı. TÜİK’in yayımladığı rapora göre, 2022 yılında 9 bin 287 olan yabancı kontrollü girişim sayısı, 2023 yılında 10 bin 265’e yükseldi. Bu artış, Türkiye’nin yabancı yatırımcılar için cazibesini koruduğunu gösteriyor. Ancak girişim sayısındaki bu artışa rağmen, yabancı kontrollü şirketlerin toplam ciro içerisindeki payı sınırlı bir yükselişle yüzde 12,7’den yüzde 12,8’e çıktı. İstihdam tarafında da benzer bir tablo söz konusu; yabancı girişimlerin çalışan sayısındaki payı yüzde 5,0’dan yüzde 5,1’e yükseldi.
Tütün sektörü yabancıların elinde
Sektörel dağılıma bakıldığında, bazı alanlarda yabancı hakimiyetinin çok yüksek olduğu görülüyor. Özellikle tütün ürünleri imalatı, yüzde 92,6’lık ciro payı ile yabancı kontrolünün en yoğun olduğu sektör olarak öne çıkıyor. Yani bu sektördeki cironun neredeyse tamamı yabancı sermayeli şirketler tarafından elde ediliyor. İkinci sırada ise yüzde 43,2’lik pay ile sigorta, reasürans ve emeklilik fonları yer alıyor. Bu veriler, stratejik ve sermaye yoğun sektörlerde yabancı oyuncuların ağırlığını koruduğunu gösteriyor.
Almanya zirveyi bırakmadı
Yabancı sermayenin menşei incelendiğinde, Türkiye’nin geleneksel ticaret ortağı Almanya’nın liderliği göze çarpıyor. Türkiye’deki 10 bin 265 yabancı kontrollü girişimin bin 266 tanesi Alman sermayesi tarafından yönetiliyor. Almanya kontrolündeki şirketlerin toplam yabancı kontrollü cirodaki payı yüzde 13,8 ile ilk sırada yer alıyor. Almanya’yı, 965 girişim ve yüzde 11,2 ciro payı ile ABD takip ederken, üçüncü sırada 706 girişim ve yüzde 10,3 ciro payı ile Birleşik Krallık bulunuyor.
Raporun detayları ve metodoloji
TÜİK raporunda, “kontrol” kavramı, girişimin genel politikasına karar verebilme gücü olarak tanımlanıyor. İstatistiklerde, Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak NACE Rev.2 ekonomik faaliyet sınıflaması ve coğrafi sınıflama kodları kullanıldı. Bir sonraki raporun Mart 2026’da yayımlanacağı belirtildi. Bu veriler, Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırımlar konusundaki performansını ve küresel sermaye hareketlerindeki yerini analiz etmek açısından kritik önem taşıyor.





