Eskişehir'in Seyitgazi ilçesine bağlı ormanlık alanda, öğleden sonra saatlerinde başlayan yangın, ilk başta kontrol altına alınabilir bir tehdit olarak görülüyordu. Bölgeye sevk edilen Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı arazözler, ilk müdahale ekipleri ve gönüllü kuruluşlar, alevlerin yayılmasını önlemek için canla başla bir mücadele başlattı. Ancak, bölgenin sarp arazi yapısı ve yaz sıcaklarıyla birlikte kurumuş olan bitki örtüsü, ekiplerin işini oldukça zorlaştırıyordu.

Faciayı getiren ise, akşam saatlerine doğru aniden yön değiştiren ve şiddetini artıran rüzgar oldu. Rüzgarın etkisiyle alevler, bir anda ekiplerin beklemediği bir yöne doğru ilerleyerek, tepe noktalarda söndürme çalışması yapan bir grup orman emekçisini ve gönüllüyü adeta bir "alev çemberi"nin içine hapsetti. O andan itibaren, bölgedeki bazı ekiplerle telsiz ve telefon bağlantısı tamamen kesildi.

Bu kahreden gelişmenin ilk sinyallerini, söndürme çalışmalarına destek veren Arama Kurtarma Derneği'nin (AKUT) Yönetim Kurulu Başkanı Barış Altan Doğan vermişti. Henüz acı haber kesinleşmeden önce, büyük bir endişeyle DHA'ya konuşan Doğan, "Ekibimizin içinden bazı arkadaşlarımız orman alanında kaldılar, onlara ulaşmaya çalışıyoruz. Şu anda ormanlık alanda, yangının bulunduğu kısımda zaten telsiz ve cep telefonu haberleşmesi mümkün değil. Şu anda haber alamadığımız arkadaşlarımız var" diyerek, durumun vahametini ortaya koymuştu. Doğan'ın bu endişe dolu açıklaması, kısa bir süre sonra, 11 canın alevlerin arasında kalarak şehit olduğu haberiyle, acı bir gerçeğe dönüştü.

Bir ulusun yası: Resmi makamlardan peş peşe başsağlığı mesajları

11 vatan evladının şehadeti, Ankara'da ve tüm Türkiye'de derin bir üzüntü ve infial yarattı. Haberin kesinleşmesinin ardından, devletin zirvesinden peş peşe taziye ve başsağlığı mesajları yayımlandı.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan ilk açıklamada, "Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde devam eden orman yangınına müdahale ederken, alevlerin arasında kalarak şehit düşen kahraman orman personelimiz ve gönüllü kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Bu büyük fedakarlık asla unutulmayacaktır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz" denildi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada da, olayın büyük bir üzüntüyle öğrenildiği belirtilerek, devletin tüm imkanlarıyla şehit ailelerinin yanında olacağı ve yangının söndürülmesi için çalışmaların aralıksız sürdüğü vurgulandı. Siyasi parti liderleri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar da, sosyal medya üzerinden yayımladıkları mesajlarla, "yeşil vatanı" korurken hayatını kaybeden kahramanlar için duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Bu acı olay, siyasi görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, tüm Türkiye'yi ortak bir yasta birleştirdi.

Ateşin isimsiz kahramanları: Gönüllüler ve orman emekçileri

Bu facia, Türkiye'de orman yangınlarıyla mücadelenin ne kadar tehlikeli ve meşakkatli bir görev olduğunu bir kez daha acı bir şekilde hatırlattı. Her yıl yaz aylarında, ülkenin dört bir yanında çıkan yüzlerce yangına ilk müdahaleyi yapan orman işçileri ve itfaiye erleri, çoğu zaman "isimsiz birer kahraman" olarak, canları pahasına alevlerle savaşıyor. Düşük ücretler, zorlu çalışma koşulları ve her an ölümle burun buruna gelme riski, bu mesleğin ne denli büyük bir fedakarlık gerektirdiğini ortaya koyuyor.

Eskişehir'deki bu olayda, canını feda edenler arasında, resmi görevlilerin yanı sıra, sivil toplum gönüllülerinin de bulunması, trajedinin boyutunu daha da artırdı. AKUT gibi, arama kurtarma ve doğal afetlerde uzmanlaşmış derneklerin gönüllüleri, hiçbir maddi karşılık beklemeden, sadece vatan ve doğa sevgisiyle bu tehlikeli mücadeleye katılıyorlar. Bu gönüllüler, aldıkları eğitim ve sahip oldukları tecrübeyle, profesyonel ekiplere büyük bir destek sağlıyorlar. Ancak, doğanın öngörülemez gücü karşısında, bazen en tecrübeli ve en eğitimli kişiler bile çaresiz kalabiliyor. Seyitgazi'de yaşananlar, bu acı gerçeğin en son ve en yıkıcı örneği oldu.

Soruşturma başlatıldı: İhmal mi, kundaklama mı?

Her büyük yangın felaketinin ardından olduğu gibi, Seyitgazi'deki bu facianın nedenlerine ilişkin de geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, Jandarma Olay Yeri İnceleme ekipleri, Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı yangın uzmanları ve bilirkişilerden oluşan bir heyet, yangının çıkış nedenini ve facianın sorumlularını belirlemek için bölgede detaylı bir çalışma yürütüyor.

Acı haber MSB'den geldi... Bir asker şehit!
Acı haber MSB'den geldi... Bir asker şehit!
İçeriği Görüntüle

Soruşturmada birkaç temel ihtimal üzerinde duruluyor:

  • İnsan Kaynaklı İhmal: Bölgeye atılan bir sigara izmariti, piknikçilerin veya çobanların yaktığı ve tam olarak söndürmediği bir ateş, tarımsal faaliyetler (anız yakma) veya bir aracın egzozundan sıçrayan bir kıvılcım gibi nedenler, en sık karşılaşılan ihmal senaryolarını oluşturuyor.

  • Kundaklama: Yangının, kasıtlı olarak bir veya birkaç kişi tarafından, arazi kazanma, terör veya başka bir kötü niyetle çıkarılmış olma ihtimali de, güvenlik güçleri tarafından titizlikle araştırılan bir diğer önemli senaryo.

  • Teknik Nedenler: Bölgeden geçen yüksek gerilim hatlarında meydana gelen bir arıza veya kopma sonucu çıkan kıvılcımların, kuru otları tutuşturmuş olma ihtimali de, incelenen konular arasında yer alıyor.

Ayrıca, soruşturmanın bir diğer önemli boyutu da, söndürme çalışmaları sırasında bir "koordinasyon eksikliği" veya "operasyonel hata" yapılıp yapılmadığının araştırılması olacak. Ekiplerin alevlerin arasında kalmasına neden olan bir ihmalin olup olmadığı, bilirkişi raporları ve telsiz konuşmalarının incelenmesinin ardından netlik kazanacak. Bu soruşturmanın sonucu, sadece bu facianın sorumlularını ortaya çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmaması için alınması gereken dersler açısından da hayati bir önem taşıyacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ