MEB, Yeni Müfredatı Kamuoyunun Görüşüne Açtı: Bir Hafta Süreyle Görüş Bildirilebilecek MEB, Yeni Müfredatı Kamuoyunun Görüşüne Açtı: Bir Hafta Süreyle Görüş Bildirilebilecek

CUMHURBAŞKANLIĞI Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında imzalanan protokol kapsamında Ankara, Ege, Gebze Teknik ve İstanbul Teknik Üniversiteleri bünyesinde kurulan Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları, bu yıl ilk kez 25'er öğrenci alacak. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Siber Güvenlik Birim Müdürü Duygu Fidancıoğlu, "Siber güvenlikte Türkiye’nin 'ara elemanlarını' değil 'aranan elamanlarını' yetiştirecek içeriklerle bu programları hayata geçiriyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı ve YÖK arasında 5 Ekim 2022 tarihinde imzalanan iş birliği protokolü kapsamında Ankara, Ege, Gebze Teknik ve İstanbul Teknik Üniversiteleri bünyesinde Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulu kuruldu. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda ‘Siber Güvenlik Analistliği ve Operatörlüğü’ programı şeklinde yer alan lisans programları bu dönem ilk defa öğrenci alacak. Öğretim dili yüzde 30 İngilizce olacak programlar için her üniversitede 25 kontenjan olmak üzere toplamda 100 öğrenci alınacak. Öğrencilerin siber güvenlik olay analisti, siber tehdit istihbarat analisti, siber güvenlik sistemleri operatörü olarak çalışabilecek seviyede bilgi ve becerilerle donatılması hedefleniyor. Öte yandan programın içerisinde Türkçe, Matematik, Tarih, İngilizce gibi temel derslerin yanı sıra siber güvenlik temel dersleri ve alana yönelik sosyal beceri dersleri yer alacak. Programın son dönemi ise sahada mesleki gelişime ayrılacak.

'YENİ TEKNOLOJİLER YENİ TEHDİTLERLE GELDİ'

DHA’ya konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Siber Güvenlik Birim Müdürü Duygu Fidancıoğlu, yeni açılan siber güvenlik programlarının Türkiye’deki ulusal güvenlik iş gücü kapasitesini hedeflediğini belirtti. Dijitalleşmenin yoğun olarak yaşandığı bir dönenim içinde bulunulduğunu hatırlatan Fidancıoğlu, "Her şey dijitalleşiyor. 5 G’den yapay zekaya farklı farklı yenilikçi teknolojiler görüyoruz. Dijitalleşmenin yanında bunların güvenliğinin sağlanması da önemli bir hale geldi. Çünkü yeni teknolojiler yeni tehdit yüzeyleriyle birlikte geldi. Bu yüzeylerin kapatılması, bu tehditlerle nasıl başa çıkılacağının bilinmesi siber güvenlik alanının konsepti içerisinde. Bu nedenle siber güvenlik dijitalleşmenin katalizörlük etkisiyle, yenilikçi teknolojilerin katalizörlüğünde daha da önemli bir hale geldi" diye konuştu.

Fidancıoğlu, Birleşmiş Milletler bilgi ve iletişim teknolojileri özel ajansı Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından ölçülen siber güvenlik endekslerinde Türkiye’nin son yıllarda ivme kazandığını aktarak, "Avrupa’da 6’ncı sıradayız, son açıklanan endekse göre globalde 11’nci sıradayız. Bu seviye, bugüne kadar siber güvenlik alanında Türkiye’de yapılan başarımların bir sonucu. Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’nin kurulması, siber güvenlik alanında ulusal stratejilerin geliştirilmesi, Dijital Dönüşüm Ofisi de bu stratejilerin geliştirilmesinde kurulduğu günden bugüne kadar faaliyette bulunan bir kurum" dedi.

'SİBER GÜVENLİKLE İLGİLİ TÜM ALANLARDA BİLGİ SAHİBİ OLACAKLAR'

Fidancıoğlu, siber güvenlik analistliği eğitiminin; siber güvenlik birimlerinde, operasyon merkezlerinde olası bir siber olay olmasına karşın değerlendirmeleri, analizleri yapan bir kalifikasyon, siber güvenlik operatörlüğünün ise kurumların siber güvenlik altyapılarındaki temel operasyonları yapan, kurumların erişim güvenliğini, temel güvenlik mimarisini yöneten bir uzmanlık alanı olduğunu söyledi. Fidancıoğlu, "Oluşturduğumuz program bu iki alanı da kapsayacak şekilde derslerle donatıldı. Sızma testleri var; sızma testleri ile siber güvenlik olayları olduğunda gelen saldırının tipini anlayabilecekler. Siber olay yönetimi var. Aynı zamanda 'güvenlik cihazları yönetimi' diye bir dersimiz var. Mobil güvenlik, bulut teknolojileri gibi günümüz teknolojilerini de içeren geniş bir konsept. Mezun olduklarında siber güvenlikle ilgili tüm alanlarda bilgi sahibi olacaklar" ifadelerini kullandı.

'STAJ, İSTİHDAM VE BURS İMKANI'

Programlardan mezun olacak öğrencilere burs ve istihdam desteği konusunda sektörle iş birliği yapılacak bir programın hayata geçirileceğini açıklayan Fidancıoğlu, sektörel iş birliği programının içerisinde şimdilik 16 firma olduğunu belirtti. Fidancıoğlu, "Bu firmalarımız üniversitelerimizdeki öğrencilerimize staj imkanı, öncelikli istihdam, burs, laboratuvarlarına destek, gerekirse siber güvenlik dersleri verilmesinde eğitmen sağlama gibi eğitimler, etkinlik, konferans gibi öğrencilerimizin ihtiyaç duyabileceği zenginleştirebileceğimiz konseptleri de verebilecek. 'Hackerlık' kısmı ofansif kısmı, bir de işin defansif kısmı var. Bizim burada açtığımız program defansif tarafa daha çok yönelecek; ama sızma testi gibi programlarla ofansif tarafı da bilmeleri sağlanacak öğrencilerin" dedi.

'MİLLİ GÜVENLİK KONUSU'

Fidancıoğlu, kamu kurumları ve kritik altyapıların güvenliğinin sağlanmasında o altyapıları yönetecek insanlar, kalifikasyon gerektiğini belirterek, "Sürekli dışarıdan hizmet alarak yapabileceğiniz bir şey değil, yurt dışından hizmet alarak sürekli içerisine yurt dışı kuvvetlerini dahil ederek yapabileceğiniz bir şey değil. Bu aynı zamanda bir milli güvenlik konusu. Yerli kaynaklarımızla kendi iş gücümüzü geliştirmek zorundayız. Siber güvenlik meslek yüksekokulunun açılmasından önceki adımlar da vardı; İstanbul’da Siber Güvenlik Meslek Lisesi var. Siber güvenlik alanında nasıl nereden insan yetiştirebilirsek iyidir gözüyle bakıyoruz. Türkiye’nin 'ara elemanlarını' değil, 'aranan elemanlarını' yetiştirecek içeriklerle bu programları hayata geçirmeye çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca Fidancıoğlu, Siber Güvenlik Analistliği ve Operatörlüğü programının 2 yıllık olduğunu; ancak öğrencilerin istekleri dahilinde 4 senelik bilgisayar mühendisliği, yapay zeka mühendisliği ve veri bilimi mühendisliği programlarına dikey geçiş hakkı olduğunu aktardı. (DHA)

Kaynak: DHA