Reyhan ŞENAY/ Son yıllarda çocuklarda yaygın olarak görülen Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu yapay zeka araçları yardımıyla teşhis edilebilecek. Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksek Okulu'nda öğretim görevlisi Gürcan Taşpınar Yaşar Üniversitesi’nde tamamladığı doktora tezinde çarpıcı sonuçlara ulaştı. Bilim Dünyasını şaşırtacak bir çalışma ortaya koyan Taşpınar, bu 2019 yılında başladığı çalışmasında tanı almış çocukların fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRG) verilerini yapay zeka algoritmalarını kullanarak, hastalığın teşhisinde yeni bir yöntem geliştirdi.
Beynin 22 Bölgesi İncelendi
Dünyada 8 farklı noktadan sağlıklı ve tanı konmuş çocukların verilerine ulaşan Taşpınar,
yapay zekayı teşhis koyması yönünde eğitti. Taşpınar, doktorların işini kolaylaştırmanın bilim insanlarının görevi olduğu düşüncesiyle bu sistemi geliştirdiğini dile getirerek, dünyada bu alanda yapılan çalışmalara ek teşhis için yeni bir model ortaya koydu. Gürcan yapay zekayı sadece bu alanda eğitmedi, aynı zaman da da tez danışmanları Yaşar Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Ana Bilim Dalı Başkanı ve Elektrik – Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nalan Özkurt ve İnsan ve Toplum Bilimleri Fakülte Dekanı, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Çetinkaya önderliğinde bu hastalığın etkilediği tespit edilen beynin 22 bölgesine odaklanarak, buradaki değişimleri yapay zekanın algoritmasına tanıttı. Bu 22 beyin görüntüsüne göre çocuğun hasta olup olmadığını algılayan sistemde Gürcan Taşdemir, hastalıkla ilgili başka bir tespitte de bulundu.
Her fırsatta hekim ya da psikolog olmadığının altını çizen Taşdemir, yaptığı araştırma sonucunda edindiği bilgiler ve danışmanlarının verdiği bilgiler ışığında hareket ettiğini belirtiyor. Gürcan Taşdemir Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun aslında 3 ayrı şekilde tanılandığını ve iki hastalığa da sahip denilen çocukların yanlış tanılandığını fark ediyor.
DEHB tanısı yanlış konmuş olabilir
Taşdemir bu durumu şöyle açıklıyor: “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu aslında iki ayrı hastalığın birlikte kullanıldığı bir alan. Bir kişide sadece dikkat eksikliği, bir kişide ise sadece hiperaktivite olabiliyor. Üçüncüsü ise ikisi birden kabul edilen tanılar. Şimdi biz bu data setini şunu gördük. Hiperaktif tanısı konan 15 çocuk var. Dikkat eksikliği konan yüz elli küsür çocuk var, on katı. İkisi birden tanısı konan yüz doksan çocuk var. Burada bir anomali var.
Şimdi hastalığın doğasını bilmediğim için haddimi aşmak istemem. Belki de hastalığın doğası böyledir. Ancak bir mühendis olarak şunu görüyorum. Aynı hastalığın iki ayrı tipine sahip olan çocukların sayısı, hastalığın tümüne sahip olan çocukların sayısı arasında bu kadar fark olamaz. Ama şöyle de bir gerçek var. Hiperaktif çocuk yerinde duramadığı için dikkat eksikliği de var denmiş olabilir. Bu bir subjektif tanıdır.
Ama dikkat eksikliği olan bir çocuğu gördüğünüzde ona ilk anda hiperaktif demezsiniz. Çünkü dikkat eksikliği daha donuk bir şeydir. Amerikan Psikiyatri Birliği'nin çıkardığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı DSM-5'te DEHB kriterleri yer alıyor.
Dünyada en çok kullanılan bu kriterlerde de aynı sübjektiflik söz konusu. Ortaya bir soru işareti çıkıyor, kocaman bir soru işareti. Literatürü taradığımızda hiç girilmemiş buraya.”

Çok geniş bir tarama yaptıklarını anlatan Taşdemir, tanımlamada sadece sağlıklı, hasta ayrımı yapmadıklarını hastalığın detay sınıflandırmalarını da işin işine dahil ettiklerini söyledi. En yüksek çıkan sonuçlarda ikisi birden var tanısı konan çocukların olmadığını anlatan Taşdemir, “İki tanı birden alan çocuklar dahil olmadığında, sınıflandırmalar hep yüksek başarıyla sonuçlanmış. Demek ki biz her ikisi birden var diye tanınan çocukları sisteme koyunca sistemin başarısı düşüyor. Sonuçta yapay zeka hem dikkat eksikliği hem hiperaktivite tanısı almış hastası çocukların tanısını verdiğinizde benim kafam karışıyor çünkü bu gerçekçi değil” dendiğini ispatladıklarını anlattı.
Tanı için Fonksiyonel MR alınmalı
Türkiye'de bir kere dikkat eksik bir hiperaktivite teşhis koymak için hiçbir psikiyatristin çocuklardan fonksiyonel beyin MR’ı istemediğini de belirten Taşpınar, hastalara yapılan teşhislerin niceliksel olmasının, hatta elektronik ortamda olmasının hekimlerin işlerini kolaylaştırabileceğini hatırlattı. Taşpınar, “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Makine Öğrenme Yöntemleri ile fMRI Tabanlı Tespiti” adlı doktora tezinin uluslararası akademi hakemlerinden onay aldığını söyleyerek, yakın zamanda tıp ve güvenlik gibi diğer alanlarda da yapay zeka araçlarının yaygınlaşacağını öngörüyor.
Yaşar Üniversitesi’nin konuyla ilgili laboratuvar kurmak için girişimlerde bulunduğunu da anlatan Taşdemir, laboratuvar kurulması halinde çalışmaların derinleşeceğini belirtti.




