MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "Öcalan Meclis’e gelsin, örgütünü tasfiye ettiğini açıklasın" sözleri tartışılmaya devam ediyor. Bu açıklama, özellikle Kürt meselesi ve çözüm süreciyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bahçeli’nin bu çıkışı sonrasında iktidarın sessizliği sürerken, arka arkaya gerçekleşen kayyum atamaları da dikkat çekiyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bu gelişmeleri değerlendirdiği açıklamasında, meselenin yalnızca sonuçları üzerinden tartışılmasının yanlış olduğunu ifade etti. "Kürt sorunu nedir, neden ortaya çıktı? Bu tartışmaların nedenler üzerinden yürütülmesi gerekiyor," diyen Bakırhan, Bahçeli’nin açıklamalarının önemli bir adım olduğunu ancak arkasında net bir yol haritasının bulunmadığını vurguladı.
"Barış, Türkiye’ye büyük fırsatlar sunar"
Bakırhan, Kürtlerle barışın Türkiye için büyük bir fırsat olduğunu söyledi: "Türkiye'nin geleceği ve güvenliği açısından Kürtlerle barış çok önemli. Orta Doğu’da süregelen istikrarsızlıkların çözümü de bu barıştan geçiyor. Kürt halkı ile kurulacak diyalog, bölgesel ve ulusal birçok sorunu çözebilir."
Öcalan’ın Türkiye ve Orta Doğu için önemli bir figür olduğunu savunan Bakırhan, çözüm sürecinin müzakereyle ilerlemesi gerektiğini dile getirdi. "Düşmanlık politikaları yerine barışa odaklanmak, Türkiye'nin hem ekonomik hem de sosyal sorunlarını çözebilir," dedi.
Kayyum politikaları eleştirildi
Bakırhan, hükümetin Kürt belediyelerine yönelik kayyum politikalarını sert bir dille eleştirdi. Özellikle, Mardin, Batman ve Öcalan’ın doğum yeri olan Halfeti’de kayyum atamalarının dikkat çekici olduğunu belirten Bakırhan, "Bir yandan çözüm sürecinden bahsedilirken, diğer yandan bu uygulamalar barış sürecine zarar veriyor," ifadelerini kullandı.
"Diyalog için zemine ihtiyaç var"
Tuncer Bakırhan, DEM Parti’nin çözüm sürecine katkı sağlama noktasında istekli olduğunu vurgulayarak, "Halk yararına bir gelişme olacaksa biz her türlü diyaloğa açığız. Ancak mevcut iklimde iktidarın yarattığı olumsuzluklar nedeniyle bu mümkün görünmüyor," dedi. İktidarın kayyum uygulamaları ve sürekli tehditkar dilinin diyaloğu zorlaştırdığını ifade eden Bakırhan, Türkiye'nin demokratikleşmesi için tüm tarafların samimiyetle bir araya gelmesi gerektiğini belirtti.