Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşan Patel, ilişkilerin normalleşmesi için gerçek bir ilerleme olmadığı ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararı ile tutarlı olunmadığı sürece Beşar Esad rejimiyle ilişkileri desteklemediklerini belirtti.

Esad ile Normalleşme: Gerçek İlerleme Olmadan Desteklenmiyor

Patel, basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye lideri Beşar Esad'ın bölgesel arenada dönüş yaptığını ve komşu ülkelerle ilişkilerinin normalleştiğini belirten bir soru üzerine, ABD'nin Kürt yönetimi ile Şam arasında resmi bir ilişkinin kurulmasını destekleyip desteklemediği konusuna değindi.

Patel, Kuzeydoğu Suriye'de ayrı bir devletin kurulmasını desteklemediklerini ifade etti. Bölgede kalıcı istikrarın, Suriye halkının iradesini temsil eden bir süreçten geçmesi gerektiğine inandıklarını vurguladı. Bu sürecin, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararıyla öngörüldüğünü belirtti. Patel, ABD Dışişleri Bakanının da açıkça ifade ettiği gibi, gerçek bir ilerleme sağlanmadığı ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararıyla uyumlu olunmadığı sürece, Beşar Esad rejimiyle ilişkilerin normalleşmesini desteklemediklerini belirtti.

ABD'nin Tutumu ve Esad Rejimiyle İlişkiler

ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de siyasi çözüm ve istikrarın sağlanması için BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararına büyük önem veriyor. Bu karar, Suriye'de kalıcı barışın tesis edilmesi ve siyasi geçiş sürecinin başlatılması amacıyla kabul edilen bir çerçeveyi oluşturuyor. ABD, bu çerçevenin hayata geçirilmesi için uluslararası toplumun desteğini ve Suriye'deki tüm tarafların katılımını teşvik ediyor.

Beşar Esad rejimiyle ilişkilerin normalleşmesi konusunda ABD'nin net bir tutumu bulunuyor. Gerçek ilerleme sağlanmadığı sürece ve BM Güvenlik Konseyi'nin belirlediği çerçeveye uyulmadığı sürece ABD, Esad rejimiyle ilişkilerin normalleşmesini desteklemeyeceğini ifade ediyor.

Bu açıklamalar, ABD'nin Suriye politikasının devam eden çatışmaların sona ermesi ve Suriye'nin istikrarının sağlanması üzerine odaklandığını gösteriyor. BM Güvenlik Konseyi'nin çerçevesinde siyasi geçiş sürecinin başlatılması ve Suriye halkının iradesinin temsil edildiği bir geleceğin inşa edilmesi hedefleniyor. ABD, bu doğrultuda çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemeye devam edeceğini vurguluyor.

Editör: Kazim Bozkurt