TFF 1. Lig ekiplerinden Altınordu'nun teknik direktörü Hüseyin Eroğlu, 16 yaşındaki stoperleri Ravil Tagir'in 30 yaşındaki bir oyuncunun olgunluğuna sahip olduğunu söyledi.

Hüseyin Eroğlu,  yaptığı açıklamada, "Ravil ile yaklaşık 3-4 senedir beraberiz. Ravil çok enteresan, 16 yaşında olmasına rağmen 30 yaşında oyuncunun olgunluğuna sahip. Öz güveni, oyun zekası, teknik becerisi çok yüksek. Bu yaşta, bir oyuncuda olması gereken çok özelliğe sahip." dedi.

Ravil'i bu sezon 17 maçın 15'inde oynattığını hatırlatan Eroğlu, şöyle konuştu:

"Eğer bir futbolcu o yaşta da yapabiliyorsa ben ona güvenirim, oynatırım. Cengiz Ünder'i de oynattığımda 15-16 yaşındaydı. Güven kazanması, takımın ona güvenmesi önemliydi. Güçlü, dengesini bozabilecek oyunculara karşı oynuyor ama sistemimizde bir stoperin oyun kurması, topu kullanmadaki değeri de bizim için çok önemli. Ravil buna çok uygun bir oyuncu. Ravil, Ümit Milli Takım'da da kendinden 5 yaş büyüklerle oynadığında da o performansı ortaya koydu. Önemli bir futbolcumuz, her geçen gün kendisini geliştiriyor. Kulübümüz dışında veya benim dışında hiç kimse bu yaşta bir oyuncuya kolay kolay şans vermez. Ona şunu da söyledim, 'Sen bunları yaptıktan sonra 16 yaşın hiçbir önemi yok, sen Avrupa'ya doğru gideceksin. Çağlar ağabeyin de bunu yaptı.' Ravil ikinci yarıda daha da iyi olacak."

Hüseyin Eroğlu, Ravil'i, Altınordu'nun Avrupa'ya gönderdiği isimlerden olan Çağlar Söyüncü ile kıyasladığında ise, "Çağlar şu an dünyanın en iyi stoperlerinden biri. Çağlar bizde de aynı gücü, performansı ortaya koysa da zaman zaman hataları vardı. Bu bir olgunlaşma süreci. Çok gururluyuz, geldiği nokta beni çok mutlu ediyor. Kendini o kadar geliştiriyor ki Premier Lig gibi zor bir ligde kendinden fazlasıyla söz ettiriyor. İkisini de eşit noktaya koyarsam, Ravil, Çağlar'dan daha erken olgunlaştı. Ravil olayı daha önde yakaladı. Bir tanesinin fiziksel gücü çok yüksek, bir tanesinin oyun zekası yüksek. Çağlar fiziksel gücünü, şimdi oyun zekası ile birleştirmeye başladı. Ravil de oyun zekasını ve teknik kapasitesini, fiziksel gücüyle birleştirdiği an o seviyeyi yaklayacak. Ravil de A Milli Takım formasını giyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Ravil'i, Avrupa kulüplerinin de yakından takip ettiğini açıklayan Eroğlu, "Ravil zaten 14 ve 15 yaş altı takımlarımız ile yurt dışına gittiğinde birçok Avrupa kulübü yakından takip ediyordu. A takım seviyesini 16 yaşında yakalaması Avrupa'nın bir anda dikkatini çekti. Sadece Ravil için değil, Burak İnce için de geçerli, onları uzun süreden beri takip ediyorlar. Aşağı yukarı her maçımıza yabancı scoutlar geliyor. Bu yaşta bir oyuncunun bu olgunlukta oynaması Avrupa kulüpleri için çok cazip. Seyrettiklerini biliyoruz, yakın zamanda resmi teklif de gelebilir. Oyuncularımızı bu işin içerisine sokmuyoruz. Onlardan istediğimiz sadece futbolu ve kendini geliştirmeyi düşünmeleri. Altınordu Kulübünün misyonu gereği birçok oyuncu Avrupa'ya gidecektir." ifadelerini kullandı.

Kadrolarındaki bir başka genç oyuncu Burak İnce'nin de çok özel bir oyuncu olduğunu aktaran Hüseyin Eroğlu, "Burak hücum oyuncusu, o biraz daha küçük. Mesela Eskişehir maçında gol attı, asist yaptı. Bireysel performansı iyiye gidiyor. Takımımızda genç oyuncu fazla, çok tecrübeli oyuncuların arasına iki tane genç atabilirsiniz ama biz genç takım içerisine genç oyuncular koyuyoruz. Bu bazen zorlu olabiliyor. Ama bizim oyun sistemimiz en büyük gücümüz. Bu sisteme oyuncular uyduğu sürece güçlü bir takım haline geliyoruz." şeklinde konuştu.

"Çok üretken oynadık ama sonuca çeviremedik"

Ligin ilk yarısında puan olarak beklentilerinin altında kaldıklarını dile getiren Altınordu Teknik Direktörü şunları söyledi:

"Sezon başı kadromuzdan 10'a yakın oyuncu çeşitli kulüplere transfer oldu. Sistemi oturttuktan sonra, yeniden sistem olgusunu oluşturmak ve zorlu bir lige girmek kolay değil. Kadro derinliğimiz çok yoktu. Birçok genç oyuncu ile başlamak zorundaydık. Buna rağmen Hatay maçıyla oyun felsefemizi sahaya yansıtmaya başladık ama bunu bir türlü skora yansıtamadık. Çok üretken oynadık ama sonuca çeviremedik. Oyun gücü bizi haftalarca ön planda tutsa da basit gol yememiz bizi biraz hedeften uzaklaştırdı. Ne olursa olsun günü kurtarma amacında değil, hem futbolcularımızı bireysel olarak geliştirmek hem de takımımızın kalitesini yukarıya taşıyıp sitemimizle beraber yukarılarda olmak istiyorduk. İlk yarının ortalarında yavaş yavaş ritim tutturmaya başladık. Son 8 haftaya baktığımızda 1 mağlubiyetimiz var. Son haftalarda oyunun bize getirisi puan olarak da oldu 18 puanla tamamladık. Bu ligde 5. yılımızı oynuyoruz, ilk yılımızı da 18 puanla tamalamıştık. İstediğimizin çok altında ama ikinci yarıda puanımızı yükseltmek istiyoruz. Diğer takımlarla kıyaslandığında düşük bütçeli, genç bir takımız, yabancı oyuncu kullanmıyoruz, ön bölgede oyuncularımızın yaşı da çok genç."

Hüseyin Eroğlu, gol yollarında yaşadıkları sıkıntıyla ilgili olarak ise, "Sezona başladığımızda Fatih ve Kemal'i forvetimiz, Anıl, Atakan, Ersel ve Engin'i de kanat oyuncularımız diye planlıyorduk. Lige girdiğimizde Kemal ve Fatih'in sakatlığı, kenar oyuncularında ritmi tutturamamız orada seçeneksiz başladık. İçimizden ürettik, orta saha oyuncumuzu forvet oynattık. Kanatları değiştirdik. Bizde sistem gereği her futbolcumuz gol atabilir. Bununla ilgili çok özel çalışıyoruz. Kaçırdığımız goller çok basit goller. Geçtiğimiz yıllarda da bu süreci çok yaşadık. Bahaneye sığınmadık. İkinci yarıları çok gol atan ve puan toplayan takım haline geldik." açıklamasını yaptı.

"5-6 oyuncumuzun önemli kulüplerden teklif alacağını söyleyebilirim"

Altınordu'nun TFF 1. Lig'de mücadele ettiği son 5 yılın 4'ünü 7'ncilikle bitirerek play-off'u kaçırdığının altını çizen Eroğlu, ikinci yarıdaki beklentileriyle ilgili olarak şöyle konuştu:

"İkinci yarılarda topladığımız puanların ortalaması yaklaşık 30 civarı. İnsanlar niye ikinci yarı açılıyorsunuz diyor, bunu şöyle anlatacağım. Sezon başı çok yeni bir kadro, sisteme uymasını istediğim oyuncu grubu oluyor. Bunun sebebi sadece öz kaynak değil, birçok oyuncumuz da Süper Lig'e gidiyor. Sefa, Erdoğan, Hasan... O oyuncuları bir yere getirdikten sonra tutamıyorsun, Süper Lig'e gidiyorlar. Baştan bir takım yapıyorsun, bu lige de adapte olmak kolay değil. Bu sene biraz daha geç oldu. İkinci yarıda oyun sistemi oturmaya başladıktan sonra rakiplere karşı oyun üstünlüğümüzde artmaya başlıyor. Dolayısıyla bu gol ve puan olarak bize dönüş oluyor. Puan ortalamamız daha yüksek oluyor. Hedeflerimiz yine yukarılara tırmanmak. Oyun anlamında her takımla baş edecek hatta onlardan daha iyi oynayacağımızı söyleyebilirim ama skor almak gerekiyor. Ne olursa olsun sistemimizi sahaya koyup maçları kazanmak isteyeceğiz. İlk yarı 18 topladık, ikinci yarıda bunun çok üstünde toplayacağımızı söyleyebilirim. Play-off'un kapısına kadar geliyoruz, lig bitiyor. Geriden başladığımız için bu oluyor. O performası yakalarsak en az 5-6 oyuncumuzun önemli kulüplerden teklif alacağını ve transfer olacağını söyleyebilirim. Önemli olan takım performansını yukarıya çıkarmak."

Kaynak: aa