Türkiye ekonomisinin ve gıda sektörünün en dinamik alanlarından biri olan kümes hayvancılığında, Temmuz 2025 verileri birbiriyle taban tabana zıt bir tablo ortaya koydu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan "Kümes Hayvancılığı Üretimi, Temmuz 2025" raporuna göre, bir yanda tavuk eti üretiminde hem yıllık hem de aylık bazda rekor artışlar yaşanırken, diğer yanda ise sofraların temel besin maddesi olan tavuk yumurtası üretiminde endişe verici bir düşüş trendi devam ediyor. Temmuz ayında tavuk eti üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,6 gibi güçlü bir artışla 239 bin 876 tona ulaşırken, tavuk yumurtası üretimi ise yüzde 4,9'luk bir azalışla 1,62 milyar adede geriledi. Sektördeki bu ayrışma, tüketicinin protein tercihlerinden üreticinin maliyet hesaplarına kadar uzanan karmaşık bir denklemin sonucu olarak görülürken, "tavuk fiyatları düşerken yumurta fiyatları neden artıyor?" sorusunun da cevabını içinde barındırıyor.
Tavuk etinde üretim rekoru: sofralar şenlendi
Temmuz ayı verileri, beyaz et sektöründe yüzlerin güldüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Geçen yılın aynı ayında 205 bin 656 ton olan tavuk eti üretimi, bu yıl yüzde 16,6'lık bir sıçramayla 239 bin 876 tona ulaştı. Bu güçlü artışın arkasındaki temel neden ise, kesilen tavuk sayısındaki yüzde 14,8'lik artış oldu. Temmuz ayında toplam 131 milyon 88 bin tavuk kesilerek işleme tesislerine gönderildi. Üretimdeki bu ivme, sadece yıllık bazda değil, aylık bazda da kendini gösterdi. Haziran ayında 202 bin 521 ton olan tavuk eti üretimi, Temmuz'da yüzde 18,4 gibi önemli bir oranda artarak yaz aylarındaki talebin ne denli güçlü bir şekilde karşılandığını gösterdi.
Yılın ilk yedi aylık genel tablosu da bu pozitif seyri destekliyor. Ocak-Temmuz 2025 döneminde toplam tavuk eti üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,5 artarak 1 milyon 604 bin 824 tona ulaştı. Bu artış, kırmızı et fiyatlarının yüksekliği karşısında tüketicinin daha ekonomik bir protein kaynağı olan tavuk etine yönelmesinin bir sonucu olarak yorumlanıyor. Artan iç talebin yanı sıra, ihracat pazarlarındaki fırsatların da üretimi teşvik ettiği düşünülüyor. Bu durumun, önümüzdeki dönemde market raflarındaki tavuk eti fiyatlarında bir istikrar sağlaması veya olası zamların önüne geçmesi bekleniyor.
Yumurta üretiminde alarm zilleri: kahvaltılar tehlikede mi?
Tavuk eti üretimindeki bu coşkuya karşın, madalyonun diğer yüzünde, yani yumurta üretiminde ise tam tersi bir tablo hakim. Temmuz ayında tavuk yumurtası üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 azalarak 1 milyar 706 milyon adetten 1 milyar 623 milyon adede geriledi. Bu düşüş, tek bir aya özgü bir durum değil. Asıl endişe verici olan, yılın ilk yedi ayındaki genel trend. Ocak-Temmuz döneminde tavuk yumurtası üretimi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9,7'lik çok daha keskin bir düşüş yaşayarak 12,2 milyar adetten 11 milyar adede indi. Neredeyse yüzde 10'a varan bu yedi aylık daralma, piyasada yapısal bir sorunun varlığına işaret ediyor. Bu durum, son dönemde marketlerdeki yumurta fiyatlarında gözlemlenen artışların da arkasındaki temel neden olarak öne çıkıyor. Üretimdeki bu düşüş devam ederse, kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan yumurtanın, tüketiciler için daha da pahalı bir besin maddesi haline gelmesi kaçınılmaz görünüyor.
Türkiye'nin kümes hayvancılığı üretiminin Temmuz 2024 ve 2025 karşılaştırması
Sektördeki makas neden açılıyor?
Peki, aynı sektörün iki ana kolu olan et ve yumurta üretiminde neden bu kadar keskin bir ayrışma yaşanıyor? Sektör uzmanlarına göre bu sorunun cevabı, basit bir ekonomik mantıkta yatıyor: Kârlılık. Etlik piliç (broiler) yetiştiriciliği, yumurta tavukçuluğuna göre çok daha kısa bir üretim döngüsüne ve daha hızlı bir sermaye geri dönüşüne sahip. Bir civcivin kesimlik tavuk haline gelmesi yaklaşık 40-45 gün sürerken, yumurta tavuğunun (yarka) yumurtlamaya başlaması ve verimli bir periyoda girmesi aylar alıyor. Bu durum, özellikle yem gibi temel girdi maliyetlerinin yüksek ve dalgalı olduğu dönemlerde, üreticileri daha riskli ve uzun vadeli bir yatırım olan yumurta tavukçuluğundan uzaklaştırıyor. Yem fiyatlarındaki bir artış, 45 günlük bir piliç üretim döngüsünü daha az etkilerken, 1-1,5 yıllık verimli ömrü olan bir yumurta tavuğunun maliyetini katlayarak artırabiliyor. Bu nedenle, birçok üreticinin kârlılığın daha yüksek ve riskin daha düşük olduğu etlik piliç üretimine yöneldiği, yumurta kümeslerini boşalttığı veya kapasite azalttığı tahmin ediliyor. TÜİK verileri de bu yapısal dönüşümü net bir şekilde belgeliyor.
Aşağıdaki tablo, kümes hayvancılığı sektöründeki bu ayrışmayı net bir şekilde göstermektedir:
Sektör | Temmuz 2024 | Temmuz 2025 | Temmuz Değişimi (%) | Ocak-Temmuz 2025 | Ocak-Temmuz Değişimi (%) |
---|---|---|---|---|---|
Tavuk eti (Ton) | 205.656 | 239.876 | %16,6 | 1.604.824 | %14,5 |
Kesilen tavuk (Bin adet) | 114.210 | 131.088 | %14,8 | 857.682 | %11,4 |
Tavuk yumurtası (Bin adet) | 1.706.493 | 1.623.487 | -%4,9 | 11.052.666 | -%9,7 |
Tüketici ve üretici için ne anlama geliyor?
Bu iki yönlü tablo, hem üreticiler hem de tüketiciler için farklı anlamlar taşıyor. Tüketiciler, bir yandan uygun fiyatlı beyaz et bulmanın rahatlığını yaşarken, diğer yandan temel bir besin maddesi olan yumurtaya daha fazla para ödemek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle dar gelirli ailelerin gıda sepetindeki dengeyi bozuyor. Üreticiler açısından ise durum, piyasa koşullarına verilen rasyonel bir tepkiyi yansıtıyor. Kâr marjının düştüğü bir alandan çekilip, daha kazançlı bir alana yönelmek, ticari bir işletme için doğal bir reflekstir. Ancak bu durum, orta ve uzun vadede yumurta piyasasında arz güvenliği sorununu gündeme getirebilir. Üretimdeki düşüşün kalıcı hale gelmesi, Türkiye'nin kendi kendine yeterlilik konusunda önemli bir kalem olan yumurtada dışa bağımlı hale gelme riskini dahi barındırıyor. Bu nedenle, politika yapıcıların yem maliyetlerini düşürecek ve yumurta üreticisini destekleyecek mekanizmaları devreye sokarak, sektördeki bu dengesizliği gidermesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, tavuk eti üretimindeki bereketin gölgesinde, sessiz bir yumurta krizinin derinleşmesi işten bile değil.