Sina Çölü, Türkçe adıyla Sina Çölü, Afrika kıtası ile Arap Yarımadası'nın kesiştiği noktada yer alan büyüleyici bir coğrafyadır. Bu yazımızda Sina Çölü'nün nerede olduğundan, nasıl gidileceğinden ve hangi ülkeye ait olduğundan bahsedeceğiz. Hazırsanız, Sina Çölü'nün sırlarını keşfetmeye başlayalım.
Sina Çölü Nerede?
Sina Çölü, Mısır'ın Sina Yarımadası'nda bulunur. Kuzeyde Akdeniz, batıda Süveyş Kanalı ve körfezi, doğuda ise İsrail-Mısır sınırı ve Akabe Körfezi ile çevrilidir. Bu büyüleyici coğrafya, 61.000 km²'lik bir alanı kaplar. Coğrafi olarak Asya kıtasına dahil olmasına rağmen, Sina Yarımadası genellikle Afrika ile Arap Yarımadası arasında bir plato olarak kabul edilir.
Sina Çölü'nün Doğal Güzellikleri
Sina Yarımadası, çöllerle ve yüksek dağlarla kaplıdır. Yarımadanın güney sahilinde Nüveybe ve Şarm el-Şeyh gibi popüler turistik bölgeler bulunmaktadır. Aynı zamanda bu bölge, Büyük Rift Vadisi olarak bilinen jeolojik çatlak bölgesine ev sahipliği yapar. Sina Yarımadası, bu jeolojik yapısı nedeniyle volkanik kaya türlerini de içinde barındırır.
Sina Çölü Hangi Ülkeye Aittir?
Sina Yarımadası'nın tarihi ve siyasi egemenliği zaman içinde değişiklik göstermiştir. 1260'tan 1518'e kadar Memlükler'in kontrolünde bulunan bölge, Ridaniye Savaşı ve Mercidâbık Savaşı sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine geçmiştir. Daha sonra Mısır Hidivliği'ne bağlanmış ve 1952'de bağımsızlık ilan eden Mısır'a katılmıştır. 1967'de Altı Gün Savaşı ile İsrail'in eline geçmiş, ancak 1979'da İsrail-Mısır Barış Antlaşması gereği tekrar Mısır'a iade edilmiştir.
Sina Çölü'nün İklimi
Sina Çölü, tipik çöl iklimine sahiptir. Bu, aşırı sıcakların yıl boyunca hakim olduğu anlamına gelir. Mevsimsel değişiklikler, sıcaklıkları ortalama olarak 5 derece artırabilir veya azaltabilir. Yazın çıkan kum fırtınaları, sıcaklığın 50 derecenin üzerine çıkmasına neden olabilir. Gece ise sıcaklık sıfır derecelere kadar düşebilir.
Sina Çölü'nün Canlıları
Sina Çölü, zorlu koşullara dayanıklı birçok canlıya ev sahipliği yapar. Bu canlılar arasında çöl yılanları, akrepler, devekuşları, Namaqua bukalemunu, ağsız örümcekler ve Oriks antilopları bulunur. Bu canlılar, yüksek sıcaklıklara ve kurak koşullara uyum sağlamışlardır.
Sina Çölü'nün Bitki Örtüsü
Sina Çölü, yağışın nadir olduğu bir bölgedir. Bu nedenle bitki örtüsü oldukça seyrek ve cılızdır. Kuraklıkla başa çıkabilen otlar ve kaktüsler, bu çölün ana bitki örtüsünü oluşturur. Yağışın az olması ve yüksek sıcaklık, kısa ve bodur bitkilerin gelişmesine uygun bir ortam sağlar. Özellikle suyu sevmeyen kaktüsler bu zorlu koşullara mükemmel bir şekilde uyum sağlar.
Sina Çölü'nü Tarihte Geçmek
Tarihte, Sina Çölü'nü ordusuyla başarıyla geçen iki önemli hükümdar bulunmaktadır. Birincisi MÖ 525 yılında İran Şahı Kâmbiz, diğeri ise MÖ 332 yılında Makedonya Kralı İskender'dir. Ancak belki de en etkileyici geçişlerden biri, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'e aittir. 9 Ocak 1517 tarihinde, 60 bin kişilik ordusuyla Sina Çölü'ne giriş yaptı. İlk gün sadece 18 kilometre ilerleyebildiler. Ancak bir mucize gerçekleşti ve uzun bir süredir yağmur yağmayan çölde şiddetli bir yağmur başladı. Böylece ordunun su sorunu çözüldü ve 13 günde Sina Çölü'nü geçmeyi başardılar.
Sina Çölü ve 1. Dünya Savaşı
Suriye-Filistin veya Sina-Filistin cephesi, 1. Dünya Savaşı sırasında Almanların talebi üzerine açıldı. Osmanlı ordusu, Süveyş Kanalı'nı kontrol etmeyi amaçladığı Birinci Kanal Harekâtı ve İkinci Kanal Harekâtı'nı gerçekleştirdi. Ancak İngilizler, Çanakkale'deki birliklerin bir kısmını Filistin'e gönderince, Osmanlı ordusunun çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. T.E. Lawrence'ın organize ettiği isyancı Araplar nedeniyle Osmanlı ordusu Suriye'ye çekilmek zorunda kaldı.
