Sevan Nişanyan, 21 Aralık 1956’da İstanbul’da Türk-Ermeni bir ailede doğdu. İlk ve orta öğrenimini Pangaltı Mıhitaryan Okulu, Işık Lisesi ve Robert Lisesi’nde tamamladı. 1974’te ABD’ye giderek Yale Üniversitesi’nde felsefe, Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi eğitimi aldı. Türkiye’ye döndükten sonra Grundrisse adlı kitabı Türkçeye çevirdi ve birçok dergi ve gazetede yazılar yazdı. 1984-1985 yıllarında Commodore 64 adlı kişisel bilgisayarı Türkiye’ye getiren firmanın kurucusu ve yöneticisi oldu. Bilgisayar programcılığı ile ilgilendi ve Türkiye’nin ilk popüler bilgisayar dergisi olan Commodore’u kurdu. Çeşitli İngiliz ve Uzakdoğu yayınevleri için seyahat kitapları kaleme aldı. 1998 yılında Küçük Oteller Kitabı adlı kitabı yayımladı. Türk turizmine kitle turizmi dışında yeni bir yön kazandırma çabası olarak görülen bu kitap bir referans kitap haline geldi.

Mehmet Ali Yılmaz kimdir? Mehmet Ali Yılmaz kaç yaşında, nereli? Mehmet Ali Yılmaz Neden Öldü? Mehmet Ali Yılmaz kimdir? Mehmet Ali Yılmaz kaç yaşında, nereli? Mehmet Ali Yılmaz Neden Öldü?

Sevan Nişanyan’ın Şirince macerası

1995 yılında eşi Müjde Nişanyan ile birlikte İzmir’in Selçuk ilçesinin Şirince köyüne yerleşen Sevan Nişanyan, bu köyde geleneksel mimari dokuyu korumak ve canlandırmak için çalışmalar yaptı. Nişanyan Evleri adlı oteli kurdu ve köydeki eski evleri restore etti. Ancak bu çalışmaları resmi izin olmadan yaptığı gerekçesiyle 2001 yılında 2863 sayılı yasa kapsamında 10 ay hapis cezası aldı. Bu dönemde Türkçenin etimolojisi üzerine ilk kapsamlı bilimsel çalışma olan Sözlerin Soyağacı: Çağdaş Türkçenin Etimolojik Sözlüğü adlı eserini tamamladı. Aynı sözlüğün popüler bir özeti olan Elifin Öküzü ya da Sürprizler Kitabı adlı kitabı da yayımlandı. 2004’te İnsan Hakları Derneği tarafından verilen Ayşenur Zarakolu Özgür Düşünce Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgeleri hakkında resmi görüşün verilerini sorgulayan Ankara’nın Doğusundaki Türkiye adlı gezi rehberi 2006’da yayımlandı. 2008 yılında eşi Müjde Hanım’dan ayrılan Sevan Nişanyan’ın üç çocuğu vardır. 2009 yılında Aynur Deniz ile evlendi.

Sevan Nişanyan’ın hapis ve firar süreci

Sevan Nişanyan, 2012 yılında Twitter’da yaptığı bir paylaşım nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçundan 13 ay hapis cezasına çarptırıldı. 2013 yılında ise “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 7 ay hapis cezası aldı. Bu cezaların yanı sıra, Şirince’deki kaçak yapılar nedeniyle de birçok dava açıldı ve toplamda 16 yıl 7 ay hapis cezası verildi. Nişanyan, 2 Ocak 2014’te Foça Açık Cezaevi’ne girdi. 14 Temmuz 2017’de ise cezaevinden firar etti. Firarının ardından Yunanistan’ın Sisam adasına kaçtı. 2018 yılında Ermenistan vatandaşlığına geçti. 2021 yılında Belgrad üzerinden Sisam adasına dönerken Yunanistan makamları tarafından persona non grata ilan edilerek sınırdışı edildi. Nişanyan, 2,5 ay sonra Yunanistan’a döndü. Yunanistan’daki Ermeni Büyükelçiliği, Nişanyan’ın mahkeme kararına göre 15 gün içinde gönüllü olarak Yunanistan’ı terk etmesi gerektiğini belirterek, Ermenistan vatandaşı olduğu için “isterse Ermenistan’a gidebilir” bildiriminde bulundu.

Sevan Nişanyan’ın ezan ve müezzinlerle ilgili sözleri

Sevan Nişanyan, 2024 yılında YouTube’da yayınladığı bir videoda ezan ve müezzinlerle ilgili çirkin sözler sarf etti. Nişanyan, ezanın “korkunç bir gürültü” olduğunu, müezzinlerin “kafası kesilmesi gereken insanlar” olduğunu ve “ezanın yasaklanması” gerektiğini söyledi.Nişanyan, suç duyurusunun ardından yaptığı açıklamada, sözlerinin “mizahi bir üslupla” söylendiğini ve “ifade özgürlüğü” kapsamında olduğunu savundu. Nişanyan, “Türkiye’de ezanın yasaklanması gibi bir talebim yok. Benim talebim, ezanın yüksek sesle okunmasının yasaklanması. Bu, insanların din özgürlüğüne saygısızlıktır. Ezan, insanların kulaklarını tırmalayan bir gürültüdür. Müezzinler de bu gürültüyü yapan insanlardır. Onların kafası kesilmesi gerektiğini söyledim, ama bu bir espriydi. Ben kimseyi öldürmeye çağırmadım. Ben sadece bir yazarım, bir komedyenim. Benim sözlerim, ifade özgürlüğü kapsamındadır. Ben, Türkiye’de yaşayan bir insan değilim. Ben, Yunanistan’da yaşıyorum. Ben, Ermenistan vatandaşıyım. Benim Türkiye’deki yargı sistemine karşı bir saygım yok. Ben, Türkiye’deki yargı sistemini tanımıyorum. 

Kaynak: haber merkezi