Selahattin Demirtaş, eski HDP Eş Genel Başkanı olarak Kobane Davası'nda savunmasını gerçekleştirdi. Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonuna Edirne Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlanan Demirtaş'ın savunması, İstanbul'da da büyük bir ilgiyle takip ediliyor.

Uyku Bize Haram Oldu! Uyku Bize Haram Oldu!

Selahattin Demirtaş'ın savunması, önce Diyarbakır'da ardından İstanbul'da izleyicilerle buluştu. Avukatlar ve gazeteciler, İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda Demirtaş'ın savunmasını titizlikle takip ettiler.

Savunma Başlarken Duygusal Anlar

Mahkeme heyeti, Demirtaş'ın babası Tahir Demirtaş'ı kaybetmiş olmasından dolayı duydukları başsağlığı dilekleri ile duruşmaya başladı. Heyet, Demirtaş'a savunmasına devam edip etmeyeceğini sordu. Demirtaş, "Elimden geldiğince devam edeceğim" cevabını verdi.

"Savunmamı, emekçi Tahir ustaya, babama onun şahsında tüm emekçi anne ve babalara ithaf ediyorum" diyerek sözlerine başlayan Demirtaş, "Kumpas davalarını teşhir etmeye devam edeceğiz. Tarihi yalanları bir kez daha ifşa edelim ki hakikatin üzerindeki karanlığı kaldıralım. Biz siyasetçiyiz. Dünya genelinde olduğu gibi siyasetin etkinliği ve yetkinliği azaldığının farkındayız. Türkiye’de siyaset neden çöktü? Biz beden hapisteyiz? Bu dava vesilesiyle gerek insanlık tarihi gerek halkların tarihi açısından anlatacağız. Bu davada en çok sorduğumuz soru nedendir. Neden bize bu kötülük yapılıyor? Bize bu kumpas davasını hazırlayanlar, ayaklarına dolaştı. Biz savunmalarımızla bütün bu kaosu atmaya çalışıyoruz. Bu karmaşayı yaratan biz değiliz. Bu dava bilgeleştirdi. Bu acılar bizi bilgeleştirdi. Bu dava vesilesiyle kötülüğün kaynağını anlatacağım" şeklinde konuştu.

'Anlaşmayı Bozan Kürtler Değil'

Demirtaş, şu şekilde devam etti: “Sayın yargıçlar bize neden yargılanıyorsunuz diye sorarsanız size şöyle açıklayayım: Bizim halkımız karnını doyurmak, neslini sürdürmek, hayatta kalmak istiyor. Türkler de bunun için ana vatanım Kürdistan’a bin yıl önce geldi. Ana vatanım olan Kürdistan’ı işgal eden bu devlettir. Anlaşmayı bozan Kürtler değil Türklerdir. Hepimiz bu hataların bedelini ödüyoruz.”

Kaynak: haber merkezi