MERT YASİN ALPDÜNDAR- Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı, EBSO Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu idaresinde gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen mecliste, eski EBSO Binası’nın yerine yapılacak olan ‘EBSO Business Center’ projesinin tanıtımı yapıldı. Meclis toplantısında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, son dönemde ekonomide atılan adımlar hakkında konuşurken, bugüne kadar pansuman yönteminin seçildiğini söyledi. Yorgancılar, kalıcı çözümler için atılması gereken adımları anlattı.

SANAYİCİ KALICI ÇÖZÜM İSTİYOR

Seçim sonrasında ekonomide yangını söndürmeye yönelik adımların atıldığını söyleyen Ender Yorgancılar, “Biliyoruz ki, bugüne kadar pansuman yöntemi seçildi. Kalıcı tedavi yöntemi seçilirse, politika adımlarından kazanımlara kadar sürecin gelişimi nasıl olabilir diye sizler için bir şablon hazırladık.” ifadelerini kullandı. 

Yorgancılar sözlerini şöyle sürdürdü;

“Hepinizin çok iyi bildiği hususları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; Öncelikle; Şeffaflık, Hesap Verebilirlik, Liyakatın Temel Alındığı şeffaflık, hesap verilebilirlik, liyakatın temel alındığı şeffaflık, hukukun üstünlüğü, kurumların bağımsızlığı ve koordiyasyonu ekseninde hemen kısa vadede; Güven, İtibar ve Öngörülebilirlik artacaktır.

Temel göstergelerde; azalan risk primi, gerileyen kur ve artan yabancı sermaye girişi karşımıza çıkacaktır. Ve nihai kazanımımız da, Ülke ve kurumların kredibilitesinde artış, Öngörülebilir bir ekonomi olacaktır. 

Rasyonel para ve maliye politikası ile üretim odaklı bütüncül bir yaklaşım sergilendiğinde de, ilk adımdakilere ek olarak CDS Risk Primi ile Dolarizasyonda gerileme söz konusu olacaktır. Ekonominin rasyonelleşmesi ile faizler azalacak, rezervler artacak ve enflasyon zamanla düşme eğilimine girecektir. 

Tüm bu adımlardaki süreklilik sonucunda da, orta ve uzun vadede;
Yatırım ortamında iyileşme, finansal istikrar, istihdam yaratan büyüme, gelir düzeyinde iyileşme, ithal bağımlılığında azalma gibi hedeflerimizde olumlu gerçekleşmeler olacaktır. 

Bu tablo bir hayal ürünü değildir. Gerçekleşmesi çok mümkündür. Yeter ki, Sayın Mehmet Şimşek’in altını çizdiği, rasyonelleşme adımları uygulansın.”  

28bc91eb-a3b6-4809-80e9-a92bca076f33

Keçi sütüne olan talep artıyor Keçi sütüne olan talep artıyor

‘TEK BAŞINA FAİZ ARTIRIMI YETERLİ DEĞİL’

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın 27 ay aranın ardından üst üste ikinci kez faiz artırımına gitmesini hatırlatan Yorgancılar, “Dünya genelinde özellikle son 1 yıldır enflasyonu düşürmeye yönelik kesintisiz faiz artışları yapılmakta idi. FED faizleri aralıksız 15 toplantıdan bu yana artırarak 22 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Merkez Bankası Başkanı’nın değişimi ile birlikte sınırlı da olsa faiz artırım seçeneği bizde de kullanılmaya başlandı. Geç kalındığı için tek başına faiz arttırımları kesinlikle yeterli değildir. Sizlere anlatmaya çalıştığım şablondaki adımlar atılırsa, çıkış o zaman mümkün olacaktır.” diye söyledi. 

‘KURUMLAR VERGİSİNDEKİ ARTIŞ ADALETSİZLİĞİ ARTTIRMAKTADIR’

“Tarihimizin en acı depremi, yüksek enflasyonun ekonomiye verdiği zarar son 15 yılın en yüksek bütçe açığı ile karşı karşıya kalmamıza neden oldu.” diyerek sözlerine devam eden Yorgancılar, “Sonucunda da bitmeyen zamlar ve artan vergilere maruz kaldık. Kalmaya da devam edecek gibi görünüyoruz. 

Zaruri olan temizlik ürünlerinde KDV oranının %8’den %20’ye çıkarılmasını doğru bulmadığımı da özellikle belirtmek isterim. Son gelen vergiler, rekabet gücünü zayıflatan bir duruma bizi sokmaktadır. Rekabet halinde olduğumuz gelişen ülkelerin kurumlar vergisine baktığımızda, üretim ve yatırım için özellikle neden bazı ülkelerin tercih edildiğini de daha iyi anlamaktayız. Kurumlar vergisi Türkiye’de de %20’den %25’e çıktı.  Kayıtdışılığı artırıp rekabet gücünü zayıflatan, yurtdışına üretimi teşvik eden, enflasyonu körükleyen bu uygulama aynı zamanda adaletsizliği de artırmaktadır. Yüksek vergiler tahsilat sorunu yaratacak, af çıkar beklentisi ile ödememe alışkanlığı bizim gibi vergisini düzenli ödeyenler için büyük bir adaletsizliğe neden olacaktır.” diye belirtti. 

VİZE SAYILARINDA DÜŞÜŞ

EBSO olarak 2006 yılından beridir üyelerin vize başvuru sürecini yönettikleri ve destek verdikleri bilgisini veren Ender Yorgancılar, “Bu kapsamda, Pandemi öncesi dönemde aldığımız vize sayıları 400-500’leri aşarken, bugün bu sayı yılın ilk 7 ayında sadece 194’tür.  Özellikle Schengen bölgesi, uzun süreli vize vermek konusunda oldukça tutucu davranmakta, vize alma süreci de fazlasıyla uzamaktadır. Farklı kaynaklardan açıklanan ret sayılarındaki artış da bu durumun boyutunu göstermesi açısından önemlidir. Fuarlara dahi katılım için yapılan vize başvurularında sürecin zorlaştırılmasını kabul etmek mümkün değildir.

AB’nin Türkiye’ye vize konusunda sorun yaşattığını vurgulayan Yorgancılar, “AB ile ilişkilerin yeniden canlandırılması gündemde iken önerimiz; AB tam üyeliğine aday olan Arnavutluk için de uygulanacak olan Schengen bölgesine 90 günlüğüne vize muafiyetinden, ülkemizde iş dünyası ve öğrencilerin öncelikli faydalanmasıdır.  Hükümetimizden bu konuda acil ve kararlı adımların atılmasını bekliyoruz. Ayrıca, AB’ye vizesiz seyahat için karşılanması gereken 72 kriterden kalan 6 kriter için de çalışmaların hızlandırılmasında fayda görmekteyiz. Kriterler; terörle mücadele mevzuatı, kişisel verilerin korunması, cezai konularda adli işbirliği, yolsuzlukla mücadele, Europol ile anlaşma ve geri kabul anlaşmasıdır.” dedi. 

Kaynak: MERT YASİN ALPDÜNDAR