Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu, şarbon hastalığı konusunda açıklamalarda bulundu. İzmir’de şarbon tanısı konulan hasta bulunmadığını belirten Prof.Dr. Pullukçu, resmi makamlar dışında bu konuda yapılan açıklamaların dikkate alınmamasını söyledi.

Ege Üniversitesi Hastanesine ulaşan bir şarbon vakası olmadığını belirten Prof.Dr. Pullukçu, ‘’ Şu anda İzmir’de kanıtlanmış bir olgu yok. Diğer hastanelere ulaşan bir vaka da olmadığını biliyoruz. Bu durumun yanında İzmir’de şüpheli olguların hiç birinde ve hasta hayvanlardan alınan örneklerde de basile rastlanmadı. Vatandaşlarımız bu konuda fısıltı gazetesine inanmamalılar’’ dedi.

Şarbon hastalığına neden olan sporların toprakta, hayvan dışkısı,yünü ve derisinde bulunduğunu belirten Prof.Dr. Pullukçu, şarbon hastalığı konusunda bilgi verdi.

Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 Şarbon vakası görülüyor


Şarbon’un uzun yıllardır bilinen ve eskiden ‘karakabarcık’ denilen çoğunluk cilt enfeksiyonu olarak tanımlanan zoonotik bir hastalık olduğunu ifade eden Pullukçu, ‘‘ Şarbon hastalığı genellikle Asya, Afrika ve Güney Amerika gibi Akdeniz ülkelerinde görülüyor. Bir halk sağlığı sorunu ve son yıllarda şarbon hastalığında bir azalma söz konusu.
Ülkemizde her yıl yaklaşık 150 şarbon vakası olduğunu biliyoruz. Şarbon insanlara endüstriyel, tarımsal ve laboratuvar ortamından direk veya indirekt bulaşır.Tarımsal alanda bulaşma genelde meslek hastalığı olarak kasaplar, çiftçiler, veterinerler ve hayvancılıkla uğraşanlarda enfekte materyel ile temas sonucu görülür Enfekte etlerin çiğ olarak tüketimi veya iyi pişmeyen etlerin yenilmesi ile gastrointestinal şarbon görülür’’ dedi.

Şarbon hastalığından korunmak için hayvanların mutlaka aşılanması gerektiğini belirten Pullukçu şöyle konuştu: ‘‘ Mikrobun yapısında bulunan sporlar140 derece ısıya dirençli olduğu için şüpheli etlerin düdüklü tencere türü yüksek basınç ve yüksek ısı üreten mutfak ekipmanlarında en az 15 dakika kaynatılması gerekiyor. Hasta hayvanların hızlıca ölmeleri nedeniyle sütleri alınamadığı için süt ürünleri ile bu hastalığın bulaşması hemen hemen imkansız.’’