Türkiye'nin tatil cenneti olarak bilinen, masmavi denizi ve bembeyaz evleriyle her yaz milyonları kendine çeken Bodrum, bu sezon da astronomik fiyatlarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Ancak bu kez gündeme oturan olay, sıradan bir plaj faturası değil, mütevazı bir menüye kesilen ve dudak uçuklatan bir hesap oldu. Eğlenceli kişilikleri ve samimi tavırlarıyla halkın büyük sevgisini kazanan Safiye Soyman ve Faik Öztürk çifti, Bodrum'da yaşadıkları akıl almaz fiyat deneyimiyle, tatil beldelerindeki "fırsatçılık" tartışmasını yeniden alevlendirdi. İkilinin yaşadığı olay, sadece bir şaşkınlık anı değil, aynı zamanda bölgedeki fiyatlandırma politikalarına yönelik ciddi bir eleştiriyi de beraberinde getirdi.

İkram diye gittiler, servet ödediler

Olay, Safiye Soyman ve Faik Öztürk'ün Bodrum'da bir mekana misafir olarak davet edilmesiyle başladı. İkram ve hoş sohbet beklentisiyle gittikleri mekanda, son derece mütevazı bir sipariş verdiler: iki adet lahmacun, bir porsiyon Adana kebap ve yanında iki ayran. Ancak gecenin sonunda masaya gelen hesap, bu sıradan menünün keyfini adeta kursaklarında bıraktı. Çift, bu basit sipariş için kendilerinden tam 18 bin TL talep edildiğini görünce büyük bir şok yaşadı.

Mustafa Sandal'dan 'domates 20 Euro' iddiasına marketten cevap: İşte Almanya'daki gerçek fiyatlar!
Mustafa Sandal'dan 'domates 20 Euro' iddiasına marketten cevap: İşte Almanya'daki gerçek fiyatlar!
İçeriği Görüntüle

Yaşadığı şaşkınlığı ve öfkeyi esprili bir dille anlatan Faik Öztürk, "Çok pahalıydı. Yediklerimizi çıkarken çıkarmak istedim" diyerek duruma olan tepkisini dile getirdi. Safiye Soyman ise olayın şokunu hala üzerinden atamadığını belirterek, "Biz oraya konuk olarak gittik. Masada öyle abartılı bir şey yoktu. Hesap geldiğinde adeta donup kaldık. Gerçekten çok şaşırdık" ifadelerini kullandı. Bu durum, ikram olarak sunulan bir yemeğin bile nasıl fahiş bir faturaya dönüşebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Faik Öztürk'ün isyanı: 'Bodrum'un adını lekelemesinler'

Yaşadıkları bu olumsuz deneyime rağmen Faik Öztürk'ün açıklamalarındaki en dikkat çekici nokta, eleştirisini tüm Bodrum esnafına genellememesi ve dürüst işletmeleri korumaya yönelik hassasiyetiydi. Birkaç işletmenin yaptığı bu fahiş fiyatlandırmanın, tüm beldenin adını lekelediğini belirten Öztürk, Bodrum'un farklı bir yüzü olduğunu da savundu. Öztürk, "Çok pahalıydı. Bodrum öyle bir yer değil, her keseye uygun yemek yenecek yerler var. Bodrum’un adını yanlış çıkartmasınlar. Çünkü Bodrum’un esnafı da bu durumdan etkileniyor" diyerek, bu tür olayların dürüstçe işini yapan yerel esnafa da büyük zarar verdiğini vurguladı.

Aslında çiftin bu sözleri, kendi deneyimleriyle de örtüşüyor. İkili, bu olaydan bağımsız olarak Bitez'in sevilen mekanlarından birinde, daha halka yakın bir kebapçıda görüntülenmiş, hatta ocağın başına geçerek kendi dürümlerini yapmıştı. Bu durum, onların Bodrum'da "her keseye uygun" yerlerin varlığına olan inancını ve bu yerlerde vakit geçirmekten keyif aldıklarını da kanıtlıyor. Bu nedenle, onların isyanı Bodrum'a değil, beldenin adını kullanarak fahiş fiyatlarla haksız kazanç elde etmeye çalışan belirli bir zihniyete yönelikti.

Bodrum'da 'hesap şoku' bir gelenek mi?

Safiye Soyman ve Faik Öztürk'ün yaşadığı bu olay, münferit bir vaka olmaktan çok, Bodrum'da her yaz sezonunda tekrarlanan ve adeta bir "gelenek" haline gelen fahiş fiyat tartışmalarının son halkası oldu. Özellikle son yıllarda, bir lahmacuna, bir bardak ayrana veya bir top dondurmaya istenen astronomik rakamlar, sosyal medyanın ve basının değişmez gündem maddelerinden biri haline geldi. Plaj giriş ücretleri, şezlong kiraları, otopark bedelleri ve restoran menülerindeki fiyatlar, tatilcilerin bütçesini zorlarken, "Bodrum artık sadece zenginlerin tatil yeri mi?" sorusunu da beraberinde getiriyor.

Kaynak: haber merkezi