Rusya'da milyonlarca insanın dış dünyayla en temel iletişim kanallarından olan WhatsApp ve Telegram uygulamaları, Kremlin'in "dijital demir yumruğu" ile susturuldu. Ülkenin medya ve internet denetim kurumu Roskomnadzor, 13 Ağustos 2025'te yaptığı bir açıklamayla, her iki popüler mesajlaşma platformu üzerinden yapılan sesli ve görüntülü aramaların ülke genelinde "kısmen" kısıtlandığını resmen duyurdu. Bu karar, son günlerde kullanıcıların sıkça şikayet ettiği "arama bağlanmıyor" veya "görüşme sırasında ses gelmiyor" gibi sorunların, teknik bir arızadan ziyade, devlet eliyle uygulanan bilinçli bir sansür operasyonu olduğunu gözler önüne serdi.

Roskomnadzor, bu radikal adımı, kamu güvenliği ve suçla mücadele gibi gerekçelerin arkasına sığınarak savundu. Yapılan resmi açıklamada, "Emniyet birimlerine ve çok sayıda vatandaşın başvurusuna göre, yabancı mesajlaşma uygulamaları Telegram ve WhatsApp, Rus vatandaşlarını dolandırmak, para sızdırmak, sabotaj ve terör faaliyetlerine dahil etmek için kullanılan başlıca sesli iletişim hizmetleri haline gelmiştir" denildi. Kurum ayrıca, platform sahiplerine "önlem alınması yönünde yapılan tekrar eden taleplerin" görmezden gelindiğini iddia ederek, sorumluluğu teknoloji şirketlerine yüklemeye çalıştı. Bu hamle, Rusya'da aylık 96 milyondan fazla WhatsApp, 89 milyondan fazla da Telegram kullanıcısını doğrudan etkileyerek, ülkenin dijital izolasyonunda yeni bir sayfa açtı.

'Egemen internet'e giden yol: Kısıtlamanın perde arkası

Kremlin'in bu son hamlesi, anlık bir tepki veya basit bir güvenlik önlemi değil. Aksine, yıllardır ilmek ilmek örülen ve "egemen internet" olarak adlandırılan, dış dünyadan izole, tamamen devlet kontrolünde bir dijital ekosistem yaratma stratejisinin bir parçası. Rusya, 2012'deki protestolardan bu yana internet üzerindeki kontrolünü artırmak için sistematik adımlar atıyor. Bu süreçte, kısıtlayıcı yasalar çıkarıldı, kurallara uymayan binlerce web sitesi ve platform yasaklandı, internet trafiğini izlemek ve yönlendirmek için özel teknolojiler geliştirildi.

iPhone 17 geliyor: İşte Türkiye fiyatı, çıkış tarihi ve beklenen özellikler!
iPhone 17 geliyor: İşte Türkiye fiyatı, çıkış tarihi ve beklenen özellikler!
İçeriği Görüntüle

Bu stratejinin en önemli hukuki dayanağı, 2019'da kabul edilen ve devlete internetin Rusya segmentini küresel ağdan ayırma yetkisi veren "Egemen İnternet Yasası" oldu. Başlangıçta ülkeyi dış siber saldırılardan koruma bahanesiyle sunulan bu yasa, zamanla internet servis sağlayıcılarının ağlarına zorunlu olarak kurulan ekipmanlar sayesinde, devlete, trafiği istediği gibi filtreleme, yönlendirme ve sansürleme imkanı tanıyan güçlü bir kontrol aracına dönüştü. 2022'de Ukrayna'ya yönelik işgalin başlamasıyla birlikte bu süreç daha da hızlandı. Facebook ve Instagram gibi platformlar "aşırıcı" ilan edilerek engellendi, YouTube'un hızı kasıtlı olarak yavaşlatıldı. Son olarak Temmuz 2025'te, "yasa dışı" olarak tanımlanan içerikleri aramanın bile para cezasına tabi tutulduğu bir yasa kabul edildi. WhatsApp ve Telegram aramalarının engellenmesi, bu "dijital gulag" inşasındaki en son ve en cüretkar adım olarak değerlendiriliyor.

Platformlardan sert tepki: 'Güvenli iletişim hakkı ihlal ediliyor'

Kremlin'in "suçla mücadele" argümanına karşı, kısıtlamanın hedefindeki teknoloji devlerinden sert tepkiler geldi. Özellikle Meta'ya bağlı olan WhatsApp, yaptığı açıklamada, Rus hükümetinin asıl amacının, vatandaşların özel ve güvenli iletişim kurma hakkını ortadan kaldırmak olduğunu savundu. Şirket sözcüsü, "WhatsApp özeldir, uçtan uca şifrelidir ve hükümetlerin insanların güvenli iletişim hakkını ihlal etme girişimlerine karşı durur. Rusya'nın 100 milyondan fazla insanı uygulamadan mahrum bırakmaya çalışmasının nedeni de budur" ifadelerini kullandı. Şirket, Rusya'dakiler de dahil olmak üzere tüm kullanıcılara şifreli iletişim imkanı sunmak için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini vurguladı.

Benzer şekilde, geçmişte Rus hükümetiyle defalarca karşı karşıya gelen ve 2018-2020 yılları arasında engellenme girişimini başarısız kılan Telegram da, platformun kötüye kullanımına karşı aktif olarak mücadele ettiğini belirtti. Yapay zeka destekli moderatörlerin her gün milyonlarca zararlı mesajı sildiğini açıklayan Telegram, sabotaj, şiddet ve dolandırıcılık çağrılarına karşı çalıştıklarını ifade etti. Bu açıklamalar, her iki platformun da Roskomnadzor'un "iş birliği yapmıyorlar" iddiasını kesin bir dille reddettiğini ve mücadelenin bir güvenlik meselesinden çok, bir "mahremiyet ve kontrol" savaşı olduğunu ortaya koydu.

Alternatif hazır: Devlet destekli 'Max' uygulaması ve gözetim endişeleri

Rusya'nın Batılı platformları hedef alırken, eş zamanlı olarak kendi ulusal alternatifini dayatması, bu stratejinin bir diğer önemli ayağını oluşturuyor. Kremlin, popüler sosyal medya şirketi VK tarafından geliştirilen ve "MAX" adı verilen yeni bir "ulusal" mesajlaşma uygulamasını hayata geçirdi. Sadece bir mesajlaşma uygulaması olmayan MAX, Çin'deki WeChat modeline benzer şekilde, devlet hizmetleri, ödeme sistemleri ve sosyal medya gibi birçok işlevi tek bir platformda birleştirmeyi hedefleyen bir "süper uygulama" olarak tasarlandı.

Ancak bu yerli alternatif, beraberinde ciddi gözetim endişeleri getiriyor. Hükümet, 1 Eylül 2025'ten itibaren ülkede satılan tüm yeni akıllı telefonlara MAX uygulamasının önceden yüklenmesini zorunlu kılan bir yasayı yürürlüğe koydu. Daha da endişe verici olanı, uygulamanın kullanım koşullarında, talep edilmesi halinde tüm kullanıcı verilerinin yetkililerle paylaşılacağının açıkça belirtilmesi. Devlet kurumları, memurlar ve işletmeler, iletişimlerini MAX'e taşımaları için aktif olarak teşvik ediliyor. Bu durum, Kremlin'in, vatandaşlarını, özel konuşmaların ve verilerin devlet tarafından kolayca izlenebildiği kapalı bir dijital ekosisteme hapsetme niyetini açıkça gösteriyor.

Sadece bir başlangıç mı: Rusya'nın dijital geleceği nereye gidiyor?

Moskova'nın WhatsApp ve Telegram'daki aramalara getirdiği bu kısmi kısıtlama, birçok uzman tarafından daha büyük bir fırtınanın habercisi olarak görülüyor. Bu adımın, her iki platformun da tamamen yasaklanmasının bir provası olabileceği belirtiliyor. Rusya, geçmişte Telegram'ı engellemeye çalışırken teknik olarak başarısız olsa da, günümüzde DPI (Derin Paket İncelemesi) gibi çok daha gelişmiş sansür teknolojilerine sahip. Bu teknolojiler, belirli bir servisin trafiğini hedef alarak daha etkili bir engelleme sağlayabiliyor.

Ayrıca, Ukrayna savaşı sonrası uygulanan yaptırımların, ülkedeki mobil operatörlerin telekomünikasyon altyapısını yenilemesini engellediği, bu nedenle artan internet trafiğini yönetmekte zorlandıkları ve bu kısıtlamaları destekledikleri de gelen bilgiler arasında. Tüm bu gelişmeler bir araya geldiğinde, Rusya'nın dijital geleceğinin, daha fazla kontrol, daha fazla sansür ve küresel internetten daha fazla izolasyon yönünde ilerlediği görülüyor. Kremlin, bir yandan "dolandırıcılıkla mücadele" perdesi altında popüler uygulamaları işlevsiz hale getirirken, diğer yandan kendi gözetim mekanizmalarını dayatarak, ifade özgürlüğü ve mahremiyetin kırıntılarını da yok eden bir "dijital demir perde" inşa ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ