Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), dijital bir platformda yayımlanan Jasmine dizisi hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu. RTÜK’ten yapılan açıklamada, dizinin içeriğinde Türk toplumunun temelini oluşturan aile yapısını hedef alan, millî ve manevi değerlerle açıkça çelişen, kadını istismar eden ve genel ahlaka aykırı unsurlar bulunduğu gerekçesiyle sürecin başlatıldığı bildirildi. Karar, dijital platformlardaki yapımların toplumsal etkilerine yönelik denetim tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
RTÜK’ten gerekçeli açıklama geldi
RTÜK, kamuoyuyla paylaştığı açıklamada incelemenin hangi gerekçelere dayandığını ayrıntılı biçimde aktardı. Açıklamada, Jasmine adlı yapımın yayın içeriğinin toplumun ahlaki değerleri, kültürel dokusu ve özellikle aile kurumu üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği değerlendirmesine yer verildi. Kurul, yayıncılık faaliyetlerinin yalnızca izlenme oranlarıyla değil, toplum üzerindeki uzun vadeli etkileriyle de ele alınması gerektiğini vurguladı.
RTÜK açıklamasında, dijital mecralarda yayımlanan içeriklerin özellikle gençler ve çocuklar üzerindeki etkilerinin göz ardı edilemeyeceği belirtilerek, bu alandaki denetim sorumluluğunun daha da önem kazandığına dikkat çekildi. Kurul, aile yapısını zedeleyen ve toplumsal değerleri normalleştirme yoluyla aşındıran yayınlara karşı hassasiyetini sürdüreceğini ifade etti.
“Toplumsal değerler tartışma konusu yapılamaz”
RTÜK’ün açıklamasında, genel ahlaka aykırı içerikler ile kadın istismarı iddialarının özellikle öne çıktığı görüldü. Kurul, bu tür yayınların kamu vicdanını rahatsız ettiğini ve toplumsal yapıyı olumsuz etkilediğini savundu. İzleme ve Değerlendirme Uzmanları tarafından yürütülen sürecin titizlikle devam ettiği belirtilirken, inceleme sonucunda ilgili mevzuat çerçevesinde gerekli adımların kararlılıkla atılacağı kaydedildi.
RTÜK yetkilileri, daha önce de benzer içeriklere yönelik inceleme ve yaptırımların uygulandığını hatırlatarak, bu yaklaşımın istisna değil süreklilik arz eden bir kamu görevi olduğunun altını çizdi. Açıklamada, “Toplumun ahlaki ve kültürel değerlerini koruma görevimizi bundan sonra da kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi.
Dijital platformlar yeniden tartışma konusu
Jasmine dizisi hakkında başlatılan inceleme, dijital yayın platformlarının denetimi konusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Son yıllarda dijital mecralarda yayımlanan dizilerin, klasik televizyon yayıncılığına kıyasla daha esnek bir içerik yapısına sahip olması, kamuoyunda sık sık tartışma yaratıyor. RTÜK’ün bu adımı, dijital platformların da ulusal mevzuat ve toplumsal hassasiyetler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği yönündeki yaklaşımın sürdüğünü gösteriyor.
Kurulun açıklamasında, dijital yayıncılığın yaygınlaşmasıyla birlikte denetim mekanizmalarının da aynı ölçüde etkin hale getirilmesinin zorunlu olduğu vurgulandı. Bu kapsamda, yalnızca geleneksel televizyon yayınlarının değil, çevrim içi platformlarda yayımlanan içeriklerin de yakından izlendiği belirtildi.
Jasmine dizisinin konusu neyi anlatıyor
RTÜK incelemesine konu olan Jasmine dizisi, 12 Aralık 2025 tarihinde HBO Max platformunda izleyiciyle buluştu. Dizi, ağır bir kalp rahatsızlığıyla mücadele eden Yasemin karakterinin hayatına odaklanıyor. Hikâyede, Yasemin’in organ nakli listesine girebilmek için verdiği zorlu mücadele merkezde yer alıyor.
Bu süreçte karakterlerin, hayatta kalma içgüdüsüyle karanlık ilişkiler ağına sürüklendiği ve ahlaki açıdan zorlayıcı tercihler yapmak zorunda kaldığı anlatılıyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Cem Özüduru otururken, başrolleri Asena Keskinci ve Burak Can Aras paylaşıyor. Yapım, yayınlandığı ilk günden itibaren hem konusu hem de işlediği temalar nedeniyle sosyal medyada yoğun tartışmalara yol açtı.
İnceleme süreci yakından izleniyor
RTÜK’ün başlattığı incelemenin, dizinin içeriğine ilişkin hangi yaptırımları beraberinde getireceği merak konusu oldu. Sürecin sonucunda uyarı, idari para cezası ya da erişim kısıtlaması gibi adımların gündeme gelebileceği değerlendiriliyor. Kurulun, inceleme tamamlandıktan sonra kamuoyunu bilgilendirmesi bekleniyor.
Jasmine dizisi üzerinden başlayan bu tartışma, dijital yayıncılıkta sanat özgürlüğü ile toplumsal sorumluluk arasındaki dengeyi bir kez daha gündeme taşımış durumda.
