İzmir depreminde yıkıldıktan sonra “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenen 7 bölgede bulunan kat mülkiyetlerinin hazineye devredilmesine karar verildi. Halkın evlerine, arsalarına 6306 Sayılı Kanun'un 6A Maddesi'ni gerekçe gösterilerek el konulduğunu ifade eden Serter, “Tüm yıkılan ve orta hasarlı evleri 'Hazineye devrediyoruz' diye hak sahiplerine sadece mesaj attılar. Depremin üzerinden 3.5 ay geçti. Her konuşmamda 'daha çivi bile çakılmadı' diye üstüne gittiğim bu konuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, şapkadan tavşan çıkarttı. Öyle bir sistem kurmuşlar ki akıllarınca, hak sahibi olan kat maliklerine, binanın arsa payı üzerindeki oranı kadar rayiç bedel üzerinden ödeme yapacaklarmış. Bir hükümet, ancak bu kadar fırsatçı bir politikayla halkının mal varlığına çökebilir. Kınıyorum” diye konuştu.

Mücadeleye devam

Önümüzdeki hafta yapılacak AKP İzmir kongresinde de son noktayı koyup konutların temelini atacaklarını öğrendiğini dile getiren Serter, şöyle konuştu: “İktidar, İzmir’i, İzmirlileri, depremden zarar gören tüm vatandaşları mağdur etti. Her söyledikleri yalan, her söyledikleri riya. Halkı kandırma ve malının üstüne çökme politikasıyla hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını düşünmektedirler. 6.9’luk depremin ardından 116 canımızı kaybettik. Cumhurbaşkanı, o günlerde 6 Bakanı İzmir’e gönderdi. Ve biz, CHP grubu olarak, yüze yakın milletvekiliyle sahada depremden etkilenmiş olan Bornova, Manavkuyu ve Bayraklı halkıyla günlerce, gece gündüz demeden birlikte olduk, onlara destek olmaya çalıştık.” Serter şöyle devam etti: “Hükümet elindeki tüm gücüyle mağduriyetleri çözeceğini söyledi ve birçok projeden bahsedildi. Ancak gelinen noktada bambaşka bir karar alındı. Bir CHP Milletvekili olarak adalete bir dirhem de olsa güvenmek istiyorum. Buradaki halkımızın haklarının ve emeklerinin korunması için tüm mücadeleyi onlarla beraber vereceğime söz veriyorum.”