Katıldığı programda gündemi değerlendiren CHP'li Atilla Sertel, “Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı hizmetleri AKP görmezden geliyorsa nankördür” dedi. Sertel, tüzük kurultayı için de çarpıcı bir öneride bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu. İzmir Milletvekili Sertel gündeme dair birbirinden önemli açıklamalarda bulundu. Sertel partisine yönelttiği mesajlarda özeleştiri yaparken çeşitli platformlarda vurguladığı ön seçimin yapılması gerekliliğinin altını yine çizdi.
9-10 Mart tarihlerinde yapılacak tüzük kurultayı için öneri getiren Sertel, “Genel merkezdeki Muharrem İnce’nin aldığı oy aslında bir şeye işaret ediyor. Diyor ki genel başkana, ‘bu gidişatta bir olumsuzluk var. O nedenle ben buraya oy veriyorum’. Siyasette hata olur. Ama bir eksiğimiz var. Tüzük kurultayında koymak lazım. 3 kez arka arkaya seçim kaybeden genel başkanın kendiliğinden çekilmesi lazım. Bunun şakası yok. Bunu ilk defa söylüyorum. Tüzüğe böyle bir öneri geleceğini sanmıyorum” yorumunu yaptı.

İZMİR TEMSİLİ YETERSİZ


İzmir’in kurultayda oluşan tablo sonucunda yeterli sayıda temsil edilmediğini söyleyen Sertel, “Evet yeterince temsil edilmedi. İzmir daha çok oy veren, karar ve söz sahibi olması gereken illerin başında. Lafı dolandırmaya gerek yok. Yeterince temsil edilmedi” dedi.

4 VERİYOR 1 ALAMIYOR


İktidarın İzmir’i cezalandırdığını da ifade eden Sertel, “Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı hizmetleri bunlar, AKP görmezden geliyorsa nankördür ya. Bu adam kendi bütçesiyle her şeyi yapmaya çalışıyor. Biraz da ucundan biz tutalım demiyorlar. İzmir 4 veriyor 1 alamıyor. Vergisini ödeyen, düzgün insanların yaşadığı kente bu olur mu? İzmir’e iktidar olarak sahip çıkmıyorsunuz. Ne konuşuyorsunuz? Cezalandırıyorsunuz. Buna rağmen merkezi hükümet Aziz Kocaoğlu CHP’li diye hiçbir yardımda bulunmuyor, elinden geleni yapmıyor” dedi. Sertel ayrıca Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ya çağrıda bulundu. Sertel, “Ben tarım bakanı yerinde olsam. Aziz Bey’in yanına staja gelirim. O da anlatır sana. Öğrensin. Kendi gelmesin. Uzmanlarını yollasın. Tire’yi, Bayındır’ı, Ödemiş’i dolaşsınlar. 15 ineği olanların nasıl 200’e çıktığını öğrensinler. Uygulasınlar. Model alsın bölgesel uygulama yapsınlar. Tarım bakanı iyi niyetli ama bilmiyor” diye konuştu.

30’DA 30 YAPARIZ


2019’da yapılması planlanan seçimlere İzmir özelinde değinen Sertel, kongreler sırasında vurguladığı ön seçim gerekliliğini tekrarladı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerini değerlendiren Sertel, “Bizim kaybettiğimiz ilçeler yok. Bizim hatalarımız yüzünden kaybedilen ilçeler var. Halk belirli durumlarda parçalandı. Emeğin başkenti Aliağa’da bir MHP’li belediye başkanı rüyasında kazanmayı görse inanmaz. Sahte bir rüya der. Neden? Çünkü bölündü. Bunun nedenine baktığınızda ‘ben atadım’ anlayışıdır. Bırakın. Kendi üyenize güvenin. Bırak üye belirlesin. Adalet diyorsak kendi üyemizin hakkına, adaletine güvenmiyor muyuz? Ön seçim yapalım. O zaman ne olacak? 30’da 30 ve büyükşehir. Aksinin olmasını istemiyoruz. Olursa kırılma ve sıkıntılar olabilir. O da kaybetmemize neden olmaz. Oy kaybına sebep olur. Belki kaybedilenler de olabilir” ifadelerini kullandı.

Delican kötü adam değil ki


Bülent Delican'ın AKP İl Başkanlığı görevinden alınmasını da değerlendiren Sertel, “Bizim İstanbul il başkanımız eleştirilirken sordum; ‘siz AKP İstanbul il başkanını biliyor musunuz?’ dedim. İki gün önce aldılar. Aslında İzmir’in il başkanını da aldılar. Siyaseten kızabilirim ama kötü adam değil ki. Adam var gücüyle işini gücünü eczanesini bıraktı partisine hizmet etti. Kalktınız bir günde adamı aldınız. Yerine başka birini getirdiniz. O gelen kişinin de ömrünün ne kadar olacağına bir kişi karar veriyor. Şengül’ün ne kadar kalacağına da Recep Tayyip Erdoğan karar veriyor. O da ne kadar kalacağını bilemez” dedi.

'Artı para' sistemine destek


İZBAN’da 15 Şubat’tan itibaren uygulanmaya başlanan artı para sistemini yorumlayan Sertel, “Aliağa’dan Torbalı’ya kadar az bir ücretle gidiyordu. 2 durak da binsen aynı ücretti. Bunun matematiksel olarak çıkışı yok. Ben 80-100 kilometreyi aynı ücretle gideyim demek pek gerçekçi değil. Otobüse binse onun 5 katını falan ödüyor. 90 dakikanın devam edeceğini uzun mesafelerde kilometre kadar bindirim yapılacağı söylenmişti. İZBAN sadece Büyükşehir Belediyesi’ne ait değildir. TCDD ile yüzde 50 yüzde ellidir. Bunun bilinmesi lazım. O kartta 10 lira gibi bir ücret olması gerekiyor. 25 kilometreye kadar aynı ücret, ondan sonra bindiriyor. O da kuruşlarla artıyor” dedi.